“Psikolojik Savaş” kitabının yazarı emekli albay ve psikiyatrist Prof. Nevzat Tarhan, Hakkari’deki saldırıları protesto için sokağa dökülen halkın, yer yer şiddete dönüşen tepkiler göstermesini “şok yaşantı” olarak niteledi.
NTVMSNBC’ye konuşan İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, duyguların yarattığı zihinsel körlüğe dikkat ve tepkilerin düşünce temelli değil, duygusal olmasına dikkat çekiyor. Türkiye’nin sosyolojik ve psikolojik analizlere; kimlik çatışması yerine kimlik barışına götürmeyi sağlayacak bir çabaya ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tarhan, buna siyasetçi olmayanların da katkı sağlaması gerektiğini söylüyor; “Doğu’nun ve Batı’nın saygı duyduğu insanlar bu konuda önderlik yapmalı”.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde psikiyatri uzmanı olarak profesörlüğe kadar yükselen ve klinik direktörlüğü yapan, albaylıktan emekli olan Tarhan, halen Memory Centers of America adlı nöropsikiyatri merkezlerinin Türkiye yöneticiliğini yapıyor. “Psikolojik Savaş” kitabıyla kamuoyunda ilgi gören Tarhan’la, Hakkari’deki son saldırılar üzerine sokaktaki tansiyonun yükselmesini konuştuk. Tarhan, NTVMSNBC’nin soruları üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
SAYGI DUYULAN İNSANLAR ÖNDERLİK YAPMALI
“Şu anda Türkiye’nin sosyolojik, psikolojik analizlere ve kimlik çatışması yerine kimlik barışmasına götürmeyi sağlayacak bir çabaya ihtiyacı var. Siyasi olmayan kişilerin de buna katkı sağlamasına ihtiyaç var. Doğu’nun ve Batı’nın saygı duyduğu insanlar bu konuda önderlik yapmalı.
PROVOKASYON İÇİN ÇOK İYİ ALTYAPI
“Terörün amaçlarından biri toplumda böyle bir tepki oluşturmaktır zaten. Teröristlerin sonuç alabilmesi için ‘şok yaşantılara’ ihtiyacı var. Şu anda yaşanan bir ‘şok yaşantı’dır. Bu teröristlerin arzuladığı bir şey. Şimdi bu şok yaşantıya karşı doğru tepki verilirse, teröristlerin oyununa gelinmemiş olur. Terör olaylarındaki alevlenmeye karşı toplumsal bir tepki var. Gelecek kaygısı, güvensizlik duygusu ve korku oluşmasına ve buna karşı duygusal olarak kontrolsüz davranma eğilimleri ortaya çıktı. Genellikle böyle durumlarda spontan, bireysel tepkiler oluyor. İşte bu, provokasyon planı yapanlar için çok iyi bir altyapı oluşturuyor.
KONTROLSÜZ DAVRANMA EĞİLİMLERİ ORTAYA ÇIKTI
“Böyle durumlarda mevcut duyarlılığın yönü birkaç uygulamayla değiştirilebilir. Önce toplumu iyi anlamak gerekir. Böyle bir durumda ortada bir kaos var, belirsizlik var. ’200 terorist sınırı geçiyor, taburumuzun yanına kadar geliyor ve bir şey yapılamıyor’ deniyor. İnsanlar burada Türkiye’yi yönetenlerin bazı şeyleri sorgulaması gerektiğini düşünüyor. Böyle durumlarda ‘niye bir şey yapılamıyor’ deniyor. Heyecanın olması doğal, iyi bir şey. Onu yok etmek yerine, böyle durumlarda çeşitli yönlendirmelere, çeşitli saptırmalara, dümenleme davranışlarına karşı, herkesin tepkisini verirken bunları sorması önemli.
ŞEHİT AİLELERİNE YARDIMCI OLMALI
“Terör mağduru şehit ailelerini anlamak, ‘ateş düştüğü yakar’ duygusu önemli. Çözüm yolu yardımdır. Bu insanlara yardım ve bunu tekrar yaşamamak için neler yapabilirim, sorusunu düşünerek hareket etme refleksi ortaya çıkmalı. Ve şehit ailelerinin, yakınlarının yalnız olmadığını göstermek önemli. O da sözde değil, icraatla olabilecek bir şey. Yardım kampanyalarına destek sağlayarak yapılabilir.
DUYGU TEMELLİ TEPKİYE ÇOK YATKINIZ
“Olayları yanlış nedenlere bağlamanın sonucu olarak yanlış tepkiler ortaya çıkıyor. Şu anda düşünce temelli tepkiler vermeye ihtiyaç var. Düşünce temelli tepkiler, faydalı tepkilerdir. Ama biz Doğu kökenli insanlar olarak duygu temelli tepkiye çok yatkınız. Buna dikkat etmek gerekiyor. Teröristlerin amacına hizmet etmemek gerekiyor. Terör eylemlerinde arzulanan şey, toplumda heyecan uyandırıp, çatışma yaratmaktır.
TERÖRİSTLERİN OYUNUNA GELİYORUZ
"5-6 sene önce Batman’a bir konferans için gitmiştim. Orada askerlik şubesinde yaşanan bir olayı anlatmışlardı bana. 74 Kıbrıs Barış Harekatı olduğunda, Batman’da Kürt- Arap kökenli insanlarımız askerlik şubesi önünde kuyruğa girerek, 'biz de gideceğiz oraya' demişler. Farkında olmadan teröristlerin oyununa geliyoruz biz. El ele tutunarak bu sorunun çözüleceğini vurgulamak gerekiyor. Türkiye’de ortamı destabilize ederek karıştırmak isteyen çıkar odakları var.
DIŞLANAN KESİMLER VE BASK ÖRNEĞİ
"Bask örneği var. İspanya’da ayrılıkçı örgüt, nüfusun yüzde 8’ini teşkil ediyor; ancak onu destekleyenler arasında yüzde 40 oranında diğer İspanyollar var. Bunlar melez İspanyollar. Araştırma sonucunda niye onlara yöneldikleri tespit ediliyor. Kendilerinin toplum tarafından dışlandığını düşündükleri, aidiyet duygularını zayıf hissettikleri için terörist grubun yanında yer aldıklarını söylüyorlar.
SAYGI DUYULANLAR ÖNDERLİK ETMELİ
"İspanya’da ‘terör neden oluyor’ diye sosyolojik ve psikolojik araştırmalar yapılıyor. Araştırmaların sonucunda terörün psikolojik arka planını tespit edip, kimlik barışmasını sağlıyorlar. Şu anda Türkiye’nin sosyolojik, psikolojik analizlere ve kimlik çatışması yerine kimlik barışına götürmeyi sağlayacak bir çabaya ihtiyacı var. Siyasi olmayan kişilerin de buna katkı sağlamasına ihtiyaç var. Doğu’nun ve Batı’nın saygı duyduğu insanlar bu konuda önderlik yapmalı, diye düşünüyorum."
KAYNAK: http://www.ntvmsnbc.com.tr/
Okunma : 3393