TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat Alt Komisyonu’na “mağdur” sıfatıyla Psikiyatri Profesörü, Adaleti Savunanlar Derneği Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Nevzat Tarhan bilgi verdi.
28 Şubat sürecinde eşinin başının kapalı olması nedeniyle kıdemli albay rütbesinden emekli olmak zorunda kaldığını belirten Tarhan, sivil toplumun tepkisizliğinin darbecileri cesaretledirdiğini savundu. “100 Kişi yürüse Menderes’i idamdan vazgeçerlerdi. Ama kimse yürümediği için cesaretle hareketettiler” diyen Tarhan, TSK’da 12 Eylül döneminde “komünist” 28 Şubat sürecinde de “laik değil” gerekçesiyle geniş çaplı tasfiyeye gidildiğini söyledi. Tarhan şöyle konuştu:
Kontrolsüz unsurlar var
“TSK’da 28 Şubat sürecinde darbeye direnebilecek isimler irticacı diye tasfiye edildi. TSK içinde darbeyi besleyen bir damar ve kontrolsüz unsurlar var. Bu unsurlar emir komuta zinciri dışında çalışıyor. Bunlar o dönemde BÇG (Batı Çalışma Grubu) olarak önümüze çıktı.”
Kamuoyunda son dönemde “Artık darbe tehlikesi geçti” algısının oluştuğuna dikkat çeken Tarhan, “Böyle düşünmek saflık olur. Darbe her an olabilecek gibi hazırlıklı olmak gerekiyor.
Toplumun darbe konusunda duyarsızlaşmasını sağlamak darbecilerin taktiğidir.
Hitler’in kontrollü gerilim stratejisi benzeri bir stratejiyle “irtica” suçunun üretildiğini savunan Tarhan, TSK’da “islamofobi” olduğunu öne sürdü. Tarhan, “TSK’da da İslamafobi var. Dini unsurları görünce elektriğe tutulmuş gibi reaksiyon gösteren, milletin değerlerine yabancı bir yapı var. Bu yapının mutlaka toplumla barışması gerekiyor” dedi.
VATAN
Okunma : 4165