Bir dahi olan Albert Einstein’in eşine, “Benimle evli kalmak istiyorsan benden şikâyet etme, dostluk ve yakınlık bekleme” dediğini ve evliliğini sürdüremediğini anlatan Tarhan, mantıksal zekâsı çok yüksek olan birinin duygusal zekâsının yüksek olmayabileceğini ifade etti.
Sinevizyon eşliğinde kadın ve erkek beyni arasındaki farklılıkları anlatan Tarhan, kadın beyninin empatisinin yüksek olduğunu ve kadının genellikle daha fazla fedakâr olduğunu kaydetti.
MODERN MAGANDA ŞİDDETİ
“Maganda erkek tipi” örneğini veren Tarhan, “Şimdi modern magandalar var. Bu erkek tipleri, kadını yüceltirler, överler. Burada kadın romantizm, erkek erotizm ister. Bu erkek romantizmi verir, erotizmi ister ve karşı tarafın kendine körü körüne itaat etmesini ister. Aksi davranış sergilendiğinde ise şiddet uygular” diye konuştu.
Özgecan Aslan cinayetine değinen ve bu tür cinayetleri işleyen kişilerin genellikle anti-sosyal yapıya sahip olduklarına dikkati çeken Tarhan, sağlıklı bir insanın beyni ile anti-sosyal bir insanın beyninin işleyişi arasındaki farkları anlattı. Tarhan, bu kişilerin rehabilite edilmeden serbest bırakılması halinde aynı suçları bir daha işleme ihtimallerinin yüksek olduğunu dile getirdi.
CANLI MODEL
Çocuklarda şiddetin nedenlerine değinen Tarhan, bir çocuğun kulağını çekmenin bile, o çocuğa daha küçük yaşta şiddeti öğretmek anlamına geldiğini söyledi. Tarhan, şiddete maruz kalan çocuğun ileride kendi çocuğuna da şiddet uygulama potansiyelinin arttığına işaret etti.
Televizyonda yayınlanan şiddet içerikli filmlerin çizgi filmlerin çocuktaki etkisinin tartışıldığını belirten Tarhan, “Bir insanın saldırgan davranışlarda bulunmasının en büyük nedeni televizyondaki filmlerden çok canlı modellerdir. Medyanın şiddet artırıcı etkisi var ama asıl etkili olan evdeki yaşamdır, ebeveynlerdir. Şiddet içerikli filmleri çok seven bir çocuk eğer yaşadığı evde şiddet yoksa şiddet davranışlarını çok fazla göstermez. Ama hem bu filmlerden izliyor hem de evde bunu yaşıyorsa o çocuk suç makinesine dönüşebilir” diye konuştu.
Türkiye’de komşuluk kültürünün sağlam olduğu dönemlerde aslında komşuların bu görevi yerine getirdiklerini belirten Tarhan, “Şimdi bu sistem zayıfladı. Ya komşuluk kültürünü yeniden geliştireceğiz ya da batıdaki gibi sosyal çalışmacı sistemi kuracağız” dedi.
Tarhan, şiddeti önleminin bir yolunun da insanlara küçük yaştan itibaren mutluluğu öğretmek olduğunu söyledi. Ayrıca anne-babalara, “anne baba pratikliği”nin öğretilmesi gerektiğini anlatan Tarhan, ebeveynlerin, çocuk yetiştirirken çok iyi gözlemci olmaları, çocuklarında şiddete eğilim görmeleri halinde bunun önlemini almaları gerektiğini kaydetti.
Tarhan ayrıca, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılıklarının, pornografik materyallerin kullanımının artmasının şiddetin önemli nedenleri arasında olduğunu vurguladı.
Sosyal medyanın kullanımına da değinen Tarhan, sosyal medyanın bir evin açık kapısı gibi olduğunu ifade etti. Sanal ortamda insanların kimliklerini saklayarak diyaloglar kurduğunu, bunun da yalanı doğallaştırdığını anlatan Tarhan, duygusal ihtiyaçlarını gidermek isteyen çocukların, gençlerin, bu sanal ortamda kolayca aşık olup bağlanabildiklerini kaydetti. Nevzat Tarhan, bu nedenle anne babaların öncelikle çocuklarına yeterli sevgiyi hissettirmeleri ve çocuklarının interneti kullanımı konusunda hassas olmaları gerektiğini söyledi.
Özgecan Aslan cinayetini yeniden anımsatan Tarhan, şiddet olaylarının arttığını, böyle suç makinelerine daha sık rastlanacağını, bu nedenle önlemlerin artırılması gerektiğini vurguladı.
SÖZCÜ
Okunma : 4677