Dünyayı etkileyen Covid-19 salgınından tüm insanlığın alması gereken dersler bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Özgürlüğümüz kısıtlandı ama doyum erteleme becerimiz gelişebildi. Bedeni ve ruhi rahatlığımız azaldı ama kendimizi geliştirmek, aile bağlarını güçlendirmek için daha çok zamanımız oldu. Haz ve hız odaklı yaşantımız kısıtlandı ama yeni ilgi alanları keşfedebildik. Sadece ekonomik refah değil, manevi refahın da önemli olduğunu öğrendik” diye konuştu.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından düzenlenen “Olağanüstü Dönemlerde Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Sempozyumu” na açılış konuşmacısı olarak katıldı. Pandemi döneminden çıkarılması gereken dersler olduğunu belirten Tarhan, Covid-19 salgınının olumsuz pek çok sonuçlarına karşın manevi anlamda kişiler üzerinde olumlu etkileri olduğuna dikkat çekti.
Pandeminin olgunlaşmaya etkileri oldu
Üsküdar Üniversitesi tarafından Nisan ayında Covid-19 pandemisinin başlamasından sonra pandeminin olgunlaşmaya etkilerini anlamak amacıyla 81 ilde 6 bin 318 kişinin katıldığı bir araştırma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu araştırmada önemli sonuçlar elde edildiğini söyledi.
Araştırmada psikolojik süreçlerin, algıların, kaygıların, korkuların yanı sıra olgunlaşmayı incelediklerini ve daha sonra bu çalışmayı kitap haline getirdiklerini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Olgunlaşmada, Travma Sonrası Büyüme Ölçeğinden aldığımız 6 tane sorumuz vardı. Burada çıkan bazı sonuçlar yaşamda önem verdiğim şeylerin öncelik sırası değişti diyenlerin oranı %59 çıktı. Manevi konulara ilgim arttı diyenlerin oranı %49, zorlukları göğüsleyebileceğimi anladım diyenler %56, olayları olduğu gibi kabullenebiliyorum diyenlerin oranı %56 çıktı. Eskiye göre değişim yaşayan kişiler bunlar. İlişkilerime daha çok emek sarf ederek başladım %48, elimdekilerin kıymetini daha iyi anladım diyenler %74 oranında. Bu altı kavramın bizim kültürümüzdeki karşılığı; sabır ve şükür. Covid-19 toplumda aslında tüm dünyada benzer yönde gelişmelere sebep oldu. İnsanların zihinlerinde bu altı soruya böyle gaflet içindeki bunların farkında olmayan insanlara altı soruda sahip olduğun şeylerin kıymetini bilmek, başkalarının haklarına önem gösterebilmek gibi özellikleri öğretebilecek sonuçlar ortaya çıktı” diye konuştu.
Kriz öncesinde mutlaka güçlü ve zayıf yönler belirlenmeli
“Kriz yönetiminde psikolojik etkenler var” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişi ve kurumların kriz planında psikolojik etkenlerin olması önemlidir. Kriz yönetiminde psikolojik faktörler çalışan bir psikolog 2000’li yıllarda Nobel Ekonomi Ödülü aldı. Oradaki çalışmalar sonrası birincisi kriz planının olması, ikincisi risk hesaplamalarının yapılması, risk yönetiminin çalışılması. Kişi krizden önce risk analizi yapıyorsa krize hazırlık var demektir. Üçüncüsü kriz öncesi kişinin güçlü ve zayıf yönlerinin bilinmesi. Bu psikolojik swot analizi olduğu gibi sosyal swot analizi de yapılması gerekir. Toplumlar, şirketler ya da ülke yönetiminde bağımsız gözlem ve denetçiler tarafından mutlaka swot analizi yapılmalıdır” dedi.
Kriz geldikten sonra rutine devam edilebilmeli
Krizi yönetirken fırsatlar ve tehditlerin hesaplanması ve krizden önce krizi kazanıma dönüştürecek pozisyon alınması gerektiğinin de önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kriz olduğunda kırılmaların en zayıf noktalardan olduğunu bilmek gerekir. Hayat zincir gibidir. Zincirin en güçlü yeri en zayıf halkasıdır. Krizde kopma ve kırılmalar oradan olur. Bir fırtınada ağaçların önce zayıf ve kuru dalları kırılır. Krizde hiçbir şeyin kendiliğinden hasar bırakmadan düzelmeyeceğini bilmek. Yani krizle ilişkiyi fırtınayla ilişki gibi karşılayabilmek. Fırtına gelmeden önce nasıl tedbir alıyorsak bu tip krizler için de tedbirler almalıyız. Kriz geldikten sonra da rutinimize devam edebilmeliyiz” dedi.
Pandemi sonrası psikiyatrik hastalık patlaması olabilir
Covid-19 pandemisiyle mücadelede iş birliğinin önemine işaret eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çin, Covid-19 raporunda pandemiyi iş birliği ile yendiklerini belirtiyor. Pandemi psikolojik bir fenomendir. Pandemi uzmanları var, halk sağlığı uzmanları, salgın uzmanı olarak çalışıyorlar. Bu kişilerin toplumu daha çok bilgilendirmesi gerekir. Sadece medikal boyutta anlatıldığında insanların kaygısı artıyor. Bazı umursamaz insanları düzeltmeye çalışırken bütün toplumun ruh sağlığı bozuluyor. İnsanları rutinden kokmayacak şekilde abartılı bir şekilde virüs haberleri vermek yerine virüsle ilgili şu önlemler alın, ondan sonra rutin işinize devam edin mesajının verilmesi gerekiyor. Kriz yönetiminde bunu yapamazsak eğer pandemiyi yanlış yönetmiş oluruz. Bu sefer de pandemiden sonra post pandemik psikiyatrik hastalık patlaması olabilir, dünyada bunun öncülleri var” uyarısında bulundu.
Pandemi sonrasına da hazırlık yapmamız gerekiyor
Pandemi sonrası için de mutlaka önlem alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Mesela pandemide ne oldu? Daha az ekonomik refah oldu, daha az psikolojik refah oldu, daha az fiziksel rahatlık oldu, daha az sosyal ilişkiler oldu, daha az güven oldu, daha az mutluluk oldu. Ama buna karşı daha fazla yoksulluk oldu, daha fazla gelir adaletsizliği, eşitsizliği oldu, daha fazla sağlık sorunu, daha fazla daha sosyal izolasyon, daha fazla yalnızlık, psikolojik izolasyon, daha fazla gelecek kaygısı, daha fazla ölüm korkusu, daha sık depresyon, panik ve sosyal sorunlar ortaya çıktı. Onun için pandemi sonrasına da hazırlık yapmamız gerekiyor. Geçtikten sonra ne yapacağımız ile ilgili tedbirleri almazsak hiçbir pandemi, hiçbir salgın hiçbir kriz hasar bırakmadan geçmez. En az hasar alanlar krizi doğru yönetebilenlerdir. Krizi, doğal akışına bırakırsanız yani kolu kırık insanın kendi kendini tedavi etmesi hangi sonucu doğurur? Kol sakat kalır. O nedenle böyle durumlar için kriz müdahalesi gerekiyor. Krizi doğru yönetmek gerekiyor. Çıkarılması gereken en büyük dersler bunlar” diye konuştu.
Batı medeniyeti önlem almazsa pandemi çökertecek
İngiltere’de Manchester Üniversitesi ile BBC’nin ortak yaptığı 55 bin üzerinde kişinin katıldığı çalışmaya değinen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Burada 16-24 yaş arasında yalnızlık oranı yüzde 40 olarak tespit edilmiş. Dijital izolasyon oranı. İleri yaşlarda bu oran yüzde 27. İngiltere 2018 yılında yalnızlıktan sorumlu Yalnızlık Bakanlığı kurulacağını açıkladı. Dünyaya baktığımızda Batı medeniyeti, bir krizdeydi zaten. Batı medeniyeti eğer tedbir almazsa bu krizin kötü sonuçları ortaya çıkacak. Roma en büyük yenilgisi ne zaman aldı, veba salgınından sonra çöküş başladı. Batı medeniyeti de önlem alınmazsa şu andaki pandemi çökertecek” diye konuştu.
Pandemi tehlikeli mi fırsat mı?
Pandemiden çıkarılması gereken dersler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Pandemi tehlike mi fırsat mı? Özgürlüğümüz kısıtlandı ama doyum erteleme becerimiz gelişebildi. Bedeni ve ruhi rahatlığımız azaldı ama kendimizi geliştirmek, aile bağlarını güçlendirmek için daha çok zamanımız oldu. Haz ve hız odaklı yaşantımız kısıtlandı ama yeni ilgi alanları keşfedebildik tabii bu ders çıkarabilenler için. Bazı haklarımızı kullanamadık ama başkalarının haklarının var olduğunu da fark ettik. Doğaya çok hoyrat davranıyorduk ama küresel kirlenme iklim değişikliği konusundaki farkındalıklarımız arttı. Mesela İstanbul’dan Uludağ gözükebildi. Ekonomik ve sosyal hareketlilik çevreyi kirletebiliyormuş. Bütün bunları gördük. Sadece ekonomik refah değil, manevi refahın da önemli olduğunu öğrendik” diye konuştu.
Eğitim sistemi iyi insan olmayı da öğretmeli…
İnsanlık olarak, yaşam felsefesi olarak yeni bir fırsat yakalandığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Lütfen bu fırsatı iyi değerlendirelim. Eğitim sistemimiz bu fırsatı değerlendirsin. Eğitim sistemi sadece akademik başarıyı değil, iyi insan olmayı da öğretmeli” diye konuştu.
Sempozyumda DPÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şahmurat Arık, DPÜ Rektörü Prof. Dr. Kâzım Uysal, Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş da açılış konuşmalarını yaptı.
Okunma : 3333
ÜHA