Hemen hepimizde bir miktar bencillik vardır. Peki, psikiyatride "narsist kişilik" olarak tanımlanan ileri derecedeki bencilliğin kişileri depresyona sürüklediğini biliyor muydunuz?
Kendinden başkalarının düşüncelerine önem vermeme, övgüye ihtiyaç duyma, kin, öfke ve kıskançlık duyguları insanları depresyona sürüklüyor. İşte Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi
Kendilerinin önemine ilişkin büyüklük duyguları taşırlar, başarı ve yeteneklerini abartırlar.
Hayal dünyalarında güç, başarı, şöhret, para, güzellik ve aşk ön plandadır.
Kendilerini özel ve önemli görürler, hep saygı görmeyi beklerler.
Övgü ile beslenirler, iltifat edilmesi için ortam hazırlarlar.
Eleştiriye aşırı duyarlıdırlar. Eleştiriye iyi amaçlı eleştiri bile olsa aşağılanmış olma, öfke ve utanç duyguları ile tepki verirler.
MENFAAT ÖN PLANDA
Menfaatçidirler. Kişiler arası ilişkileri kendi çıkarlarına kullanırlar. Kendi amaçlarına ulaşmak için hile ve aldatmayı normal kabul ederler.
Kendilerinin ancak özel kişiler tarafından anlaşılabilecek kadar özel olduklarını düşünürler.
Empati yapamazlar. Başkalarının ne hissettiğini, ihtiyaçlarını anlayamaz ve hissedemezler. Arkadaşı hasta olup randevuya gelemezse kızar, şaşırır, onu anlayamaz.
Kin, öfke, kıskançlık duyguları fazladır. Acıma, affetme gibi duyguları kendi çıkarlarına göre hisseder ve kullanırlar.
Hak duygusu hep kendine yöneliktir. Hak kazandığı, kayrılması gerektiği, sırada beklememesi gerektiği, hep kendisine ayrıcalık yapılması gerektiği beklentisi içindedirler.
Aşırı derecede korkarlar. Fakat korkmuyor taklidi yapmak zorundadırlar.
Eksiklik, aşağılık duygularını bastırmak için kendilerine güveniyor rolü yaparlar. Fakat bu rolü içselleştirdikleri için güvenli gözükürler.
Narsist insanların yaptıkları işlerden hoşlanılır ama kişiliklerinden nefret edilir. Liderlerin bir çoğu narsisttir.
KİŞİLERİ ETKİLEMEYİ BİLİRLER
Etkileyici, çarpıcı, rol yapıcı davranışlarını çoğu zaman farkında olmadan gerçekleştirirler. Alçak gönüllü rolü oynarken bile, egolarını patlatırlar. İki yüzlülükten farklı yönleri, bu davranışları kişiliklerinin gereği olarak yerine getirmeleridir.
İnsanları etkileme, göz boyama konusunda çok başarılıdırlar. Karşı taraftaki kişinin neyi duymak istediğini çok iyi fark ederler. Hayranlık duygusu uyandırıncaya kadar işe devam ederler.
Kendilerini övmekten utanmazlar. Toplantılarda soru sorarken en az konuşmacı kadar çok şey bildiklerini göstererek yorumlar yaparlar.
Çevre tarafından akıllı ve yetenekli olarak bilinirler. İlk tanışmalarda çok etkileyicidirler. Uzun beraberlikte bencil ve çıkarcı yapıları nedeniyle kendilerinden nefret ettirirler.
Çok çalışırlar. En büyük korkuları sıradan olmak olduğu için ve kendilerini üstün görmeye devam etmek amacıyla, başarılı olmak zorundadırlar.
Kendilerini özel olarak gördüklerinden herkes için geçerli kuralların kendileri için geçerli olmadığına inanırlar. Her yerde kırmızı halı ile karşılanmak isterler. Bu olmazsa bozulurlar ve acımadan bozarlar.
ÖNCÜ OLMAYI İSTERLER
Trafikte öne geçmek zevk verir. Kuralları ustaca atlatmak insanları enayi yerine koymak, başkalarını kullanmak onlara keyif verir.
Yarışmacıdırlar, rekabeti severler. İhtiraslı ve doyumsuz yapıları nedeniyle hep ölesiye mücadele ederler.
Bir şeyi sevgi için yapmayı, aşık olmayı aptalca görürler. Güç ve statü takıntıları nedeniyle kazanmak için ellerinden ne gelirse yaparlar. Hile ve yalan amaca ulaşmak için gerekirse kullanılır.
Canları sıkıldığı zaman herkesinde canını sıkarlar. Kazanamadıkları zaman çok öfkelenirler, psikolojik terör havası doğururlar.
Düşünmeden yaşamlarına son vermeye karar verebilirler. Kendilerine göre yaşam sebepleri ortadan kalkmışsa kuyunun dibinde yaşamaktansa ölmek daha doğrudur onlara göre.
Depresyona girme eşikleri çok düşüktür. Kızgın, sinir bozucu, ruh karartıcı hâlleri sık yaşarlar. Depresyondadırlar, fakat kabul etmezler. Öfkelilik, içki-sigaraya düşme, unutkanlık, bedensel arazlar şeklinde maskelenmiş depresyonla hekime zorla başvururlar.
Okunma : 6350