‘Araman Yeter’ projesini başarıyla uygulayan öğrenciler ve proje yürütücülerine düzenlenen törenle teşekkür belgesi takdim edildi. Proje yürütücülerinden Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek’in de katıldığı törende Demiryürek “Umarım bu proje bakanlık projesine dönüşür” ifadelerini kullandı. İleri yaştaki kişiler için yatırım yapmanın, onların ruhuna, hayatına dokunmanın önemine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan ise pandeminin etkisiyle yalnızlığın arttığı bu gibi dönemlerin kurbanlarının en çok ileri yaştaki insanlar olduğunu söyledi.
Üsküdar Üniversitesi ve Üsküdar Kaymakamlığı iş birliğinde “Araman Yeter” projesi hayata geçirildi. 25 gönüllü gencin, ileri yaştaki 500 bireye psikososyal destek verilen projenin teşekkür belgeleri takdim töreni gerçekleştirildi. Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleşen törenin açılış konuşmasını Proje Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin yaptı.
Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin; “Annem ve babam ‘Araman Yeter’ derdi…”
Projenin başlangıç sürecinden bahseden Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı, Proje Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Ayhan Özşahin; “Bizlere sürekli fayda üretmemiz için proje yapın diyen Nevzat Hocamızın teşviki vardı. Bunun üzerine değerli Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek’e projemizi sunduk. Kendisi de sahanın içinde olan bir devlet adamı ön görüsüyle, dedi ki ilk iş bunu yapalım ve bu şekilde kendimiz sıfır mali destek kendi kaynaklarımız, kendi ruhumuz ve kendi enerjimiz ile öğrencilerimizin desteğini de alarak harekete geçtik. Üsküdar kaymakamlığı bölgesinde 65 yaş üstü seçilmiş bireylere aramaları başlattık. Burada sosyal hizmet bölümü öğrencilerine çok teşekkür etmek istiyorum. Özveri, güler yüz ve olumlu, sempatik gençlik enerjileri ile bende çok mutlu oldum. Sizleri yetiştiren İsmail hocamız muhakkak ki çok emeği var teşekkürler hocam. Bu gençlik heyecanına bir gençlik hikâyesi de biz eklemek istedik. Bu projenin fikrî de rahmetli babam ve annemden geliyor. Ben onları aradığım zaman, ‘nasılsınız, iyi misiniz? Bir şeye ihtiyacınız var mı?’ diye sorduğumda her şeyimiz var çok şükür ‘araman yeter’ dediler bana hep herhalde çok sık aramadığım için. Ben de onlara olan borcumu bu vesileyle bir parça kapatmış oldum. Şimdi elimizde güzel bir hizmet modeli var. Bunun yaşaması lazım, ait olduğu ellere teslim ediyoruz bu vesileyle.” şeklinde konuştu.
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü 4. Sınıf Öğrencisi Proje Gönüllüsü Hilal Yıldırım; “Hem komik hem hüzünlü anılarımız oldu”
Proje yönetim ekibi adına söz alan Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencisi Hilal Yıldırım; “Araman Yeter projesinde gönüllüydüm. Aradığımız kişiler 65 yaş üstü ve yalnız yaşayan kişilerdi. Bize şöyle düşündürdü bu durum, insan cidden hayatında tanımadığı biri olsa halinin hatırının sorulmasını istiyor. Beni etkileyen konuşma bizi kendi çocuklarımızdan bile ayırmadınız oldu. Bizi görevli değil torunları olarak görüyorlardı. Bu samimiyetle konuşuyorlardı. Hem komik hem hüzünlü anılarımız oldu. Bizi tekrar arayamaz mısınız zaten yalnız yaşıyorum, gibi konuşmalar da oldu. Umarım böyle gönüllü projeler devam eder ve daha çok insana ulaşırız. Teşekkür ediyorum.” dedi.
Doç. Dr. İsmail Barış; “İyi bir sosyal hizmet uzmanı Üsküdar Üniversitesinde yetişiyor”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı aynı zamanda proje danışmanı olan Doç. Dr. İsmail Barış; “Sosyal hizmet bir insanlık mesleğidir. Bu insanlık mesleğinin de olmazsa olmaz dört ayağı vardır. Esas itibariyle kamu görevlisi olduğu için bir ayağında iyi yetişmiş meslek elemanları var. Ve buradan söyleyebilirim ki iyi bir sosyal hizmet uzmanı Üsküdar Üniversitesinde yetişiyor. İşte o yetişen gençlerden 15 genç bir projeyi hem kurum anlamında hem de bireysel mesleki anlamda gerçekleştirdi. İkincisi hiç kuşkusuz bilim. Üsküdar üniversitesi bir bilim yuvası, olmazsa olmaz biri de kamudur. Kamu da Üsküdar üniversitesinin bu projeye olan ilgisi devlet adamlığıyla örtüşen kamu hizmetinin kaymakamlıklar ile müthiş şekilde gerçekleştirebileceğinin örneği olur. Dördüncü de sivil toplum. Sivil toplum organizasyonu da gençlerimizin oluşturduğu bir dernek. Bu dernek amacıyla da Nebiye Hanımın takip etmiş olduğu yöneticiliğini yapmış olduğu dernek dört ayak üzerinde bu proje gerçekleştirmiş oldu. Rektörümüze, kaymakamımıza projenin babası olan Ayhan hocamıza ve sevgili öğrencilerimize teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Dr. Nebiye Yaşar; “Toplumun yaralarına dokunduk”
Projenin gençlere kattığı değerlerden bahseden Üsküdar Üniversitesi Genç Beyinler Akademisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Nebiye Yaşar; “Toplumda anlam ve değer katma güncellemesinde gençlerle beraber olduk. Gençler gerçekten gönüllülüğü en içten şekilde yaptı. Gençlerin var olduğu projeler de hem topluma değer katarken projelerle gençlerin kendisini de değer kattık. Zamanı yönetmeyi, iletişim kurmayı öğrendiler. Toplumun sorunlarına yenilikçi girişimler bulmayı öğrendiler. Ayrıca birbirleri ile olan iletişimde takım ruhu içinde çalışmayı öğrendiler. Geçtiğimiz aylarda İl Sağlık Müdürlüğü’nden ziyarete gelindiğinde gençleri gördüğünde bu gençler diğer gençlere hiç benzemiyor. Dedim ki proje içinde gençler olgunlaşıyor farklı gençler oluyor. Onlar kendi kendilerini eğitiyor. Kurumsal sosyal proje olarak gerek İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) projeleri gerek bakanlık projeleri ile birlikte yürüttük. Bizlere bu projelerde değer verdiği için Rektörüme bir kez daha teşekkür ederim.” dedi.
Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek; “Umarım bu proje bakanlık projesine dönüşür”
Sosyal yoksunluğun uzun süredir görmezden gelindiğini vurgulayan Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek; “Maddi yoksunluktan daha acıtıcı diğer alan sosyal yoksunluktur. Türkiye’nin üzerine düşünmesi, kafa yorması gereken bir alan. Bu duruma olan ihtiyaç her geçen gün daha da hissediliyor. O yüzden şimdi sizin aldığınız eğitimin alanınızın gelecek on yıllarda çok daha ön plana çıkacağı, çok daha olmazsa olmaz bir alan olarak çıkacağını ben görüyorum. Sizde proje sürecinde fark etmişsinizdir. Sosyal yoksunluk çeken çok sayıda büyüğümüz var. Çok sayıda kardeşimiz ve engellimiz var. Telefon açıp nasılsın demenin eksikliği o kadar ehemmiyetli ki zor boşluk dolduracak ki o yüzden bu proje için biz canı gönülden sizlerle çalışmaya hazırız. Üsküdar üniversitesi ile güzel işler yaptık. Başta rektörümüzle birlikte hocalarımızla çalıştık. Bundan sonra da sizlerle çalışmaya talibiz. Umarım bu proje bakanlık projesine dönüşür. Yapılan iş bu yüzden çok kıymetli. Herkese ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyorum.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “İleri yaştaki insanların duasını almak bu ülkenin yararına”
Proje kapsamında gönüllü çalışan gençleri tebrik eden Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Tarhan; “İnsanın yüzünü güldürme, tebessüm ettirmek, sevindirmek en güzel şeydir. İyiliktir, manevi kazanımdır. Ben gençleri bu konuda gönüllü olmaları nedeniyle özellikle tebrik ediyorum. Bunu bir kamu yöneticisinin anlaması nedeniyle de özellikle sayın kaymakamımıza teşekkür ediyorum. Bu hassasiyetinin olması güzel bir hassasiyet. Türkiye kaybettiklerini tekrar kazandıracak bir hassasiyet. Çünkü çok var artık yani yalnız yaşayan ileri yaştaki insanlar. Bunun için çok güzel bir iş yapıldı. Ben tekrardan teşekkür ediyorum. Böyle güzel bir işte beraber olmak çok güzel. Şimdi öğrencilerimiz burada kendi yaşadıkları örnekleri not alsınlar. Bunları bir kitap haline getirip üniversite yayını yaparız. Kaymakamlığımızla birlikte biz üniversite olarak basarız onu. Hatta bu projeyi gören ve önemsemeyen diğer yerlere gönderelim bu kitabı. Pilot çalışma gibi oldu bu ama emin olun ileri yaştaki insanların duasını almak bu ülkenin yararına. Hz. Peygamberin bir sözü vardı. İhtiyarların rahmeti olmazsa büyük felaketler yağardı size. Gerçekten öyle beli bükülmüş ihtiyarları mutlu etmek, sevindirmek müthiş bir manevi ticaret.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Epidemi pandeminin daha küçük bir hali”
İleri yaştaki bireylerin daha çözüm odaklı olduğundan bahseden Prof. Dr. Tarhan; “Duygusal zekâ becerisinin arttırılması gibi bir şey ortaya çıktı. Örneğin bir evde tartışma var, gerilim var çocuklar mutsuz… Eve anneanne, babaanne geliyor ona bir şey söylüyor. O evdeki tartışma bir anda bitiveriyor. O televizyon kumandasını bilmeyen dede, anneanne ne yapıyor da problemi çözüyor? Bu tamamen bilgelik… Duygusal zekâ becerilerinin gelişmişliğine ilişkin hayvanlardan bir örnek vermek gerekirse örneğin geyikler… Genç geyikler tehlike anında kıdemli geyiğe bakarmış. Kıdemli geyik nereye giderse genç geyik de o yöne kaçarmış. Onlarda korku ve tehlikenin nereden geleceğini tecrübe edinmişler. Böyle bir sosyal sermaye diye bilimsel terminoloji de sosyal sermaye olarak geçiyor. Çünkü yeni kuşaklar benmerkezci yetişiyor. Benmerkezcilikte bu çağın hastalığı” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Bu insanların ruhuna dokunmak, hayatına dokunmak çok önemli”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Egoizm, narsisizm... Narsizm illeti, narsizm pandemisi, ‘Narsizm Epidemisi’ diye kitap çıktı. Epidemi, pandeminin daha küçük bir hali. Böyle zamanda en çok kurbanlar ileri yaştaki insanlar oluyor. Çünkü ileri yaşta ve tek yaşıyor. Yıl içerisinde Japonya’da önemli oranda intihar vakaları yaşanıyor. Hatta Almanya’da basına yansımış bir vaka var. 70 yaşın üzerinde olan bir çift doğalgazı açıp arkalarında bir mektup bırakarak intihar ediyor. Mektupta yazan ise; “Üç buçuk aydır kapımızı kapıcıdan başka çalan olmadı…” O nedenle ileri yaştaki kişiler için yatırım yapmak çok önemli. Bu insanların ruhuna dokunmak, hayatına dokunmak değerli.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi ve Üsküdar Kaymakamlığı iş birliği ile hayata geçirilen “Araman Yeter” projesi kapsamında konuşmaların ardından proje yürütücülerine ve projede görev alan öğrencilere teşekkür belgesi takdim edildi.
Takdim töreni hatıra fotoğrafının çekilmesinin ardından sona erdi.
Okunma : 2723
ÜHA