Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencileri için beyaz önlük giyme töreni düzenlendi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tören heyecanı yaşayan gençlere seslendi. Tarhan; “İşini iyi yapmak, kalite yönetimi demektir. Parayı, kazanımı birinci sıraya alan kişi iyi bir hekim olamıyor. Birinci sırada işini iyi yaparsa zaten maddi kazanım arkasından geliyor. Kişinin yaptığı işin de kaliteli olması, insani değerler olarak da kaliteli olması bir hekim için temel iki özelliktir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin birinci sınıf öğrencileri için organize edilen ve NP Diş ve Sağlık Yerleşkesi, İbn’i Sina Oditoryumunda gerçekleşen törende coşku ve heyecan yaşandı. Akademisyen ve ailelerin de yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, öğrencileri beyaz önlükler ile gören veliler duygu dolu anlar yaşadı.
ÜÜ TV ve Youtube üzerinden canlı olarak yayınlanan, İngilizce ve Türkçe gerçekleştirilen tören Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencilerinden Hüda Zemzem ve Tuğçe Uysal’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
Hüda Zemzem: “Arka planda olan emek, görünenden çok daha fazlası…”
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisi Hüda Zemzem, açılış konuşmasında hastanın yüksek yararını gözeterek hastalığın değil, hastanın var olduğu bilincine ulaştıklarını söyledi. Zemzem; “Bugün beyaz önlüğü giyerek yepyeni bir hayata adım atıyoruz. Bugüne kadar olan tüm süreçte bizleri buraya taşıyan tüm öğretmenlerimizden bize her daim destek olan arkadaşlarımıza kadar birçok kişinin emeğini üzerimizde taşımaktayız. Üsküdar Üniversitesine gelmeden önce ben de hepimiz gibi araştırdım. Hocaların donanımı, üniversitenin sunduğu imkânlar, uygulama derslerinde her öğrenciye bir mikroskop düşmesi, kütüphane olanakları tercih etmem için zaten yeterliydi. Fakat işin içine girince gerek sınıf temsilcisi olarak gerek okulun bir öğrencisi olarak arka planda olan emek görünenden çok daha fazlası olduğunu gördüm. Üniversitemizin tüm birimleri büyük bir özveriyle çalışıyor.” ifadelerini kullandı.
Tuğçe Uysal: “Üsküdar yalnızca akademik bilgi değil, bizi ilerleten birikimlerini de kazandırdı”
Tıp Fakültesi İngilizce birinci sınıf temsilcisi Tuğçe Uysal da akademisyenlerin onlar için birer meşale olduğundan bahsetti. Uysal; “Sıklıkla söz ettiğim bir yuvam var, Darüşşafaka. Biz Darüşşafaka’da eğitimin huzurlu ortamda daha efektif olduğunu ve eğitimciyle iç içe olmanın öğrencinin alabileceği faydayı maksimum düzeye çıkardığını gördük. Yalnızca akademik bilgi değil, insanlık adına bizi ilerleten birikimleri de kazandıran hocalarımıza çok teşekkür ederim. Onlar bize unvanlarından bir duvar örmeyerek çok önemli bir değeri en başından öğretmiş bulundular. Sizler bu yolda bize meşale oldukça bu gençliğin bilim ateşini harlayarak taşıyacağına söz veriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dr. Hişam Alahdab: “Artık bilgiye ulaşmak çok daha kolay”
Ataşehir Memorial Tıbbi Direktörü Dr. Hişam Alahbad konuşmasında teknolojinin hızlı bir dönüşüme neden olduğunu aktardı. Alahbad; “30 yıl önce yerinizdeydim ve bize tıbbi bilginin çok hızlı katlandığını söylerlerdi. Yaklaşık 30 sene önce tıbbi bilgi ortalama 6 yılda bir iki katına çıkıyordu ama şu anda işiniz çok zor çünkü artık tıbbi bilgi 2 ayda katlanıyor. En büyük değişim aslında bu çok hızlı büyüyen bilgi dağında görüyoruz ama iyi bir haberim var, artık bilgiye ulaşmak çok daha kolay. Kanallarımız çok fazla ve öğrenmenin çok çeşitli yolları var. Değişmeyen ve değişmesi hiçbir zaman beklenmeyen önemli değerlerimiz var. İyi bir hekim her şeyden önce iyi bir insan olmayı gerektiriyor.” dedi.
Dr. Mehmet Topal: “Değerlere önem verdiğimiz sürece daha iyi bir hekim olacağız”
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Tıp Eğitimi Koordinatörü Dr. Mehmet Topal tıp fakültesine girmenin bir değerler silsilesi olduğundan bahsetti. Topal; “Tıp mesleğini seçmek çok önemli ve değerlidir. Tıp fakültesine girmek ve doktor olmak aslında bir değerler silsilesidir. Günümüzün ulaştığı bilgi çağında bilgiye herkesin ulaşımı varken bizim ulaşımımız tabi ki çok daha kolay, sizlerin de kolay ama bu değerlere önem verdiğimiz sürece çok daha iyi bir hekim olup, insanlığa faydalı şeyler yapabileceğiz. Bunların başında öncelikle insan olmak geliyor.”
Prof. Dr. Haydar Sur: “Emanete sahip çıkacağız…”
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur öğrencilerle iletişimin ve onlara bir şeyler öğretmenin çok önemli olduğu konusuna dikkat çekti. Sur; “Biz burada bütünleşmiş bulunuyoruz. Kendi iç muhasebemizde dünya üzerinde ne kadar değer ürettik sorgusu bizi şu anda kıskıvrak yakalamış durumdadır. Öğrencilerimizle bu sıcak temas ve onlara elimizi verebilirsek işte bu muhasebeden mutlu bir şekilde ayrılacağız o zaman ölüm de bizim için kolaylaşacak. İyi ki bu güzel evlatları yetiştirdiniz ve bize emanet ettiniz. Size söz veriyoruz emanete sahip çıkacağız ve hıyanet etmeyeceğiz. Bu ülkeyi gençlere teslim edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Hikmet Koçak: “İyi hekim, insanları seven kişidir”
Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak beceri kazanabilmek için usta-çırak işinin olması gerektiğinden bahsetti. Koçak; “Hekimlik insanlık tarihi kadar eskidir. İlk insandan itibaren hekimlik söz konusudur. Geçmişe baktığımızda hekimlerin farklı mesleklerle de öne çıktıklarını hatta felsefi olarak da bazı kitaplar yazdıklarını görüyoruz. Demek ki kutsal meslek sadece bir cisme hizmetten ibaret değil. Vücudu, organik hastalıkları tedavi ona yardım ederken, insanın diğer bir yönü olan manevi yönünü düşünmemiz gerekiyor. İyi hekim, insanları seven kişidir. İnsanları sevmek yetiyor mu? Hayır ama başlıca esas hekimliğin belki ilk şartlarından birisi insanların sevilmesidir. İkincisi bilgi ve beceri sahibi olmasıdır. Bilgiyi çok değişik kaynaklardan elde edebilirsiniz hatta bazı bilgiler günlük bile değişebilir ama beceri mutlaka usta çırak işidir. Onu bir yerde ustanızdan öğreneceksiniz, ustalarınıza çıraklık yapacaksınız.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilgiyi sanat haline dönüştürmek gerekiyor”
Açılış konuşmalarında son olarak kürsüye Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan geldi. İyi bir insan olmayı ego ideali olarak kendine seçmemiş bir kimsenin iyi bir hekim olamayacağına vurgu yapan Tarhan; “Hekimliğin bir bilim yönü var bir de sanat yönü vardır. Bu nedenle hekimlikte sadece bilgi yüklenmek değil, o bilgiyi sanat haline dönüştürmek de gerekiyor. Bu da usta çıraklıkla öğrenilir. Deneyimleyerek öğrenilir. Bu nedenle sizin teorik kitaplardan öğrendiğiniz bilgiden daha önemlisi uygulamayla ilgili buradaki kazanacağınız beceriler olacaktır. ‘Hekim nasıl bir hekim olmalı?’ diye çeşitli üniversiteler pandemiden önce beyaz önlük törenine ya da açılış konferansı gibi etkinliklere çağırmışlardı. Orada hep ‘İyi doktor nasıl olmalı?’ diye soru sorulur. Zeki olmak, çalışkan olmak ise hep söylenir ama üçüncü bir şey daha vardır ki hekimlikte olmazsa olmaz iyi insan olmaktır. İyi bir insan olmayı ego ideali olarak kendine seçmemiş bir kimse iyi bir hekim olamaz. Kapitalist ahlaklı bir hekim olur. Belki başarılı olabilir ama mutlu olamaz. Bunun için gençlere en önemli hasta hekim ilişkilerinde tavsiye edeceğim birincisi, kişisel alçakgönüllülükle mesleki iddianızı birleştirin. İkisi bir arada olabilir. Bu engel değildir. Kişi kitap okumayı, yenilikleri takip etme konusunda tutkulu bir şekilde gayretinizin olması önemlidir. Çünkü bilginin yarı ömrü çok kısaldı. Daha önce otuz sene derken şimdi üç seneye düştü. Hekimlik de bu daha fazla oldu. Özellikle işinizi iyi yapmak gibi bir ilkenizin olması lazım. İşini iyi yapmak, kalite yönetimi demektir. Parayı, kazanımı birinci sıraya alan kişi iyi bir hekim olamıyor. Birinci sırada işini iyi yaparsa zaten maddi kazanım arkasından geliyor. Kişinin yaptığı işin de kaliteli olması, insani değerler olarak da kaliteli olması bir hekim için temel iki özelliktir.” ifadelerini kullandı.
Müzik dinletisi beğeniyle dinlendi…
Beyaz önlük giyinme töreninde Tıp fakültesi 1. sınıf öğrencilerinden piyanoda Zeynep Coşar, kemanda Şule Yılmaz’ın müzik dinletisi törene katılanlarca beğeniyle dinlendi.
Başta Kurucu Rektör, Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Tarhan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Tarhan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur olmak üzere akademik kadro öğrencilere beyaz önlüklerini giydirdi.
Her bir öğrenciye stetoskopun da verildiği törende öğrencilere ayrıca Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın kaleme aldığı ‘Bilinçli Genç Olmak’ kitabı da hediye edildi.
Beyaz Önlük Töreni toplu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle son buldu.
Okunma : 2140
ÜHA