TARHAN Ailesinin Soy Ağacı

Batı'nın toplumsal empatiyi öğrenmesi gerekiyor

SONY DSCKanal A Haber Bülteni'ne konuk olan Üsküdar Üniversitesi Rektörü, psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan Batı toplumlarının İslam dünyasına olan korkularının nedenlerini anlattı.

Küresel adaletin olmadığı yerde küresel barış olmaz diyen Tarhan, "Demokrasiyi götürmede çifte standardın olduğu bir yerde insanlar kendini güvende hissetmiyor. Güvende hissetmedikleri için de kuşatılmışlık duygusuna kapılıyorlar, tükenmişlik duygusuna kapılıyorlar. Tek seçenekleri köşeye sıkışmış bir kedi gibi saldırmak oluyor. Bu saldırıları bir kutsal değere bağlayarak yaparlarsa kendilerini daha iyi hissediyorlar. Bu nedenle teröristler milli ya da dini ideallerle amaçlarını birleştirirler. Kutsallaştırarak terörü normalleştirirler" diye konuştu.

Tarhan sözlerine şöyle devam etti:

Terörün dini ve milliyeti olmaz

Terörün dinamikleri farklıdır. Bunu sık sık vurgulamamız gerekiyor. Üçüncü güçler, Hristiyan kültürleriyle Müslüman kültürlerinin çarpıştırılmasını sağlayarak, buradan çıkar sağlamak istiyor.

Bu saldırı ve sonrasındaki yürüyüş Fransa'daki dinamiklerin değiştiğini gösteriyor. 21'nci yüzyılda modernizmle birlikte bireycilik ön plana çıktı. Ancak yürüyüşe baktığımız zaman, kitle psikolojisiyle hareket etmeleri, 18'nci ve 19'ncu yüzyıla döndüklerini gösteriyor, o yüzyılın dinamikleriyle hareket ettiklerini gösteriyor.

Yapay bir İslam korkusu oluşturulmak isteniyor

Toplumsal algıları değiştirmek isteyen kişiler abartılı tepki verirler. Bu saldırıda neden saldırıyı yapanların Müslümanlığı ön plana çıkarılıyor da, saldırıdan sonra markette çocukları kurtaran Malili Müslüman ön plana çıkarılmıyor? Bu algı yönetimleri İslamofobiyi artırmak ve gündemde tutmak için bilinçli bir şekilde yapılmaktadır.

Soğuk savaş bittikten sonra NATO'nun bir düşmana ihtiyacı vardı. Bu düşman yeşil hat olarak Müslüman dünyası seçildi. Burada bir özeleştiri de yapmak gerekiyor. İslam dünyasının şiddete başvurması tam da onların hedeflediği durumdu. Küçük bir olayı büyütüp büyütüp bütün İslam dünyası böyle düşünüyor tarzında propaganda yaptılar.

Batı'nın toplumsal empatiyi öğrenmesi gerekiyor

Batı dünya kaynaklarının büyük kısmını kullanıyor. Diğer insanlara göre standartları daha yüksek ve kendilerini ayrıcalıklı görüyor. Bundan dolayı bir kişinin burnu bile kanasa bunu büyük bir olay gibi görüyor. Eğer toplumsal empatiyi öğrenmezse karşı tarafın duygularını anlayamayız. İnsan hakları konusunda toplantılar yapmak, konferanslar vermek değil, bunları hayata geçirmektir esas olan. Batı'nın Doğu'nun yaşadıklarını düşünmesi, Doğu'nun çektiği sıkıntıları anlaması ve empati kurması gerekiyor.

Müslümanlar İslam'ı Batı'ya anlatmalıdır

Var olan sorunlar ancak Batı'nın Doğu'nun dinamiklerini ve kültürlerini tam olarak anlamasıyla aşılabilir. Burada Müslümanlara da bir çok görev düşüyor. Günümüzde internet sayesinde bilgiye ulaşmak çok kolay. Müslümanlar İslam dininin barış dini olduğunu, İslam kültürünün barış kültürü olduğunu Batı'ya anlatmalıdır. Onların bizi tanıyabilmesi ve empati kurabilmesi için çabalamalıyız. Batı toplumlarında dürüstlük damarı vardır. Eğer onlara dürüst bir şekilde kendimizi ifade edebilirsek, kendimizi anlatabilirsek bize hak vereceklerdir.

KANALAHABER.COM

 

Okunma : 3544

 

İlgili

03 Temmuz 2012
"Kişisel Haberler" içerisinde
26 Ocak 2013
"Kişisel Haberler" içerisinde

Haberler

Foto Galeri