Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, engelli bireylerin sosyalleştirmesi ve topluma dahil edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Evde izole etmek çözüm değildir. Engelli bireylerle doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü paylaşmak gerekiyor. Burada en önemli cümle ise; ‘sev, değer ver ve paylaş’tır.” diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul Müftülüğü Engelli Koordinatörlüğü tarafından gerçekleştirilen “Engelsiz Buluşmalar” konulu Instagram yayınına konuk olan Prof. Dr. Tarhan, moderatörlüğünü İstanbul Müftülüğü Engelli Koordinatörü Sema Çakır’ın üstlendiği etkinlikte önemli açıklamalarda bulundu.
“Bireysel ön yargılar ortadan kalkarsa çok daha rahat iletişim kurulabilir“
Toplum içinde engelli bireyleri anlamanın, koruyup göz etmenin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Tarhan; “Bizim toplumumuzda nadiren, engelli bireylere kötü niyetle yaklaşan, zalim tipler çıkıyor. Bunun dışında iyi niyetle yaptığımız hatalardan biri, onlara acımak oluyor. Bu yanlıştır, onları topluma, amaç adı altında dahil etmek gerekiyor. Engelli bireyler, hayatı engeller olarak değil aşılması gereken durum olarak görmeliler. Onlara karşı empati yapabilmek de çok önemli. Bireysel ön yargılar ortadan kalkarsa çok rahat iletişim kurulabilir. Engelli bireylerin dezavantajlarını değerlendirmek, sosyalleştirmek buradaki ince noktadır. Acımak, üzülmek yanlıştır. Engelli bireyleri anlamak çok önemlidir.” diye konuştu.
“Engelliler hayatlarına yeni bir anlam yüklemeli”
Engelli bireylerin hayatlarında olup bitenleri kabul ederken belli aşamalardan geçtiğine dikkat çeken Tarhan, şöyle devam etti:
“İnsanın gücünün yetmediği noktalar vardır. Kontrol ve gücünün yetmediği yerde her şeyi bilen, kontrol edebilen bir güce sığınmak çok önemlidir. Hayatta insanın başına her durum ve olay gelebilir. Önemli olan tüm bunları doğru yönetebilmektir. Engelli bir çocuğu olan kimsede önce bir inkâr olur, sonra protesto olur, şok olur. Daha sonra depresiflik gelir, ardından kişi kabullenme ve yeni bir anlam yükleme aşamalarından geçer. Anlam yüklemeyle birlikte hayat daha geçinilecek şekilde olur. Kişi, neden diye sorup, şikâyet ederse işi çok zorlaşır. İç kontroller bizde olabilir ama dış kontroller maalesef bizim irademizde değildir. Bu süreç, ‘kabullen, yeni anlam yükle ve yönet’ şeklinde olmalıdır. Engelliler hayatlarına yeni bir anlam yüklemelidir”.
“Engelli bireylere empati duygusunu hissettirmeliyiz”
Engelli bireylere yaklaşım ve davranışların nasıl olması gerektiğine de değinen Tarhan; “Asansörde karşılaştığımız bir engelliye acıyarak bakmak yerine sağlıklı bir insanla konuşur gibi davranırsak kendini değerli hisseder. Korkusu gider, korkunun yerini güven alır. Psikolojik mekanizmalarında kendilerini güçlü hissetmeyi severler. Engellilerin ilgi odağı ne ise ona odaklanmak gerekiyor. Değersiz hissettirmeden ilgi göstermek bireyi mutlu eder. Engelliliği tedavi edecek şekilde yaklaşmak çok önemlidir. Motive etmek, yalnız değilsin demek, başarabilirsin, hayatta önemlisin demek psikolojik anlamda büyük destek sağlar. Bu kişileri sosyalleştirmek ve topluma dahil etmek gerekiyor. Evde izole etmek çözüm değildir. Konuşurken, diyalog kurarken engelli bireylere empati duygusunu hissettirmeliyiz.” dedi.
“Sev, değer ver ve paylaş”
Engelli bireylere karşı sevgi dilinin kullanılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan; “İnsan ilişkisel bir varlıktır. Zihnimiz yalnız yaşama göre programlanmamış. Engelli bir kişiyi evde yalnız bırakmak ona kötü hissettirir. Fikrinin sorulması, selam verilmesi ve tebessüm edilmesi çok zor değildir. Birey kendini değerli hissetmeli. Biricik hiçbir şey aşağılanamaz. Küçümseyici bakmak en büyük vebaldir. Onların da kendilerine göre yetenekleri oluyor. Destek olmak çok önemlidir. Soyut amaçlar her şeyden önemlidir. Somut amaçlar zaten her zaman var olandır. Ama kişi soyut amaçlara da hazır olmalıdır. Duygularının önemli olduğunu bilmeliyiz. Bu bireylerle doğruyu, yanlışı, iyiyi, kötüyü paylaşmak gerekiyor. Burada en önemli cümle ise; sev, değer ver ve paylaştır.” diyerek sözlerini noktaladı.
Okunma : 1910
ÜHA