Evlilikten mi korkuyorsunuz, evliliğe karar mı veremiyorsunuz? Evlilikle ilgili korkularınızın nedenleri nedir?
Evlenmek isteyen ancak kendine “Evlenmekten korkuyorum. Evlenince evimi geçindiremeyeceğimden endişe ediyorum. Ne yapabilirim?” sorularını eminiz ki sormayanımız yoktur.
Haklı olarak mutlu olma ve sevilme kaygısı taşıyanlar bu sorularla da muhatap oluyor. Aslında her korkunun ardında korkuyu körükleyen, uyandıran nedenler. Peki bunlar neler? Prof. Dr. Nevzat Tarhan anlatıyor…
Evlilik hayatı, en büyük okul demektir. Toplumdaki tüm kötülükler burada yok edilir. Tüm zararlı alışkanlıklar, burada temizlenir diyor Madem Roland. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Son Sığınak Aile” isimli kitabında Roland’ın bu cümlesine yer veriyor. Evliliği Rektör Tarhan ise tek kelime ve satır olarak “Evlilik Su Gibidir” tanımlamasıyla yapıyor.
AİLE İÇİ SAĞLIKLI İLETİŞİM İÇİN TIKLAYIN…
Bu tanımlamalarda evliliğin önemli bir müessese olduğu vurgulansa da evlilik yolunda ilerleyen birçok aday var ki bir takım korkular yaşamasın. Öyle ki bu korkular nedeniyle daha başlamadan birçok girişim sonuçsuz kalıyor. Konuya Rektör Tarhan kitabında geniş yer veriyor.
Her korkunun arkasında korkuyu körükleyen, uyandıran nedenlerin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, korkuyu körükleyen sebeplerin bulunması halinde korkunun negatif etkilerinden kurtulabilineceğine vurguluyor. Tedavi öncesinde hastalığın teşhisi ne kadar önemliyse korkunun giderilmesinde de korkuyu meydana getiren sebeplerin, fikirlerin bulunması o kadar önemlidir diyor Tarhan. Evlilik korkusu üzerine Tarhan;
Evlilikteki korkulardan birkaçını saymak gerekirse 'geçim' korkusu, "Mutlu olamayacağım, sevilmeyeceğim" korkusu başta gelir. Kişinin evlilikle ilgili korkulan, evliliğe bakış açısıyla da ilgili bir konudur. Öncelikle geçim korkusunu bir parametre olarak ele alıp konuyu anlamaya çalışalım.
KORKULARLA İLGİLİ BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYIN…
Diyelim ki kişide evlilikle ilgili geçim korkusu var. "Evlenirsem ailemi geçindirebilir miyim?" telaşı var. Böyle bir durumda, kişi evleneceği kişinin beklentilerine bakmalıdır. Şayet evleneceği kişinin beklentileri çok yüksekse örneğin Londra'dan parfüm getirten birisi ise kişinin bu korkusu haklı bir korkudur. Ekonomik gücü çok iyi olmayan birisinin, böyle bir evlilik sonucu, geçim problemi yaşayacağı açık bir gerçektir. El bebek, gül bebek büyümüş, hayatın hiçbir zorluğunu görmemiş, âdeta saraylarda yaşamış bir insanla evleniyorsanız haklı olarak o kişinin beklenti ve ihtiyaçlarını düşünmek zorundasınız. Dolayısıyla evlilik öncesi kişilerin kendi ekonomik durumlarını net olarak aktarmaları ve dürüst olmaları çok önemlidir.
Kiminle evlendiğimizi bilmemiz, evliliğe olumlu başlamanın ilk adımıdır. Ancak şunu da belirtmeliyim ki evliliklerde maddî kaygılardan ziyade sevgi ön planda ise sevgi devam ettiği sürece ekonomik problemler, beklentiler ikinci planda kalır ve evli bireylerin mutluluğuna engel teşkil etmez.
Genellikle klinik çalışmalarımızda çokça rastladığımız evlilik korkuları şunlardır:
AİLE ÇEVRESİNDEKİ BOŞANMALAR EVLENECEK ADAYLARI KORKUTUYOR
Ailede anne ve baba arasında büyük sorunlar yaşanmışsa, hele hele aile çevresinde boşanmalar çok sıksa bu durum bireylerde "Ben de evlenirsem aynı şeyleri yaşarım" şeklinde bir korkuya neden olmaktadır. Bu düşünce bir bakıma haklı bir kaygının neticesinde ortaya çıkmaktadır.
MESLEK SAHİBİ OLMA BOŞANMAYA KARŞI SİGORTA MI?
Bazı evliliklerde özellikle kız çocukları ekonomik özgürlüklerini elde etmedikleri için mutlu olmadıkları halde, mecburen eşlerinin her haline katlanmak zorunda kalıyorlar. Böyle bir aile içinde yetişen çocuklarda bu durum haliyle evlilik korkusuna neden olmaktadır. Şu anda Anadolu'da ailelerin kız çocuklarını okutmalarının en büyük sebebi, meslek sahibi olmayı, boşanmaya karşı sigorta olarak görmeleridir. "Yüksek okula, üniversiteye gider ve ileride mesleği olursa eşiyle iyi geçinemez ve boşanırsa bari elinde bir mesleği, sanatı olsun, kendi ayakları üzerinde durabilsin" şeklinde bir düşünce nedeniyle kız çocukları okutulmaktadır.
BABAM GİBİ EŞİM OLACAKSA HİÇ OLMASIN
Yine aile içindeki sıkıntılar nedeniyle babasının yanlış tutumunu gören bir kız, "Babam gibi bir eşim olacaksa hiç olmasın" şeklinde bir fikir edinebilir. İşte böylesi bir fikrin evlilik korkusunu tetikleyen sebeplerden biri olduğu unutulmamalıdır.
Bir çocuk, evlilikle ilgili korku ve kaygılar yaşıyorsa bunun anne ve babayı ilgilendiren bir yönünün olduğu bilinmelidir. Bu durum aynı zamanda, anne ve babanın çocuklarına iyi bir evlilik modeli oluşturamadıklarının açık göstergesidir.
Şaban Özdemir (NPGRUP)
Okunma : 20479