Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son dönemde vatandaÅŸlar tarafından "saadet zinciri" olduÄŸu gerekçesiyle ÅŸikayet konusu olan Çiftlik Bank isimli sanal oyuna iliÅŸkin, insanları, toplumu etkileyen kanma ve kandırılma olaylarının psikolojik altyapısında "eleÅŸtirisel düÅŸünce" fonksiyonunun eksikliÄŸinin yattığını söyledi.
Dolandıran ve dolandırılan kiÅŸilerin psikolojilerini ayrı ayrı deÄŸerlendiren Tarhan, "Olayları doÄŸru okumak için özellikle paranın karakterine bakmak gerekiyor. Para, güvenin, karın, geri dönme garantisinin olduÄŸu ve hareket edebildiÄŸi yere gitmek ister ve bu karakteri iyi bilen usta dolandırıcılar ise genellikle güçlü sezgilere sahip olan, bir nevi psikologdurlar. Dolandırıcılar, dikkat çekebilme, güven oluÅŸturma, sosyal itaat ve ikna süreci gibi psikolojik yöntemler uygular." diye konuÅŸtu.
Tarhan, bu olayda binlerce kiÅŸinin kendisini, "Bu kadar insan yanılmış olamaz" ÅŸeklinde savunduÄŸuna dikkati çekerek, ÅŸöyle devam etti:
"Burada, gazete haberleriyle dikkati çekip, çiftlik kurarak güven oluÅŸturan ve banka, telefon gibi dolandırıcılıklardan farklı olarak sanal oyun kuran bir dolandırıcı vakıası görüyoruz. Dolandırıcının sanal uygulamayla, baÅŸka kiÅŸileri, yaptığı iÅŸin bir parçası haline getirerek sosyal itaat kavramıyla oyununu devam ettirdiÄŸini ve ikna sürecini devreye soktuÄŸunu ve ikna ettiÄŸi kiÅŸiyi oyunun parçası yaparak, yanlış bile olsa içindeki durumu savunur hale getirdiÄŸini görüyoruz.
Sonra kiÅŸiler, oyunun avukatıymış gibi farkında olmadan bu yanlışı her yerde anlatmaya baÅŸlıyor. Dolandırıcının kullandığı yöntemlere ek olarak, 'sürü psikolojisi' ile bu insanların yönetilmeye baÅŸlandığı da ortadadır. Sürü psikolojisinde, bireysel zihin çalışmaz. Dolandırıcı veya insanları kandıran kiÅŸinin, sorgulamayan kiÅŸileri bulduÄŸu kesin çünkü zihinsel-eleÅŸtirisel düÅŸünen kiÅŸiler kandırılma durumların da uyanır ve 'Ä°nsan da hata yapabilir.' düÅŸüncesiyle yanlış olan tutumundan vazgeçer."
"Bu tip insanlar kendilerini suçlu hissetmezler"
Prof. Dr. Tarhan, Çiftlik Bank isimli oyunun kurucusu dahil, insanların inançlarını kullanarak zarar veren kiÅŸilerin sezgisel zekasının yüksek olduÄŸununu belirterek, "Çiftlik Bank olayındaki kiÅŸi, etik ekip kuralları içerisinde kalsaydı, Facebook ve Twitter gibi bir hale gelebilirdi. Åžayet ahlaki zaaflar içinde hareket etmeseydi, oyunu küresel bir hale getirebilirdi diye düÅŸünüyorum. Lakin burada aç gözlü davranarak, belki onu yönlendiren kiÅŸilerin, ÅŸeytani duyguların etkisiyle hareket ederek insanları aldattığını görüyoruz. Bu tip insanlar kendilerini suçlu hissetmezler hatta kendilerini rasyonalize ederek, 'Ä°nsanlar paralarını korusaydı, onlara ders veriyorum.' diye de kendilerini savunurlar." açıklamasında bulundu.
Dolandırıcılık vakıalarında, kiÅŸilerin görüntülerinin de aldatıcı ve yanıltıcı bir etkiye sahip olduÄŸunu dile getiren Tarhan, ÅŸöyle devam etti:
"En son yaÅŸanan Çiftlik Bank olayını deÄŸerlendirecek olursak, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) resmi verilerine göre yaklaşık 80 bin kiÅŸi, 500 milyon lira para toplamış, belli bir bölümü iade edilse de pek çok kısmı ortada yok. Åžimdi böyle bir durumda normal ÅŸartlarda bu insanların uyanması gerekiyordu çünkü önceden öncül uyarısı vermiÅŸ ve 'Ben geliyorum.' demiÅŸ."
"EleÅŸtirisel düÅŸünce yöntemi tek çare"
Ä°nsanların, kitleleri etkileyen saadet zinciri, telefon dolandırıcılığı, sanal uygulamalarla dolandırıcılardan korunmak için "EleÅŸtirisel düÅŸünceye" sahip olması gerektiÄŸini vurgulayan Tarhan, "EleÅŸtirisel düÅŸünce yöntemi, insanları yanlış yola gitmekten koruyacak tek çaredir." önerisinde bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Fetullahçı Terör Örgütü'ne yönelik de örnek vererek, bu örgüte üye kiÅŸilerin de eleÅŸtirisel düÅŸünceyi az kullandığını vurguladı.
1980'lerden bu yana Türkiye'de banker, saadet zincirleri gibi pek çok olay yaÅŸandığını ifade eden Tarhan, ÅŸöyle devam etti:
"Parayla ilgili dolandırıcılık hadiseleri ise bize, paranın çekiciliÄŸine karşı eleÅŸtirisel düÅŸüncenin yok denilecek kadar az uygulandığını gösteriyor. Bütün bu örneklerde ortak nokta, afaki olaylara karşı temkinli olmaktır. Mesela adam diyor ki '50 bin lira para yatır, 200 bin lira para kazan' bu vaatte ÅŸüphe çeken bir ÅŸey var. Bir teklifin cazibesi yüksekse o teklifi sorgulamak gerekiyor. Tıpkı alkol gibi. Nasıl insan alkole baÅŸlayınca kendini durduramıyor ve sarhoÅŸ oluyorsa, insanların da beyni hipnotize edilerek, durdurulamaz bir hale gelebiliyor. Ä°ÅŸte bu noktada insanların alması gereken en önemli ders, sorgulayarak hareket etmesi, sayı çokluÄŸuna kapılmaması, muhakkak danışarak hareket etmesi."
Tarhan, bir insanın kolay kazanılan paranın büyük bir risk taşıdığını bilmesi ve bu konuda maÄŸdur olan kiÅŸilerin de öz eleÅŸtiri yapması, yaÅŸadıklarından ders çıkarması gerektiÄŸini kaydetti.
AA
Okunma : 6049