Üsküdar Üniversitesi, Türkiye’de alanında ilk olarak düzenlenen Oryantalist Kodlarla Yüzleşme ve Postkolonyal Yaklaşımlar Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı. Uluslararası sempozyumda konuşan Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi, PAMER Müdürü Dr. Merve Kavakçı İslam, dünyada “Bütün doğru bilgilerin Batı’dan geldiği, Doğu’nun ise az ve yetersiz, düzeltilmeye muhtaç” olduğu şeklinde bir algının bulunduğunu söyledi. Dr. Kavakçı İslam, bu yanlış algıyı yok etmek için Doğu kaynaklı bilimsel araştırma çalışmaları yapacaklarını söyledi.
Türkiye’de kurumsal anlamda Postkolonyal çalışmalar yapan ilk kurum olan, Üsküdar Üniversitesi Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (PAMER) ilk uluslararası etkinliğini İstanbul’da gerçekleştirdi. “Oryantalist Kodlarla Yüzleşme” başlıklı sempozyuma FİBA’nın basketbol karşılaşmalarında başörtüsü yasağının kaldırılmasını sağlayan dünyaca ünlü basketbolcu Indira Kaljo, kadın boksörlerimizden İslam Eslem Tezcan, Çad Büyükelçisi Prof. Dr. Ahmet Kavas, Yazar Jabeen Akhtar ile çok sayıda akademisyen katıldı.
Postkolonyalizm eleştirel bakış oluşturuyor
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi, PAMER Müdürü Dr. Merve Kavakçı İslam, şunları söyledi:
“Üsküdar Üniversitesi’nde Postkolonyal Araştırma Merkezi’ni kurarak biz bir ilki gerçekleştirmiş olduk. Postkolonyalizm, oryantalist değerler sistemini kullanarak bütün teorik ve uygulamalı alanlara eleştirel bakış oluşturuyor. Postkolonyalizm, Foucault, Edward Said'ten de yararlanarak her alanda çeşitli konulara söyleyecek yanıtlar oluşturmanın arka planını ve felsefesini oluşturuyorlar. Bildiğiniz gibi, dünyada şöyle bir algı var: Her zaman Batı normatif, gelişmiş, olgun, seküler kabul edilirken, Doğu hakkında ise az gelişmiş, kavgacı, barbar, insan değil bir alt varlık olarak algı yaratılıyor. Burada bir zihinden söz ediyoruz. Doğulu kadın ise daha da alt bir varlık. Batılı erkek zihni (hegemonyayı temsil eden) karşısında Doğulu kadın alt sınıf olarak bulunuyor. ABD Irak savaşında bile Doğu’nun kurtarılması ve demokratikleştirilmesi argümanını kullanmıştır.
Yanlış ve tek taraflı bilgilerin oluşturulmasına bilimsel itiraz
Doğulu her zaman aşağıda, "Az insan" olarak lanse edilmiştir. Üniversitemizde kurduğumuz PAMER'de biz yanlış ve tek taraflı bilgilerin oluşturulmasına bilimsel olarak itirazımızı yapıyoruz. Kabul edilebilir bilginin sadece Batı perspektifinden olmasına itiraz ediyoruz. Doğu’da da çok değerli bilgi üretiliyor. Yeni kavramların oluşturulmasında kendi doğu bilgilerimizi, Uzakdoğu’dan, Türkiye’nin doğusundan gelen bilgileri de kullanmayı savunuyoruz.
Oryantalist değerlere cevap anlamında kullanıyoruz. Batının "delisi", İslam dünyasının teröristi tanımlamasına cevap üretiyoruz. Eğer bir Müslüman bir şiddet eyleminde bulunursa terörle anılır ama tersi olursa demokratik açıdan belli zihniyetlerin temsil edildiği bir bölgede böyle bir hadisenin çok basit bir sorundan kaynaklanmadığı bellidir. Postkolonyalizm serbest piyasa ekonomisinin aslında çok da serbest olmadığına bir cevap üretir.
Türkiye neden mutlaka Avrupa Birliği’nde olmak zorunda? Tüm bu alanlarda Postkolonyalizm’in söyleyecek bir şeyleri var. “
Prof. Dr. Tarhan “Oryantalizm, sosyal narsizmdir”
Sempozyumda konuşan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nevzat Tarhan da Oryantalistler’in narsist kişiler olduğunu belirterek Birleşmiş Milletler’in, tüm dünyayı temsil etmediğini kaydetti. Prof.Dr. Tarhan şunları söyledi:
“Oryantalizmin psikolojideki karşılığı narsist insanlardır. Bu kişiler güç ellerindeyse diğer insanları ezer ve sömürürler. Böyle kişilere nasıl davranılır, biz bunları çalışıyoruz. Bu kişilerle ilişkilerde sınır koymak çok önemli. Narsist kişiler alan hakimiyetini kaybetmemek için kavga çıkarırlar. Egosu yüksek kişilerdir. Kendilerini özel ve önemli görüyorlar. Buna karşın ayağı yere basan eleştiriler bu kişileri değiştirebiliyor. Bu kişilere ötekileştirmenin kötü sonuçlarını göstermek gerekiyor.
Oryantalizm bir çeşit sosyal narsizmdir. İngilizler sömürgecilik bakanlığı kurmuşlar; Doğu’yu yönetilmesi gereken bir grup olarak görüyorlar. Böyle bir kişiliğin ideoloji haline gelmiş kısmı oryantalizmdir. Batı’ya karşı dururken kesinlikle alçak gönüllü olmayacaksınız, özgüvenle karşılık vereceksiniz. Bunu başarırsak Batı’ya iyilik yapmış oluruz. Doğu despot, monolitik, statik, değişime kapalıdır. Onlara göre kendi kendilerini yönetemezler, vesayet altında olmalı diye bir yaklaşım var oryantalizmde. "İslam dini terakkiye manidir" diye bir kod var. Bu zihinsel kodla hareket edenler var, gizli oryantalizm var. Bu zihinsel kodların sorgulanması çok önemli. Bu yanlış kodların sorgulanması ancak üzerinde tartışılarak olur. BM şu anda temsil etmiyor. Oysa BM dünya parlamentosu olmalıdır. ‘Dünya 5'ten büyüktür’ söylemi farklı çağrışımlar yapabilir. Ancak ‘BM bir Dünya Parlementosu olmalıdır’ dersek, ‘Hiç bir millet bir diğerine karşı üstün değildir’ dersek küresel barış gelir.”
Sömürgecilik Afrika Kıtasında insan gücünü yok ediyor!
Sempozyuma katılan Çad Büyükelçisi Prof.Dr. Ahmet Kavas da sömürgeciliğin dünyada milattan önce başlayan bir süreç olduğunu kaydetti. Prof.Dr. Kavas, “Şu anda Afrika kıtasında o kadar etkili olan hamleler var ki... Tam 4 asır boyunca sömürgecilik Afrika'nın insan gücünü yok ediyor. Onları sadece iş gücü olarak asırlarca kullandılar. Bugün Afrika kıtasında eğitim oranı ortalama yüzde 25'i geçmiyor. Bir çok ülkede yüzde 5-10 arasında. Afrika'nın resmi kayıtlarda görünmeyen en az 2 milyar nüfusu var.”dedi.
Işık, Doğu’dan yükselecek!
Sempozyumun panel bölümünde konuşan Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur ise zihinsel kodlara vurgu yaparak Lozan görüşmeleri sırasında kolonyalist izlerinin görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Baydur “Sezen Aksu’nun Işık Doğu’dan yükselir şarkısındaki gibi gelecekte Doğu güçlenecek. 2030’da Çin’in yeni süper güç olacağı konuşuluyor” dedi.
Başörtülü sporcular tecrübelerini paylaştı
Sempozyum alanında ünlü iki kadın sporcuyu da ağırladı. FIBA’ya yaptığı başvurunun ardından internet üzerinden başlattığı kampanya ile 70 bin kişinin desteğini alarak başörtülü sporcuların basketbol maçlarına çıkabilmesinin önünü açan Bosna Hersekli Indira Kaljo ile kadın boksörlerimizden İslam Eslem Tezcan spor alanında tecrübelerini aktardı.
Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Dr. Nagihan Haliloğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen ikinci panelde ise Koç Üniversitesi İngiliz Dili ve Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümünden Dr. Megan MacDonald ve yazar Jabeen Akhtar’ın sunumları yer aldı.
Okunma : 8528