Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen programda Çağdaş Türk Sufi kadınlardan Meşkûre Sargut, 5. ölüm yıldönümünde anıldı. “Pozitif Psikoloji, bilimsel elbise giymiş tasavvuftur” diyen Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, dünyada yakın dönemde bir bilim dalı olarak kabul edilen Pozitif Psikoloji’nin temelde tasavvuf öğretilerinden ilham aldığını söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırma Enstitüsünün düzenlediği Tasavvuf Eğitim Programları dönem kapanış programı, Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Çağdaş Türk Sufi kadınlardan Meşkûre Sargut’un 5. ölüm yıldönümü anısına “Kadın ve Tasavvuf” başlıklı bir sempozyum düzenlendi. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın da katılım gösterdiği sempozyuma yoğun ilgi gösterildi.
Cemalnur Sargut: “Annemin hayatı boyunca en çok istediği şey, şu an burada gerçekleşiyor”
Sempozyumun oturum başkanlarından biri olan mutasavvıf yazar, aynı zamanda Rektör Danışmanı Cemalnur Sargut, annesinin en büyük isteğinin tasavvuf derslerinin okutulması olduğunu söyledi. “Annemi anlatmak çok zor, onu yaşamak lazım. Onun hakkını helal etmeye devam etmesi için onun halini giyinmek, söylediklerini uygulamak lazım” diyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Hayatı boyunca en çok istediği şey, şu an burada gerçekleşiyor. Hayatta en büyük isteği tasavvufun üniversitelerde okutulmasıydı. Bugün hayal bile edemediğimiz şeyler gerçekleşiyor” dedi. Sargut, anneleri adına Geleneksel Meşkûre Sargut Burs Programı vereceklerini açıkladı. Sargut, “Her sene bir öğrenciye master ya da doktora bursu vermek istiyoruz. İlk bursumuzu da yüksek müsadelerinizle annem üzerine master yapan ve şimdi artık doktoraya geçecek olan muhterem İlahe Hanımefendi’ye doktora bursu olarak vermek istiyoruz” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Tasavvufu bilimsel açıdan ele alıyoruz”
Programa katılan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Tasavvufla ilgili Batı’da ilginç gelişmelerin olduğunu vurgulayarak,“Biz Türkiye’de ilk Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü’nü açtık, çok şükür çok güzel meyveler veriyor. Bunu bilimsel standartlarda yaptığımız, bu duyarlılığı gösterdiğimiz için birçok soru işareti dağılmaya başladı. Tasavvun içerisine eleştirel düşünceyi de koyabildik. Bir üniversite ortamında bilimsel platformda tasavvufun konuşulması, tasavvufun geçmişteki olumsuz örneklerinin olmayacağının görülmesine, insanlarda tasavvufun bu çağda da uygulanabileceği algısına sebep oldu. Şu anda yabancı referanslar, öyle tahmin ediyorum; buradaki çalışmaları izliyorlar. Bilimsel metodolojiyi kullanarak tasavvufu insanlara sunabilecekler mi, bunu gözlemliyorlar. Buradan çıkacak bilimsel iyi çalışmalar, gelecekteki kuşaklarda müthiş bir hizmete vesile olacaktır. Bunların tohumu atıldı” diye konuştu.
“Pozitif Psikoloji, bilimsel elbise giymiş tasavvuftur
Pozitif Psikoloji’nin ABD’deki üniversitelerde temel derslerden biri yapıldığını, ilk kez 2009’da Pozitif Psikoloji Kongresi’nin düzenlendiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Pozitif Psikoloji, bilimsel elbise giymiş tasavvuftur” ifadelerini kullandı. Pozitif Psikoloji ve İletişim Becerileri’ni Üsküdar Üniversitesi olarak lisans ve önlisans programlarında zorunlu ders olarak koyduklarını söyledi.
Perma Modeli’nin 5 maddesi tasavvufta var
Pozitif Psikolojinin en son teorisi olan Seligman’ın PERMA Modeli’nde bulunan 5 maddenin tasavvufta bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, bu maddeleri şöyle açıkladı: “P harfi (positive emotion), E harfi (engagement), R harfi (relationships), M harfi (meaning) ve A harfi (accomplishment). Birinci madde; kişinin hayatında ilk başta pozitif algıyla hareket etmesi. Bu nedir? Tasavvufta insanlar aksini görmedikçe her insan dost olabilir diyor. Bu felsefenin aynısını alıp, pozitif psikolojide işlemişler. İkincisi kişinin mutlu olacağı işe angaje olması yani küçük şeylerden mutlu olma hali. Şükür kelimesinin karşılığı. Küçük şeylere şükredebilmek. Üçüncü madde ilişki kurmak, sosyal bağları güçlü tutmak, bu da tasavvuftaki dost insan kavramına karşılık geliyor. Tasavvufun özü sana yardım edecek dost mu arıyorsun, o çok az ama yardım edilecek dost arıyorsan o kadara çok var ki. İyilik yapmayı yöntem haline getirmek irfan öğretisinin felsefesi. Dördüncüsü anlamlılık, Her işe anlam kat. Tasavvuf kültürünün bir öğretisi de yaptığınız her işin anlamı var tebessüm etmek bile sadaka kabul ediliyor. Tebesümün bile sadaka kabul edildiği kültürü şu anda bilimsel olarak tanımlayabiliyoruz. Beşinci model ise başarının tadını almak. Küçük başarılardan haz almayı başarabilmek. Batı felsefesinin hep dafa fazla olmalı felsefesi burada sorgulanıyor. Perma’da bir madde eksik, gerçek mutluluk sadece bu dünyadaki mutlulukla mümkün olmaz ki, bu sadece bu dünyadaki mutluluğu hedefleyen bir felsefe ” dedi.
Torunu Kerim Güç, duygulu anlar yaşadı
Program iki farklı oturum şeklinde gerçekleştirildi. İlk oturumun başkanlığını Meşkûre Sargut’un kızı Asuman Kulaksız gerçekleştirdi. Oturumun ilk konuşmacısı Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans öğrencisi İlahe Kurşun, “Çağdaş Türk Sûfi Kadınlarından Meşkûre Sargut’un Hayatı ve Eserleri” başlıklı sunumunda Meşkûre Sargut’un hayatını, çalışmalarını ve eserlerini anlattı. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans öğrencisi Hümeyra Livatyalı “Mutasavvıf Kadında Analık Vasfı: Meşkûre Sargut”; torunu Kerim Güç de“Kāli Hâle çevirmiş bir kadın derviş” başlıklı bir konuşma yaptı. Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Yüksek Lisans öğrencisi olan Kerim Güç, anneannesi ile olan ilişkisinden hatıralarına kadar pekçok anıyı paylaştığı konuşmasında duygulu anlar yaşadı.
Sempozyumun ikinci oturum başkanlığını mutasavvıf yazar Cemalnur Sargut gerçekleştirdi. İlk sunumu gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Emine Yeniterzi “Klâsik Türk Şiirinde Dînî ve Tasavvufî Hüviyet Taşıyan Kadın Şahsiyetler” başlıklı konuşmasında Meşkûre Sargut’un çalışmalarına ve eserlerine yer verdi. Arzu Eylül Yalçınkaya, Meşkûre Sargut’un yayınlanmamış romanı, “Cumartesi Sohbetleri”ni inceledi. başlıklı sunumunu yaptı. Hayat Nur Artıran’ın “Yakın Zamanımızın Müstesnâ Sûfilerinden Semiha Bedri Göknil Hanımefendi” başlıklı konuşmasının ardından Prof. Dr. Hülya Küçük, “Geçmişten Günümüze Tanınmış Kadın Sûfiler ve Tasavvuf İlmine Katkıları” başlıklı sunumunu yaptı.
Katılım belgeleri verildi
Üsküdar Üniversitesi Televizyonundan da canlı olrak yayınlanan sempozyumun ardından Tasavvuf Eğitimi Programları Dönem Kapanışı Katılım Belgeleri Takdim Töreni düzenlendi. Programı bitiren katılımcılara belgeleri verildi. Belge takdiminin gerçekleşmesi ve toplu hatıra fotoğrafının çekimi ile program sona erdi.
Okunma : 6356
ÜHA