Üsküdar Üniversitesi’nin 2019-2020 Akademik Yılında öğretim hayatına başlayan Tıp Fakültesi, 14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle ilk öğrencilerine beyaz önlük giyme töreni düzenledi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, öğrencilere “Beyaz önlüklerinizi hekimlik sorumluluğunu hissederek onurunuzla taşıyın” dedi. Tören, öğrencilerin beyaz önlüklerini giyerek hocaları ile toplu fotoğraf çekilmeleriyle sona erdi.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin birinci sınıf öğrencileri için organize edilen ve Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleşen Beyaz Önlük Giyme Töreni, keyifli ve heyecanlı anlara sahne oldu.
Törende birinci sınıf öğrencisi Edanur Turan, birinci sınıf temsilcisi Ahmet Furkan Demirel, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Zelka ve Kurucu Rektör Prof. Dr. Nevzat Tarhan açılış konuşmaları gerçekleştirdi. Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Usta’nın 14 Mart Tıp Bayramı ile ilgili sunum gerçekleştirdiği törende sahnelenen Türk Sanat Müziği dinletisi de öğrencilerden ve velilerden büyük alkış aldı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Hekimlik sadece meslek değil bir sanattır”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, açılış konuşmasında Tıp Fakültesinin ilk “Beyaz Önlük Giyme” töreninin belleklerde kalacağını söyleyerek sözlerine başladı. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hekimlik öyle bir meslek ki sadece meslek olarak sınırlı kalmaz, bilim adamı olmanın yanında aynı zamanda bir sanattır. Hekim kelimesi hakîm anlamına da geliyor. Hikmetli olmalısınız, işinizi ne bir eksik ne bir fazla yerinde ve zamanında , hakkaniyetle yapmalısınız. Eksiksiz ve doğru bir şekilde yapılması gerekli olduğu için diğer mesleklerden de farklı olmalı. Bir hasta ile doktor arasında güven oluştuğunda hastada endorfin salgılanıyor. Burada hocalarınızdan hekimlikle birlikte hastaya nasıl davranmanız gerektiğini de öğreneceksiniz. Biz bu önlükleri öğrencilerimize beyaz olarak giydiriyoruz. Beyaz önlüğün anlamı saflık, kusursuzluktur. Fiziki anlamda değil, manevi anlamda bu önlükler hastalara ve mesleğe karşı sorumluluk duygusuyla, dürüstlükle beyaz taşınmalıdır. Bu meslekte medikal etik ve mesleki etik var. Medikal etik hasta yararının her şeyin üzerinde tutulmasını gerektirir. Mesleki etik ise meslektaşlarınız arasındaki ilişkilerinizi saygı çerçevesinde geliştirmenizi ifade eder” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Mesleğinizde İbn-i Sina’yı örnek alın”
Hasta ve hekim ilişkisinin usta ve çırak ilişkisine benzediğini söyleyen Tarhan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu mesleğe girenler tutkulu ve meraklı olmalı. Uzmanlık alanı dışında bir hasta geldiğinde ben bu konunun uzmanı değilim diyerek çaresiz bırakılmamalı. Hekim uyguladığı tedaviler kadar uygulamadıklarından da sorumludur. İbn-i Sina yine bizim yaşadığımız Koronavirüs salgını gibi bir salgın yaşandığında hastalığın bulunduğu yere doğru yola çıkıyor. Yakınındaki hekimler ise salgının kendilerine de bulaşma endişesiyle İbn-i Sina’yı durdurmaya çalışırken kendisi ise ‘Ben gitmezsem, siz gitmezseniz başka hekimler gitmezse o insanlar şifa bulamaz’ deyip hekimlik sorumluluğu ile salgının olduğu yere gidiyor. İşte bugün burada olan geleceğin hekim adayları, sizler hastaların tedavileri için yollar aramalısınız. Tıp literatüründe araştırmalar yapmalı, hastalarınıza önemli olduklarını hissettirmelisiniz. Onların sadece organlarını değil duygularını da göz önüne alarak tedavi uygulamasınız.”
Prof. Dr. Haydar Sur: “Vatanımız ve insanımız çok kıymetli”
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur ise törende Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yönettiği Sivas Kongresi’nde yaşananlardan bahsederken hekimlerin ülkemiz için ne kadar önemli olduğuna vurgu yaptı. Prof. Dr. Haydar Sur, şunları söyledi:
“Atatürk, Sivas Kongresi’ni düzenleyeceği zaman İstanbul’da İngilizler’in ağır baskısına cılız da olsa tek karşı koyabilen Tıbbiyeliler arasından bir temsilci istiyor. Vatanseverliğinden kuşku olmayan Hikmet Bey, Tıp Fakültesi 3’üncü sınıf öğrencisiyken 1919’da kongre için Sivas’a davet ediliyor. Atatürk’ün konuşmaları yönettiği Sivas Kongresi’nde, Türkiye’nin İngiltere ya da Amerika mandası olması yönünde seçenek sunulunca Hikmet Bey bu durum karşısında söz alarak tepkilerini ortaya koyuyor. Kongreye vatanı savunacaklarını düşünerek geldiğini ancak kongrede hangi ülkenin mandası olunacağının tartışıldığını gördüğü için İstanbul’a dönerek oradaki herkesi vatan haini olarak ilan edeceğini söylüyor. Atatürk’e dönerek ‘Sen de bu şekilde düşünüyorsan seni de vatan haini ilan edeceğim’ diyor. Atatürk içinden geçenlerin en azından birinin ağzından döküldüğünü görünce büyük bir mutluluk yaşıyor. Hekimlik gördüğümüz üzere kurtarabildiğimiz kadar insanı kurtarmayı gerektirir. Vatanımız ve insanımız çok kıymetlidir. Vatanımızı ve halkımızı korumak bize atalarımızdan gelmiş bir misyondur”
Edanur Turan: “NPİSTANBUL Hastanesi tercihimde çok etkili oldu”
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi Edanur Turan, açılış konuşmasında üniversite sınavına hazırlık ve tercih sürecinden bahsetti. Turan, “Üniversitem tercih sıralamamda ilk sıralardaydı. NPİSTANBUL Beyin Hastanelerinin de bilim ortağı olması, mezun olunca orada çalışma hayalim tercihimi etkilemişti. Sonuçlar açıklandığında çok mutluydum çünkü Tıp Fakültesi tüm bir yıl hatta tüm eğitim hayatım boyunca emeklerimin ve fedakarlıklarımızın karşılığıydı. Beyin ve sinir sistemiyle uğraşan bir bilim insanı olma hayalimi göz önüne aldığımda Türkiye’de eğitim görebileceğim en iyi yerde olduğumu düşünüyorum. Biz ailemle tercih sonucundan oldukça memnun ve mutluyken çevremde okuluma karşı önyargı ile yaklaşan insanlar oldu. Ancak ben onlara sağlık bilimlerinde tematikleşmiş, tercih edilen bir okulu ve üstelik tıp fakültesini kurmanın kolay olmadığını, eğer kurulduysa mutlaka bir düzeni olan ve güzel bir eğitim veren bir kurum olduğunu ifade etmiştim. Buna rağmen endişelenmiştim. Okul başlayınca tüm endişelerim kayboldu çünkü Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi, düzeni yıllardır var olan bir fakülte kalitesinde eğitim veriyordu” dedi.
Ahmet Furkan Demirel: “Üniversitemizin pozitif yaklaşımı kaygılarımızı siliyor”
Tıp Fakültesi 1. Sınıf Temsilcisi Ahmet Furkan Demirel de şunları söyledi: “Bizler bu yola ilk öğrenciler olmanın verdiği kaygılarla girdik, nasıl olacak ki düzeni bile oturmamış şeklinde kaygılarımız oldu. Hepimizin hatta belki de hala bazılarımızın bu kaygıları devam ediyordur ama benim kaygılarım kısa sürdü çünkü büyük bir sorumluluğu üstlendim. Kendi sorunlarımdan ziyade arkadaşlarımın sorunlarına yönelmeli kendi taleplerimden ziyade onların talepleriyle ilgilenmeli ve gereğinin yapılması için çaba sarf etmeliydim. Onların sorunları benim de sorunlarımdı, onların talepleri benim de taleplerimdi, arkadaşlarım kadar kendim için de uğraştım ama dürüst olmak gerekirse bende kaygı ve soru işareti kalmadı. İşin perde arkasıyla ilgilenince kaygılanmaya gerek kalmıyor. Sayın dekanımızla yaptığımız birebir sohbetlerden, sorunların iletilmesinden çözülmesine kadar her basamağa tanık olmaktan ve bu süreçlerin ne kadar titiz bir şekilde halledildiğine tanık olduktan sonra kaygılarımı ardımda bıraktım. Ailelerimizin rahat olmasını istiyorum çünkü bizler burada çok güzel bir ailenin parçasıyız ve gelecekte çok iyi hekimler olacak şekilde eğitiliyoruz. İyi birer hekim olmamız, altı sene içerisinde alacağımız eğitim, bize sunulan imkanlar ve bize gösterilen ilgiyle paralel ilerleyecektir. Lakin şu kadarını söylemem gerekirse alacağımız eğitimden, bize gösterilen ilgiden, önümüze sunulan ve daha sunulacak olan imkanlardan yana şüphem bulunmuyor.”
Açılış konuşmalarının ardından Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Usta, 14 Mart Tıp Bayramı ile ilgili sunum gerçekleştirdi.
Sunumun ardından bir müzik dinletisi sunuldu. Solist Dr. Adnan Çoban’a kemanları ile Dr. Öğr. Üyesi Yeşim Altınel Çoban, viyolonseli ile Betül Şirin, udları ile Prof. Dr. Haydar Sur ve Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Soyarslan, kanunları ile Doç. Dr. Volkan Gidiş ve Dr. Nedret Hızer, tamburu ile de Prof. Dr. Hanefi Özbek sahnede eşlik ederek keyifli bir müzik dinletisi sundu.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencileri için 14 Mart Tıp Bayramı olması vesilesiyle düzenlenen ilk beyaz önlük giyme töreni, hocalarının öğrencilere önlüklerini ve steteskoplarını giydirerek toplu fotoğraf çekilmesinin ardından sona erdi.
Program ÜÜ TV'den canlı olarak yayınlandı.
Okunma : 3340
ÜHA