Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarhan, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin açıklamasında, TSK'nın Afrin'de gösterdiği performansın, dünya askeri literatürüne girecek bir bilgi olduğunu ifade etti.
Bu kadar az sivil zayiatıyla ve birebir savaş tekniği uygulayarak, mümkün olduğu kadar sivil alanları bombalamadan kazanılan nadir kara savaşlarından biri olduğuna işaret eden Tarhan, "Burada uygulanan taktik açısından TSK en güçlü, etki ve en az zayiatla hedeflemesidir ve ideal olan bir savaşın kazanılmasında karşı tarafı savaşamaz duruma getirmektir. Bunu yapabilmesi için şu an klasik süper güçlerin yaptığı savaş yöntemini, mesela, Rusya'nın Doğu Guta'da, Halep'te, Amerika'nın Suriye'nin doğu kısımlarında yaptığı yöntemlere baktığımız zaman; bu iki güç, bu bölgeleri bombalıyor ve hiçbir şekilde kara harekatı yok. TSK'nin kara harekatı konusunda dünyada bir numara olduğunu gösteriyor bu çıkarımlar." ifadelerini kullandı.
TSK'nın kara harekatındaki başarısında, terörle mücadele alanında bugüne kadar elde ettiği kazanımların etkili olduğunu belirten Tarhan şunları söyledi:
"Bu kazanımlar TSK için çok önemlidir ve TSK'nın bu alandaki yolunu açar. Kara harekatındaki asıl mağlubiyet, karşı tarafın, yenilgiyi kabul etmesidir ve bunu yaparken, sivilleri karşısına almamayı başarması gerekiyor. TSK, Afrin'deki sivil halkı karşısına almadan mağlubiyeti başarabilirse, uzun süreli bir etki gücü oluşturmuş olur ve sivil direnişi önlemiş olur. Şu anda yaptığı yavaş ve kapı kapı olan harekatla TSK, sivilleri karşısına almamış oldu. Mesela Hitler, halkı karşısına aldığı için Rusya'da tutunamadı. O güçlü ordusuna rağmen, büyük bir hayal kırıklığı yaşadı ve her şeyi yıktı geçti. Fakat TSK, tanklarıyla yapabilecek gücü olduğu halde öyle yapmadı. Sivillere zarar vermeden alanı ele geçirmek gibi bir taktik geliştirdi. Bu taktikle hem sivilleri incitmeden orada askeri strateji olarak sivil direnişi önlemiş oldu hem de insan haklarına saygılı olduğunu göstermiş oldu."
-Toplumsal ve kültürel değerler canlı tutuldu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Zeytin Dalı Harekatı'na yönelik çok önemli bir stratejisi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Cumhurbaşkanının toplumun tarihi ve kültürel kodlarını harekete geçirmeyi başardığını ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kültürel kodlarımızı çok iyi harekete geçirdi. Toplumdaki şehitlik inancının yüksek tutulmasına, bizim tarihsel ve kültürel değerlerimizin canlı tutulmasına yönelik çalışmalarda bulundu. Bunun sonucunda muhalefet de dahil toplumun bu değerlere sahip çıkmasını sağladı.
Muhalefetin de Türkiye'nin dış işlerine dair olan bu süreci desteklenmesi çok önemlidir. Yapıcı davranması önemliydi. TSK strateji olarak birincisi siyaset ikincisi toplumu ikna etme yolundan önemli başarılara imza attı. Bir toplumun savaşta başarılı olabilmesi için, o toplumun bir savaş ideolojisi olması gerekiyor ve bu ideolojinin içselleştirilmesi lazım. Çünkü burada Türkiye'nin terörle ilgili haklı bir yarası ve haklı tepkisi var. TSK da bu konuda ciddi plan yapmış ve burada savaşın başladığı andan itibaren toplumu yanına alma ile ilgili, uçaklardan broşür dağıtılması, sivil halkın ikna edilmesi ve sivil halk üzerinde güven oluşturulması ve o bölgelerde toplumu bilgilendirme, aydınlatma çalışmalarının yapılması, sivil direnişi önleyici etki oluşturdu. Diğer önemli bir konu da, TSK bunu yaparken aynı zamanda, alanda psikolojik harp birimleri de bölgede yüksek ihtimalde bulundu. ÖSO birlikleriyle uyumlu çalışmayı başarmaları da çok takdire değer çalışma. O bölgelerin insanlarını da eğit-donat taktiğiyle eğitmiş olması çok güzel bir şey."
- "Afrin tarihe gayrinizami harp başarısı olarak geçecek"
Hızlı bir şekilde oradaki sivil halkın eğitilmesi gerektiğini de ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, TSK’nın en büyük başarısının gayrinizami harp eğitimi almış özel kuvvetlerin bölgedeki başarısı olduğunu ifade ederek, "Bu durum askeri literatüre ve tarihe bu şekilde geçecek. Bu savaşın en zor savaş tekniklerinden birisi olduğunu rahatça söyleyebiliriz.Türkiye, orada bir yara devraldı ve o yaranın iyileşmesi yıllar sürecek. Eğer Türkiye, toplumun kardeşliğini ve dostluğunu yanına alırsa bir şekilde kendi kendine yeten bir toplum oluşturmuş olacak. Verimli topraklara sahip olan bu toplumla zaten tarihsel ve kültürel bir kardeşliğe sahibiz. TSK 15 Temmuz'daki travmanın yaşattığı sarsıntıyı Afrin'de tedavi etti." değerlendirmesini yaptı.
HABERTÜRK
Okunma : 3894