Üsküdar Üniversitesi Ergoretapi bölümü ve Müzik Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi MÜTEM tarafından “Ergoterapide İnterdisipliner Yaklaşım” temasıyla düzenlenen III. Ergoterapi Öğrenci Kongresi, bu alanda eğitim gören öğrencileri ve uzmanları bir araya getirdi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sürecinde sosyal etkileşimin azalması nedeniyle ergoterapi ve duyu bütünlemenin öneminin arttığını söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özellikle bu alanlardaki eğitimde kaliteyi artırmanın en büyük hedefleri arasında olduğunu da sözlerine ekledi.
Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi bölümü ve Müzik Terapi Uygulama ve Araştırma Merkezi MÜTEM tarafından “Ergoterapide İnterdisipliner Yaklaşım” temasıyla düzenlenen 3. Ergoterapi Öğrenci Kongresi’nde alanında uzman 50 isim bir araya gelerek ergoterapi uygulamalarını farklı açılardan değerlendirdi.
Prof. Dr. Sevda Asqarova: “Bilim dolu bir yayın diliyorum”
Pandemi koşulları nedeniyle çevrimiçi düzenlenen kongrenin açılış konuşmasını Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevda Asqarova yaptı. Kongeye katılanlara teşekkür eden Prof. Dr. Sevda Asqarova, “Yine güzel bir günde birlikte olacağız. Tüm hocalarıma ve katılımcı arkadaşlarımıza hoş geldiniz diyorum. Hepinize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum ve bilim dolu bir yayın diliyorum.” dedi.
Prof. Dr. Şefik Dursun: “Pandemi sonrasında ergoterapistlere önemli görevler düşecek”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şefik Dursun ise açılış konuşmasında kongreyi düzenleyen Ergoterapi bölümüne teşekkür ederek şunları söyledi: “Ergoterapi, insanlarımızın hayata hazırlanması, başarılarının verimlerinin artırılması yönünde birçok disiplinin bir araya gelerek gayret gösterdiği bir alan. Pandeminin getirdiği birçok sorun var, bu sorunları birlikte yaşıyoruz. Pandemi sonrasında ergoterapistlere de önemli görevler düşecek diye düşünüyorum.” dedi.
İnsanlığın pandemiden ders almasını ümit ettiğini belirten Prof. Dr. Şefik Dursun, “İnsanlık ruhsal açıdan, insani değerler açısından yeniden bir yapılanmayı yaşar ve daha güzel bir dünyada pandemiden sonra yaşama imkânı buluruz. Biz üniversite olarak sizleri bu geleceğe hazırlama yönünde gayret gösteriyoruz. Toprağa tohum ekeriz, yeşerirse bir şey olur bir anlam ifade eder. Yani sizlerin yetişmesi bizim bu söylediğimiz ideallerimizin gerçekleşmesi açısından son derece önemli. İnşallah pandemiden sağ salim kurtuluruz ve ergoterapistlerin de katkılarıyla bu sıkıntıları atlatırız. Sağlık Bilimleri Fakültesi Üsküdar Üniversitesi'nin lokomotifi diyelim, gerçekten arı kovanı gibi çalışıyor. Hepinize bu kongrede başarılar diliyorum.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilimde interdisipliner ve multidisipliner yaklaşım önemli”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan açılış konuşmasında kongre temasının interdisipliner yaklaşım olmasının çok anlamlı olduğunu belirterek “Çünkü şu anda dünya, bilimlerin bütünlüğü yönüne gidiyor. Bizim asistanlık yıllarımızda her bilim kendi başına ayrı bir cumhuriyet gibiydi. Her biri için diğer bilimler arasında en faydalı bilim olduğu iddia ediliyordu. Gerçekten herkes olaylara sadece kendi açısından bakarsa yanılır. O yüzden interdisipliner ve multisipliner disiplinlerin olması çok önemli.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: ”Ergoterapinin tanınmasında rolümüz büyük”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ülkemizde ergoterapi kavramının tanıtılmasında Üsküdar Üniversitesi’nin önemli bir rolü olduğunu belirterek bu alandaki çalışmalarını şöyle anlattı: “Ergoterapinin ne olduğu bilinmiyordu. 2006 yılında hastanemizde bu bölüm açılmadan önce ‘İş ve Uğraşı Terapisi’ olarak geçen meşguliyet tedavisi dediğimiz bölümün adını Ergoterapi bölümü yapmıştık. Orada müzikle terapi, resimlerle terapi, ebru yapılan sanat tedavisi vardı. Ergoterapiye biz klinik olarak başlamıştık. Bu bölüm Türkiye'nin AB standartlarına girmesi için gereken kapsam içerisinde yer alıyor. Sağlık Bakanlığı sağlıkta ciddi bir dönüşüm başlattı. Her mesleğin artık sertifikalı hale getirilmesi gerekiyordu. Bütün bölümlerin tanınması ve yapılandırılmış eğitimle öğretilmesi gerekiyordu. İşte o zaman bizde ‘İş ve Uğraşı Terapisi’ vardı, yurtdışında ergoterapi olarak biliniyordu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Ergoterapist yetiştirilmesi gerekiyordu”
Ergoterapi’yi Almanlar çok iyi kullanıyordu. Türkiye'de pratikte kullanıyorduk ama ergoterapist yetişmesi lazım diye araştırırken Hacettepe'nin bir girişimini fark ettik. Hacettepe ile eşzamanlı YÖK’e başvurduk. AB standartlarına girmek için de YÖK’ün planı ve hazırlığı varmış onu da gördük. Fakat Hacettepe'de ergoterapiyi fizyoterapistler açtığı için orada onlar fizyoterapi ağırlıklı bir ergoterapi uyguluyorlardı. İnsanların sosyal hayata sadece motor uyumu ile ilgili çalışmaları vardı. Fiziksel kusurlu olanlarda uyum ağırlıklı ilerleyen bir program yapmışlar. O noktada ergoterapinin sosyal beceri kısmı ve duygusal beceri kısmı olduğunu da söyledim. Duyu bütünleme tedavisini ders olarak tanımladık.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Duyu bütünleme tedavisini ders olarak tanımladık”
Duyu bütünleme tedavisinin önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Duyu bütünleme tedavisini ders olarak tanımladık. Duyu bütünleme tedavisini çocuk psikiyatristlerine anlatıyorum. Yaygın gelişim bozukluğu olan bir çocuğun hayata uyumu için sadece fiziksel engelli bölümleri açmak, engellilere dezavantajlı olarak görüp davranmak yetmez. Birçok zihinsel, sosyal ve duygusal engelli var. Bunlar artık bilimsel olarak tanımlanıyor. Nörobilim bunu kanıtladı. Bunların da ders programı olması lazım diye konuştuk. Bunun da bilimsel karşılığı ‘Duyu bütünleme tedavisidir.’ ” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Sosyal beceri gelişimi, sosyal ortamlarda mümkün oluyor”
Covid-19 döneminde öğrenilmiş otizmin yaygınlaşmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyal beceri gelişiminin sosyal ortamlarda öğrenildiğini belirterek şunları söyledi:
“Öğrenilmiş otizm ne oluyor? Normalde AGTE gelişim testi ve Denver testi var. Çocuğun gelişiminin sağlıklı olup olmadığını ölçüyorlar. İnce motor, kaba motor, dil becerisi ve bir de matematiksel beceriler gibi genellikle 4 tane beceriye bakıyorlar. Fakat sosyal beceriler zayıf kalıyor. Kişi sosyal ortamda insan ilişkilerini ne derece yönetebiliyor? Sonra duygusal beceriler var. Kişi karşı tarafın duygularını okuyacak, kendi duygularını okuyacak ve duygusal aktarımı yapacak. Hatta buna pozitif psikolojide enlightenment yani aydınlanma deniyor. Bilgisayarı açınca bilgisayar otomatik olarak ekranda ayarlama yapar, eğer yapmıyorsa kullanıcısının yapması gerekiyor. Enlightenment, ayarlama yani hizalama da demektir. Askerlikte yanaşık düzen eğitimi olarak bilinir. Aynı şeyi bir insan sosyal hayat ve aile içi hayatta, mesleki işlevsellikte, sosyal işlevsellikte ve ailesel işlevsellikte bunu yapmayı sonradan öğreniyor.”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Pandemide sosyal temas azaldı”
“Enlightenment yapmak genlerimizde yoktur” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Nerede kızıp nerede kızmayacağını, karşı tarafın üzülüp üzülmediğini, duygusal farkındalık olarak kişinin ne hissedip ne hissetmediğini günlük hayat içinde öğreniliyordu. Fakat Covid-19 döneminden sonra sosyal temas azaldı ve ilişkiler zayıfladı. Çocuklar kreşe bile gidemiyorlar. Halbuki sosyalleşme ile birlikte birçok şeyi çocuk apartmanda ve kreşte öğreniyordu. Özellikle erken yaş grubu dediğimiz 0-6 yaş grubunda anne ve baba başta olmak üzere aile bağları zayıf ise öğrenemeden gelişecek.” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Dil ve konuşma, ergoterapinin bir ayağıdır”
Dil ve konuşmanın da ergoterapinin interdisipliner bölümlerinden birisi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dil ve Konuşma Terapisi (DKT) bölümünü de ayrıca ilk biz kurduk. DKT bölümünü ilk kurarken sadece Eskişehir’de vardı. Sertifikalı eğitimini vermek istedik fakat Eskişehir’den bize sadece kendilerinin yaptığını ve açamayacağımıza dair resmi bir yazı geldi. Bunun üzerine YÖK’e dil ve konuşma terapisi bölümü açmak istediğimizi belirten bir başvuruda bulunduk. Sağlık politikalarına da denk geldiği için biz açıktan sonra da Türkiye'de bunun kurucusu Prof. Dr. Ahmet Konrot hoca ile birlikte bölümü kurduk. Dil ve konuşma ergoterapinin bir ayağıdır.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Eğitimde hedefimiz kaliteyi yukarı çıkarmaktır”
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ’ın da afazi konusunda önemli çalışmaları bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “GATA afazi testi geliştirdi, halen Türkiye’de kullanılıyor. Bu konuda Oğuz Tanrıdağ hocamız vardır, gençlere dersler vermiştir. O da afazi konusunda dünyadaki önemli kişilerden biridir. O testi geliştiren kişi de dil becerisi eğitiminde beynin konuşma ile ilgili olan alanının nasıl bozulduğu ve nasıl tedavi edilebileceği ile ilgilenen bir hocamızdı. Şu anda Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde en çok bölümü olan biziz. 13 bölümün hepsi de bizde var. Bundan sonra eğitimde hedefimiz kaliteyi yukarı çıkarmaktır. O nedenle Üsküdar Üniversitesi olarak hedeflerimiz doğrultusunda ergoterapi bölümümüzün interdisipliner kongreleri yapması çok kıymetli.” diye konuştu.
“Ortopedi, fizik tedavi ve ergoterapi bir yapbozun parçaları gibi”
Kongrede ilk oturumunun başkanlığını yapan Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Barış Yılmaz, “Travma Sonrası Ergoterapi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Travma sonrası ergoterapi müdahalelerinin önemine değinen Yılmaz; “Travma; hekimlik terimi olarak, dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan ve bir organın ya da bir dokunun yapısını ya da biçimini bozan yerel yaralanma olarak tanımlanabilir. Yüksekten düşme, araç kazası, aracın takla atması gibi daha çok trafik kazası olarak algılanıyor ama patlamalar, elektrik çarpması, ateşli silah yaralanması, spor yaralanmaları da birer travmadır. Dolayısıyla vücuda dıştan etki eden tüm bu olaylar vücutta zarara yol açar. Spor yaralanmaları günümüzde çok ciddi bir travma sebebi, deprem gibi doğal afetlerde de travmalar yaşıyoruz. Çocuk kazaları, yaralanmaları yine bizim için önemli travmalardan. Her an travmaya açık bir yaşam sürüyoruz. Vücudumuz bir şekilde zarar görüyor. Ancak travma sadece bedensel bir zarar yaratmıyor. Travma ruh bilim terimi olarak ise, canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yararlanma belirtileri bırakan yaşantı olarak tanımlanabilir. Örneğin bir trafik kazası geçiriyorsunuz. O olay rüyalarınıza giriyor, defalarca karşınıza çıkıyor. Biz hastanın yaralanmış dokularını tedavi etmeye çalışırken, o uzuvlarını eskisi gibi kullanabilmesi için kişinin ruhen de sağlam olması gerekiyor. İşte biz bu noktada sıkıntı çekiyoruz. Kişi bir kaygı içerisine giriyor ve o kaygı strese, endişeye, güvensizliğe sebep oluyor. Bu da bizim tedavi hızımızı düşürüyor. Bu noktada şu sözü hatırlamakta yarar var, ‘Tedavi edilmemiş bir travma, asla iyileşmeyen ve herhangi bir zamanda tekrar kanamaya başlayabilen bir yara gibidir.’ Tedavi bir yapboz gibi. Bir parçası eksik kalırsa başarıya ulaşamıyorsunuz. Biz fiziksel olarak yararlanan bir insanı tedavi ediyoruz ama o insan kendi yarasını görmüş oluyor ve biz o noktadan sonra artık hastamızı ruhsal olarak da tedavi etmek durumundayız. Benim için bir kırığı tedavi etmesi çok zor değil. Ekibimle birlikte uygun yöntem ile tedaviyi gerçekleştiriyoruz. Biz ortopedistlerin yıllardır en yakın çalıştığı birim fizik tedavi. Biz tedavimizi bitirdikten sonra hastayı fizik tedavi bölümümüze devrediyoruz. Onlar da bizim tamir ettiğimiz dokuyu tekrar çalışır duruma getirmeye çalışıyorlar. Ben burada bir parçanın eksik olduğunu düşünüyorum. Çünkü kişi ruhsal olarak bu durumdan etilenmiş oluyor ve bu durumda ergoterapiden yardım almak gerekiyor. Örneğin, bir spor yaralanması tedavi ediyoruz. Hastamızın ön çapraz bağları kopmuş, ameliyatı gayet iyi geçti. Sonra fizik tedaviye yönlendirdik. Hasta bu süreçten sonra bana geldi ve şöyle dedi, ‘Hocam ameliyatımdan sonra eski güvensizliğim gitti. Hareketlerim de iyi. Ama hala ayağımı topa sokamıyorum, mücadeleye girerken eskisi gibi değilim.’ İşte bu noktada bir yardıma ihtiyacım var ve o yardım da ergoterapi. Biz, tüm bu bileşenler bir araya geldiği zaman yazbozumuzu tamamlıyor ve başarıya ulaşabiliyoruz.” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi uzmanları sunumlar yaptı
50 uzman ismin yer aldığı kongrede ilk gün; ICF Yönetici ve Lider Koçu. MBA, PCC, ACPC Berna Pınar Tunç “Yetişkinde Yaşayan Çocuğun Dünyası” başlıklı sunumuyla, Kocaeli Üniversitesi SBE OT Programında Dr. Öğr. Üyesi Çiğdem Çekmece “Serebral Palsi Rehabilitasyonunda Disiplinler Arası Ekip Yaklaşımı” başlıklı sunumuyla, TRT Çocuk Programı Danışmanı Çocuk Gelişimci Hatice Kübra Baylan “Siber Zorbalık” başlıklı sunumuyla, Fonist Dil ve Konuşma Merkezi ve Rota Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkezinden Ergoterapist Hazal Pural “C6-C7 Spinal Kord Hasarı Bulunan Gazilerde Rehabilitasyon: Vaka Sunumu” başlıklı sunumuyla, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinden Ergoterapist İrem Nur Soylu “Gelişimsel Bozukluk Tanılı Bireylerde Snoezelen Terapi Uygulamalarının Görsel Sistem Üzerine Etkileri” başlıklı sunumuyla ilk oturumda konuşmacı yer olarak aldı.
Başkanlığını Ankara Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serkan Pekçetin’in yaptığı ikinci oturumda; Çocuk Nörolojisi Kliniğinden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Nalan Çapan “Hedefe Ulaşma Ölçeği Kullanımı” başlıklı sunumuyla, Üsküdar Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümünden Öğr. Gör. Özlem Oğuz “Birlikte Müdahale (co-treatment): Dil-Konuşma Terapisti ve Ergoterapist” başlıklı sunumuyla, Beykoz Konakları Vakfı Güler Keçeli Anaokulundan Özel Eğt Uzmanı Fikriye Tetik “Veli İletişiminin Özel Eğitim Öğrencisine Katkısı” başlıklı sunumuyla, DİLGEM kurumlarından Ergoterapist Kadriye Yağmurcu “Ergoterapi’de Dans ve Hareket Terapisi” başlıklı sunumuyla, MedicalPark hastanesinden Ergoterapist Gülin Gürsel “Özel Gereksinimli Çocuklarda Ergoterapi Müdahaleleri” başlıklı sunumuyla konuşmacı yer aldı.
Üçüncü oturumun başkanlığını yapan Anadolu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümünden Prof. Dr. Şükrü Torun “Duyusal-Motor, Bilişsel ve Psikososyal Rehabilitasyonda M.T.” başlıklı bir sunum gerçekleştirirken oturumda; Duyu Evi Fizyoterapi Hizmetleri Kliniği’nin kurucusu Uzm. Fzt. İmran Erkanat Toylan “Çocuklarda Hayvan Destekli Terapi Yaklaşımları” başlıklı sunumuyla, Okan Üniversitesi Hastanesinden Ergoterapist Özgenur Vural “Brakial Pleksus Yaralanmalarında Ergoterapi Müdahaleleri” başlıklı sunumuyla, Özel İlk Evre Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinden Ergoterapist Hande Çelik “Özel Gereksinimli Çocuklarda Ergoterapi Değerlendirmesi ve Aile Terapist İletişimi” başlıklı sunumuyla konuşmacı yer aldı.
Biruni Üniversitesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hülya Kayıhan’ın başkanlığını yaptığı dördüncü oturumda; LİNUS Dil ve Konuşma Merkezi kurucusu Uzm. Dkt. N. Egemen Nakışçı “Söz Öncesi Beceriler ve DIRFloortime ile Desteklenmesi” başlıklı sunumuyla, Üsküdar Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi Müdürü Öz. Eğt. Uzm. Ömer Yiğit “Yerel Yönetimlerde Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri” başlıklı sunumuyla, Psikedem Psikoloji Merkezi Kurucusu Psk. Ayşenur Yarbaş Kök “Oyun Terapisinde Travma ve İyileşme Süreçleri” başlıklı sunumuyla, NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden Ergoterapist Nörobilim Uzm. Erg. Muammer Aydoğdu “Beyinde Duyunun Önemi” başlıklı sunumuyla konuşmacı yer aldı.
Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümit Uğurlu’nun başkanlığını yaptığı günün son oturumunda; Okyanus Yaşlı Bakım Merkezleri Kurucusu. Uluslararası Yaşlı Bakım ve Bakımevi Danışmanı Dr. Vildan Kandemir “Geriatride Rehabilitasyona Yönelik Bakım Pratikleri” konulu sunumuyla, NP FENERYOLU kliniğinden Uzm. Kl. Psk. ve Erg. Cahit Burak Çebi “Pozitif Ebeveynlik” konulu sunumuyla, Fatih Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü Eğitmeni San. Ter. Sabahat Yazıcı “Sanat Terapisinin Depresyon Hastaları Üzerindeki Etkisi: Vaka Sunumu” konulu sunumuyla, Çoc. Gel. Sena Topaloğlu “Doğa Yoksunluğu Sendromu” konulu sunumuyla konuşmacı olarak yer aldı.
Kongrenin ikinci günü sunumlarla devam edecek
Kongrenin ikinci gününde toplam 4 oturum gerçekleşti. Bu oturumlarda yer alan konuşmacılar ve konu başlıkları ise şöyle sıralandı; Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinden Öğr. Üyesi Doç. Dr. Gönül Acar, Altis İletişim ve Genel Danışmanlık Merkezi Kurucusu ve Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Bülent Madi “Yeteneklerin Keşfi ve Beyin Gelişimi”, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ergoterapi Bölümünden Öğr. Gör. Yavuz Sultan Selim Kavrık “Ağrının Ergoterapideki Yeri”, Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümünden Öğr. Gör. Elif Konar Özkan “Masalların Terapötik Yönü”, Üsküdar Üniversitesi SBF Ergoterapi Bölümünden Öğr. Gör. Erg. Shahram Mohseni “Okul Temelli Ergoterapi”, Şişli Belediyesi Çocuk Gelişimi Biriminden Çoc. Gel. Uzm. Sultan Arıkkan ”Özel Öğrenme Güçlüğü: Disleksi ve Çocuk Kitapları”, Bağcılar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Ergoterapist Amine Kalkan “Otizm Spektrum Bozukluklarında Uygulanan Ergoterapi Müdahalelerinde Birbirinden Farklı Uygulamaların Entegre Edilerek Kullanılması”, NPİSTANBUL Beyin Hastanesinden Psikiyatri Uzmanı ve AMATEM (Alkol ve Madde Tedavi Merkezi) Müdür Yrd. Doç. Dr. Onur Noyan “Bir Beyin Hastalığı Olarak Bağımlılık”, Duyusal Akademi Merkezlerinin ve ‘’Fit and Smart Kids London’’ kurucusu Duyu Büt. Uzm. Ebru Albayrak Sidar “Ergoterapi Yaklaşımında Duyu Bütünleme Bakış Açısı”, Mavi Ev Rehabilitasyon Merkezi’nde Ergoterapist Tayfun Zengin ”Madde Bağımlılığında Ergote”, Çam ve Sakura Devlet Hastanesi’nde Ergoterapist Esra Alan ”Borderline Kişilik Bozukluğunun ICF Çerçevesinde İncelenmesi”, İstanbul Zehra Erol Muayenehanesinden Kl. Psk. Zehra Erol “Rol Karmaşıklığı ve Sınırlar”, Üsküdar Üniversitesi Ergoterapi Bölümünden Öğr. Gör. İsa Kör “Ev Rehabilitasyonunda Ergoterapistin Performans Değerlendirmesi”, Fenerbahçe Üniversitesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Dr. Fzt. Aymen Balıkçı ”Bebeklerde Ergoterapi”, Devoloping Children Centerdan Ergoterapist Öykü Su Unay “Genetik Sendromlarda Ergoterapi Müdahaleleri”, Çocuk Nörolojisi Kliniğinden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Ekici “Otizm ve Duyusal Sorunlar”, PsikoMola Bireysel ve Kurumsal İletişim Merkezinden Psikolog Uzm. Kl. Psk. Hüma Çolakoğlu Zengin “Ergoterapi Neden Bağımsızlaştırma İlkesi Üzerinde Durur?”, Duyu Çocuk Fizyoterapi Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri merkezinin kurucusu Uzm. Fzt. Onur Aşkar “Serebral Palsi’de Bobath Uygulamaları”, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ergoterapi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hülya Yücel “Su İçi Rehabilitasyonuna Disiplinler Arası Yaklaşım”, Türkiye Disleksili Çocuklar Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Tokar “Dislekside Güncel Veriler”, Siirt Devlet Hastanesinden Ergoterapist Uğur Arslan “Toplum Ruh Sağlığı Merkezinde Ergoterapistin Rolü”, Kaliteli Yaşam Merkezi’nde Uzman Psikolog Betül Rana Uludoğan “Psikosomatik Sorunlarda Müziğin İyileştirici Etkisi”, Duyu Çocuk Fizyoterapi Eğitim ve Danışma Hizmetlerinden Ergoterapist Berfin Demirci “Dislekside Ergoterapi Müdahalelerinin Etkinliği”.
Okunma : 3285
ÜHA