Risale-i Nur Araştırmaları Platformu’nun (RİNAP) aylık olarak gerçekleştirdiği sohbetlerin Kasım ayı konuğu Kocaeli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Arslan oldu. Moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Erhan Bektaş’ın üstlendiği etkinlikte “Meşruiyet’ten Cumhuriyet’e Geçiş ve Ulemanın Tavrı” başlığı altında değerlendirmelerde bulunuldu. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da katıldığı etkinlikte Tarhan, Osmanlı’nın son döneminde meydana gelen gelişmelere dikkat çekerek medreselerin zamanın ruhunu yakalayamadığını söyledi.
Prof. Dr. Ali Arslan: “Tarih yazımında değiştirilmesi gereken yerler var”
Prof. Dr. Ali Arslan, RİNAP tarafından online düzenlenen etkinliğin bu ay ki konuğu oldu. “Meşruiyet’ten Cumhuriyet’e Geçiş ve Ulemanın Tavrı” başlığı altında değerlendirmelerde bulunan Arslan, Osmanlı’nın son döneminde yaşanan gelişmelere değindi. Arslan; “Namık Kemal’in medrese eğitimi yok ama ciddi bir İslami eğitimi var. Bizde yanlış yazılan bir husus, vatanseverlik milliyetçilik gibi algılanıyor, ırka bağlanıyor. Namık Kemal’in, vatan şairi olarak yazdığı şiirler, milliyet olarak algılanıyor. Namık Kemal’deki Cumhuriyet anlayışı daha sonra Cumhuriyet’e geçişte önemli bir basamak oluyor. Meclisin kurulması ve meşruti idareye geçilmesi için de esas teşkil edecek. Namık Kemal’in görüşlerini benimseyenler parlamentonun mutlaka olmasını istiyorlar ama bunlar şer-i hukuku da savunan bir yapıda. İttihat ve Terakki’nin bir süre sonra bölünmesi bundan kaynaklanıyor. Bize diyorlar ki, ‘Mustafa Sabri Şeyhülislam, o zaman bunlar Milli Mücadele’ye karşı, bunlar İngiliz taraftarı, bunlar saltanatçıdır, meşrutiyet karşıtıdır eşittir Cumhuriyet karşıtıdır.’ Bu tarih yazımının değiştirilmesi lazım. Biz tarihçilerin en büyük görevi, her şahsı bir defa ayrı ayrı almak hatta dönemlerini de ayırmak gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Medreseler zamanın ruhunu yakalayamadı”
Düzenlenen etkinliğe katılan Prof. Dr. Tarhan Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet döneminde meydana gelen gelişmeler hakkında paylaşımlarda bulundu. Tarhan; “Merak ettiğim bir şey var, II. Abdülhamid Mekteb-i Harbiye-i Şahane’yi kurmuş. Öğrenciler yetiştirmiş fakat yetiştirdiği genç kuşak onu deviriyor. İki tip insan yetişiyordu, din eğitimi odaklı bir de Batı odaklı. İkisi birbirine rakip gibi oluyor. Zamanın ruhunu sanki medreseler yakalayamadığı için Abülhamid sanki bu reformu yapamadı.
Okunma : 1403
ÜHA