Başarıyı tek başına bir kişiye vermenin o kişiyi bir nevi kutsallaştırmak olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Doğu toplumlarında böyledir. Lidere sığınıp rahatlıyoruz. Lider güçlüyse rahatız. Her şeyi ondan bekleriz ama öyle şey olmaz ki artık 21. yüzyıldayız.” dedi.
TRT RADYO 1’de 10 Kasım Atatürk’ü anma gün ve haftası kapsamında yaptığı değerlendirmede Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Başarılı olunduğu zaman sadece tek kişiye başarı verilmez, bütün takıma verilir. Aslında İstiklal Savaşı topyekün bir savaştır.” ifadelerini kullandı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, liderlik kavramı ve bilimsel liderlik konusuna dair değerlendirmelerde bulundu.
Zor günler güçlü insanları ortaya çıkarır
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Zor günler güçlü insanları ortaya çıkartır.’ sözüne atıfta bulunarak, Kurtuluş Savaşı sürecinin zor günler olduğunu, Sivas Kongresi’nde Tıbbiyeli Hikmet’in Mustafa Kemal’e ‘Paşam biz Tıbbiyeliler olarak İstiklal istiyoruz, İstiklale siz karşı çıksanız bile size de karşı çıkarız. Mandacılığa karşı çıkarız, biz İstiklal isteriz. Mandacılığı kabul etmiyoruz’ dediğini, daha sonra Hikmet Boran adını alan bu Tıbbiyeliye Kemal Paşa’nın o meşhur sözü; ‘O zaman ben de senin gibi düşünüyorum. Ya İstiklal ya ölüm.’ dediğini anlattı.
İstiklal Savaşı topyekün bir savaştır
Yenilgiyi kabul etmemenin mandayı kabul etmemek demek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, İstanbul Hükümeti’nin İngilizlerin baskısıyla Atatürk’ün rütbesini söktüklerini, işte o zaman Kazım Karabekir’in Atatürk’ün karşısına gelerek ‘Emrinize hazırız komutanım.’ dediğini de hatırlattı.
Prof. Dr. Tarhan, “Liderlik orada ciddi bir tehlikeye giriyor, burada da lider tek başına değil, takımla birlikte lider oluyor. Bizim yaptığımız yanlışlardan bir tanesi de askerlikte vardır, asker kökenli olduğum için biliyorum. Bir tabur bir tepeyi alırsa başarı tüm taburundur ancak bir tabur tepeyi kaybederse başarısızlık tabur komutanınındır. Başarılı olunduğu zaman sadece tek kişiye başarı verilmez, bütün takıma verilir. Aslında İstiklal Savaşı topyekün bir savaştır.” dedi.
Atatürk ve silah arkadaşları demenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan, başarıyı tek başına bir kişiye vermenin o kişiyi bir nevi kutsallaştırmak olduğunu, kutsallaştırmanın da doğu kültürlerinin zaafı olduğunu dile getirdi.
Lider güçlüyse rahatız
Kutsallaştırmanın karşıtını beslediğini ifade eden Tarhan, şöyle devam etti:
“10 Kasım anılırken ölçü ve dengeyi çok iyi sağlamak gerekir. Mesela Batı kültürlerinde şahıslar kutsallaştırılmaz, sistem toplumlarıdır onlar. Biz sistem toplumu olamadık. Bu tüm doğu toplumlarında böyledir. Lidere sığınıp rahatlıyoruz. Lider güçlüyse rahatız. Her şeyi ondan bekleriz ama öyle şey olmaz ki artık 21. yüzyıldayız.
Grup zekâsı bireysel zekadan üstündür. Şu anda şöyle düşünmek lazım, Atatürk bugün olsa ne yapardı? O zaman otokratik davranmak zorunda kaldı ama şu an gelse demokratik davranırdı Atatürk.”
Lider vizyoner olmalı
Liderlerin en büyük özelliğinin ‘vizyoner olması’ olduğunu kaydeden Tarhan, şunları söyledi:
“Onun için bilimsel liderliğin en önemli özelliği de vizyoner olabilmesidir. Klasik liderlik vardır, klasik lider mevcut sistemi yönetir ve değişimi önemsemez mesela. Kanunlara, kurallara uyar. Buyurgandır, mevzuatı aynı uygular ve hiç yorum yapmaz. ‘Yasak hemşerim der’ bitti. Devlet bürokrasisindeki liderliğin hastalığıdır bu maalesef ve yeni kadrolarda da var. Gençler geliyor ama bulaşıyor enteresan.
Bir de karizmatik liderler vardır ki bu çok daha bilimsek liderlikten biraz daha farklıdır. Karizmatik liderler sürükleyicilerdir mesela. Karizmatik lider savaş kazanırken önemlidir ancak uzun vadede liderlikte karizmatik liderlik çok tehlikelidir. Çünkü hızlı karar verir, istişare etmez, risk alır, cesaretlidir, çalışkandır ama Formula yarışçıları gibidir. Arabayı çok tehlikeli kullanır, çok kolay takla atarlar. Herkes hayranlıkla izler, başarırsa kahraman olur başarısız olursa tarihin çöp sepetine gider.”
Karizmatik lider her şeyi kendi kontrol etmek ister, risk alır
Karizmatik liderliğin fikirlere açık olmadığını da anlatan Prof. Dr. Tarhan, “Engelleri ezer geçer. Sonuç odaklıdır, sonuç olsun da nasıl olursa olsun kafasındadır, hukuku ikinci plana atar, etkileme gücü yüksektir. İkna etmeye çalışmaz çünkü buyurgandır. Motivasyonu ödül cezadır. Kendisine itaat edenlere en büyük ödülleri verir ama itaat etmeyenlere adil olmayan şekilde davranır. İnisiyatif kolay kolay vermez. Her şeyi kendi kontrol etmek ister, risk alır.” diye konuştu.
Bilimsel liderlikte takım çalışmasının önemsendiğini ifade eden Tarhan, çalışanların motivasyonlarının önemli olduğunu ve insanlara başarı duygusunu verdiğini söyledi.
Karizmatik liderlerin devamlı gerilim istediklerini de belirten Tarhan, “Hep bir düşmana ihtiyaç duyarlar. Gerilim isterler ki taraftarlarında karşı taraf duygusu uyandırırlar.” dedi.
Okunma : 935
ÜHA