Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan Düzce Valiliği’nin düzenlediği ‘Okur-Yazar Buluşmaları’ finalinde Düzcelilerle bir araya geldi. “Son sığınak aile” konulu buluşmada Tarhan aileyi ayakta tutacak değerlere dikkat çekerken Tarhan, program sonunda okurları için kitaplarını da imzaladı.
Düzce Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Son sığınak aile” konulu buluşma ve imza programına Düzcelilerin ilgisi yoğun oldu.
Konuşmasına kadın ve erkek beyin farklılıklarını anlatarak başlayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan bir dönem sessiz organ kabul edilen beyinin artık öyle olmadığını söyledi.
Şizofren bir hastanın beyni ile normal kişinin beynini verilerle aktaran Tarhan ile farklılıklarımızı bilirsek problemlerin çözümünü o kadar hızlı gerçekleştirebileceğimizi söyledi.
Evlilikte duygusal zekânın önemine vurgu yapan Tarhan, duygusal zekânın doğuştan değil sonradan öğrenilebildiğini kaydetti. Tarhan şu değerlendirmelerde bulundu.
Duygularını yönetemeyen başkasını yönetemez!
“Kişi önce kendini, duygu ve dürtülerini yönetebilmeli. Kontrol edebilmeli. Kendi arzu, dürtülerini yönetemeyen kişi başkasını da yönetemez. Bugün bilim insanları olarak nöroliderliği konuşuyoruz. Beyin kimyasallarının yönetimi aslında bu.”
Başarı ve mutluluk bir arada olur mu?
Modernizm bugün başarı ve mutluluğun bir arada olup, olamayacağını araştırıyor diyen Tarhan önemli olanın anlık değil toplamdaki, hayatın sonuna gelindiğinde başarı olduğunu ifade etti. Başarı konusunda dinamik bir denge var diyen Tarhan, bu dengenin sağlanabilmesine dikkat çekti.
Boşanma neden artıyor?
Tarhan, son yıllarda dünya ölçeğinde bir artış gösteren boşanma oranlarına da vurgu yaptı.
“Batıda boşanma arttı. Türkiye’de de bu yönde bir eğilim var. Öyle ki 2016 TÜİK verilerine göre ilk 5 yılda boşanma oranları %38 oranında bu dünyada ise %45-50 arasında. Batıda şimdi yarı yarıya başarısız olan bir kuruma yatırım yapmanın gereksiz olduğu tartışmaları yapılıyor.”
Vücudun hücrelerden oluştuğunu belirten Tarhan, tıpkı hücrelerin ölmesiyle vücudun öleceği gibi toplumu oluşturan ailelerin de dağılmasıyla toplumun zarar göreceğinin altını çizdi. Son sığınak haline getirilmesi gereken ailede güven duygusunun çok önemli olduğunu vurgulayan Tarhan, aileyi ayakta tutan ve ailenin düşmanı olan öğeleri de sıraladı.
Aileyi ayakta tutan değerler!
“Meşveret, eşitlik, özerklik, hakkaniyet, sevgi bu değerler aileyi ayakta tutan değerler. Ailede adalet çok önemli. Sevgi, zaman yönetimi gibi tüm kaynakların yönetimi adil olmalı. Sevgi su gibidir. Saygı ise suyun kabı. Sevginin de bir ölçüsü olmalı.”
Modernizmin cevap aradığı bir konu da sevginin ömür boyu sürüp süremeyeceği diyen Tarhan, “Modernizm yok dese de ömür boyu sevgi var. Modernizmde evliliğin kâbusu aldatma.” İfadelerini kullandı.
Mutlu evliliğin anahtarı iyi işbirliği
Evlilikte; romantizm, güç ve kişilik çatışması ile bağlılık olmak üzere 3 dönemin olduğunu belirten Tarhan, evliliği kayığa benzetti.
“Evlilik kayığa binmek gibidir. Eşlerden biri kayığı salladığında diğeri sallamamalı. Dengeyi bulabilmeli. O da sallarsa kayık batar. Evlilikte öyle, yıkılır. Sevgi ve iyi işbirliği mutlu evliliğin anahtarı. ‘4 S’ olarak ifade ediyorum, sevgi, saygı, sabır, sadakat. Bu değerlere de sahip çıkmak gerekiyor evlilikte. Eş ilişkilerinde “seni seviyorum demekten daha etkili bir cümle var, ‘sen haklısın’ cümlesi.”
Evliliğin 5 düşmanı
Tarhan konuşmasında evliliğin 5 düşmanını da tanımladı. Tarhan bunları şöyle sıraladı.
“Yalan ve niyet okuma, egoizm, yakınlıktan kaçınma, yüksek beklenti – konforculuk, takım olamama.”
Tarhan kitaplarını da imzaladı
Katılımcıların sorularını da cevaplayan Tarhan programın sonunda okurlarına kitaplarını imzaladı.
Tarhan ile bol bol fotoğraf çektiren okurlar, uzun uzun sohbet etme imkânını da yakaladı.
Okunma : 3998
ÜHA
İlgili
09 Temmuz 2017
"Psikiyatrist" içerisinde
