TARHAN Ailesinin Soy Ağacı

Zihinsel esneklik modeliyle, sınav kaygısından kurtulmak mümkün!

TARHANÜsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarhan: "Kişi zihinsel esneklik modelini kendisi için uygulayabilmeli. Aday, neden heyecanlandığını bilmeli" "Kişi kendine güvenli alanlar oluşturmalı, daha önce elde ettiği başarılarını düşünebilmeli. Kaygı halinde bu başarılarını düşünmeli, dikkati bu alana yoğunlaştırabilmeli"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, üniversite sınavına girecek öğrencilere sınav kaygısından kurtulmaları için "zihinsel esneklik" modelini uygulamalarını önererek, "Kişi kendine güvenli alanlar oluşturmalı, daha önce elde ettiği başarılarını düşünebilmeli. Kaygı halinde bu başarılarını düşünmeli, dikkati bu alana yoğunlaştırabilmeli" dedi.

Tarhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sınav heyecanının kişide sinirlilik, huzursuzluk, gerginliğe neden olduğunu anlatarak, bu kişilerde sık nefes alma, idrara çıkma, uykusuzluk ve titreme halleri gibi fiziksel belirtiler gözlemlendiğini ifade etti.

Düşük miktarda kaygının faydalı olduğuna dikkati çeken Tarhan, kişinin bu süreçte olumlu, olumsuz yüzlerce düşünceye maruz kalabildiğine işaret etti. Tarhan, bu durumun normal olduğunu ancak bu düşüncelerin sınava odaklanmayı engelleyecek düzeyde olması halinde zarara dönüşebileceğini vurguladı.

Kaygıyı kişinin zihninde çözebileceğini söyleyen Tarhan, şöyle devam etti:

"Sinir bilimde yeni keşfedilen bir alan. İnsan beyni konneksiyon denilen bağlantılarla çalışıyor. Beynin bir bölgesi ile diğeri arasında yollar var. Tıpkı araç yolları gibi kimi patika tarzında kimileri de otoban şeklinde yollar. Kişinin duygu, düşünce ve davranışları yollarda işleniyor. Zihinsel esneklik modeli, bu beyin yollarında kötü ve hatalı olan davranış kalıplarını unutup, bunları düşünmeyi bir kenara bırakıp, olumlu ve doğru, bizim için faydalı olan gerçekçi düşünceleri benimsemektir. Olumsuz düşününce, zihinsel yatırım bu yollara yapılırsa, bu olumsuz şeyler kaygıyı arttırır ve motivasyon kaybına neden olur. Kişi bu modelle, duygu ve düşüncelerini olumlu yönde harekete geçirerek, kaygıyı azaltabilir. Zihinsel yatırım yanlış yere yapılırsa, yanlış yollar şekilleniyor."

Tarhan, öğrenilen her bilginin beyinde değişiklik yaptığını ve yollar geliştirdiğini belirterek, bilginin kullanım sıklığına göre kimi yolların beyin tarafından budandığını, kimisinin daha da genişletildiğini aktardı.

- "Sonucu değil süreci düşünmeli"

"Kişi zihinsel esneklik modelini kendisi için uygulayabilmeli. Aday, neden heyecanlandığını bilmeli" diyen Tarhan, şunları kaydetti:

"Başarısızlık, yapamamak, 'çevremdekiler ne der?' gibi sebepler... Bu düşünceler, tamamen sonuç odaklı düşünceler. Eğer bu durum zihinsel esneklikle düzeltilmezse, kaygı ve heyecan daha da artacaktır. O nedenle sonucu değil süreci düşünmeliyiz. 'Sınav ne zaman, bu süreçte neler yapmalıyım, günlük kaç soru çözmeliyim, gerekli önlemlerimi aldım mı?' şeklinde zaman zaman soru sorarak, süreç odaklı düşünebilmeliyiz. Kişi kontrol edemeyeceği şeye odaklanırsa, kaygı artar. Sonuç, kontrol edemeyeceği şeydir. Kişi kendine güvenli alanlar oluşturmalı, daha önce elde ettiği başarılarını düşünebilmeli. Kaygı halinde bu başarılarını düşünmeli, dikkati bu alana yoğunlaştırabilmeli. Her insanın bu şekilde güvenlik alanları vardır. Güvende olduğunuz resmi düşünebilirsiniz kaygı durumlarında."

Tarhan, zihinsel esnekliği uygulamanın şart olduğunu vurgulayarak, "Kaygı altında olan kişinin beyni, "savaş-kaç" modunda çalışıyor. Kişi olumsuz ve hatalı düşünce kalıplarına yönelebiliyor. Ya sınavda başarısız olursam, arkadaşlarıma karşı mahcup olursam, başarısız olmaktansa ölmek daha iyi gibi hatalı inanışlar oluyor kişide. Beyinde böylece sürekli uyarılmışlıklar oluyor. O nedenle bu hatalı inanışlardan kurtulmak için alternatif düşünce üretilmeli. Zihinsel esneklik için bu gerekli" ifadelerini kullandı.

İnsan beyninde duygusal radarlar bulunduğunu bildiren Tarhan, beynin kaygılı ve stresli kişilerde yanlışı ve olumsuzu daha çok taradığını, olmayan tehlikeleri var gibi algılayarak, inanmaya başladığını dile getirdi.

- "Anne ve baba, duygularını kontrol edebilmeli"

Ebeveynleri kaygıyı tetikleyecek davranışlardan uzak durmaya davet eden Tarhan, sorumluluk alan ve almayan çocuk ayrımını anne ile babanın yapabilmesi gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, olumsuzlar üzerinden değil, olumlu gelişmeler üzerinden çocukla iletişim kurulması gerektiğini anlatarak, anne ve babanın duygularını kontrol etmeyi başarabilmesi gerektiğinin altını çizdi.

A.A.

Okunma : 5170

 

İlgili

30 Mart 2012
"Kişisel Haberler" içerisinde
30 Mart 2012
"Kişisel Haberler" içerisinde

Haberler

Foto Galeri