Uzak Doğu kökenli müzik gruplarının ve özellikle Güney Kore'den yayılarak dünya gençlerini etkisi altına alan, "K-Pop" gruplarının, 12-18 yaş arası kitlede yarattığı kültürel dezenformasyona dikkati çeken uzmanlar, ailelerin ve yetkililerin önlem almaları uyarısında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençler arasında yayılan bu akımı anlayabilmek için öncelikle gençlik döneminin psikolojisini iyi anlamak gerektiğini söyledi.
Gençlerin ergenlik dönemlerinde "ben kimim, nereye yönelmeliyim, niçin?' soruları sorarak bir kimlik karmaşası yaşadığını anlatan Tarhan, gençlerin bu kimlik kaosu içinde ilgi duyduğu kimlikle özdeşim kurmaya çalıştığını kaydetti.
Prof. Dr. Tarhan, bu dönem içinde gençlerin kendilerini mutlu edeceği örnekler yoksa bağlanacağı bir destek arayacağını dile getirerek, bu tarzdaki gruplar veya herhangi bir bilgisayar oyununun da gençleri ciddi şekilde etkileyip kendilerine bağladığını kaydetti.
K-Pop'ın gençleri etkileyen 3 temel özelliğinin bulunduğunu aktaran Tarhan, şöyle konuştu:
"İnanç grubu gibi hareket ediyorlar. Aşık olmaları, madde kullanmaları yasak. Cinsiyetsizlik öneriyor ve kendilerine ciddi bir sadakat istiyor. Birçok büyük örgütlerin yapamayacağı şekilde kendi aralarında yardım toplama faaliyetleri de yürütüyor. Gençlerdeki idealist duyguları bu dayanışma duygusu içinde etkiliyorlar. Bir alt kültür oluşturmuş durumdalar. Bu özellikleri itibariyle de bir kahramanlar ideolojisi yaratmış."
"Dijital bağımlılığın ortaya çıkardığı bir sonuç"
Tarhan, gençlerin bu müzik gruplarına ilgisinin, dijital bağımlılığın ortaya çıkardığı bir sonuç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Z kuşağı' denilen bu gençler, dijital dünyada yaşıyorlar. Kore'de teknoloji iyi kullanılıyor. Gençlerin teknoloji bağımlılığı çok yaygın, Dünyada teknoloji bağımlılığının en yüksek olduğu yer Kore. Bu grupların Kore'den çıkıp internet üzerinden dünyaya yayılmasının sebebi bu. Burada herhangi bir komplo senaryosuyla yaklaşmayalım, sosyolojik bir gerçek var burada. Genç kuşağın anladığı o dili erişkinler anlayamıyor. Onlar farklı bir dille konuşuyor. Onlar bu dijital dünyanın yerlisi, ileri yaşlarda olanlar da göçmeni konumunda. Onların yakaladığı dili anlayamazsak gençleri kaybedeceğiz. Dünyanın geleceği etkilenecek. Bu ciddi bir sosyal problem, bunu görmek gerekiyor."
Prof. Dr. Tarhan, koruyucu yaklaşımla hareket ederek çocuklarını dışarı çıkartmayan ailelerin evde çocuklarının internete girmelerini sağladığını anlatarak, arkadaşsız kalan gençlerin bu tür akımlara yöneldiğini ifade etti.
Burada anahtar kavramın "aile" olduğunu vurgulayan Tarhan, çocuklarıyla her türlü konuyu konuşan ailelerin çocuklarının, sosyal medya üzerinden gelecek risklere daha az maruz kaldığını söyledi.
Tarhan, eğitimcilerin okullarda bununla ilgili farkındalık çalışmaları yürütmeleri gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının, bununla ilgili hızlı bir şekilde rapor hazırlaması gerekiyor ki ailelerin de farkındalık oluşturmak ve çocuklara panik yaptırmadan, onların yanlış ve doğruyla ilgili bakış açılarını gözden geçirmelerini sağlaması gerekiyor. Aile bağları iyi olan bir çocuk, bu tür durumlara fazla maruz kalmıyor."
Kaynak: Anadolu Ajansı
Haberin linki: //www.aa.com.tr/tr/yasam/uzak-dogudan-yayilan-k-pop-tehlikesi/1392110
Okunma : 10513