Üsküdar Üniversitesi ‘1. Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi Sempozyumu’, çeşitli psikiyatrik bozukluklarda geçerliliği kanıtlanan bir tedavi yöntemi olan Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi (KİPT) alanında uzman isimleri bir araya getirdi.
Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi’nin hastaya ve insana odaklı, esnek ve kendi kendini geliştirebilen bir teknik olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu terapi gelecekte daha da önem kazanacak ve yaygınlaşacak.
Bu tekniği kullanan terapistler bu yöntemi geliştirecekler” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleştirilen sempozyumda çeşitli psikiyatrik bozukluklarda geçerliliği kanıtlanmış bir tedavi türü olan Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi (KİPT) her yönden ele alındı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Kişinin sosyal ortamını dışlayarak yapılan tedavi eksik kalıyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sempozyumun açılışında “Klinikte İlişki Odaklı İnsani Yaklaşımın Önemi” başlıklı konuşmasında psikiyatride tedavinin üç önemli ayağı olduğunu, bunlardan birinin de psikoterapi olduğunu söyledi.
İlaç tedavisi, biyolojik terapi, psikoterapi ve sosyal tedaviler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Kişinin tedavisini yaparken onun sosyal ortamını dışlayarak yapılan bir tedavi her zaman eksik kalıyor.
Tıpkı kişinin vücuduna virüs girmiş, onu tedavi ediyorsun sonra yeniden aynı ortama gönderiyorsunuz. Kişi yaşadığı olumsuz etkileşimleri yeniden yaşamaya başlıyor.
Bu kişilerarası terapiler ilk başladığı zaman klasik analitik tedaviler hep kişi odaklıydı. Hatta hastaya dokunmak bile gereksiz görmek tarzında kalıplar vardı. Daha sonra insanın agresif dürtüleri de olduğu ortaya çıktı.
Özellikle nörobilimin katkılarıyla beyinsiz bir psikoterapinin olmayacağı ortaya çıktı. Günlük hayatta yaptığımız her şey beyinde değişikliğe sebep oluyor” diye konuştu.
Terapiye odaklanmak önemli
Terapide kişinin terapiyi satın alması gerektiğini ancak burada sözünü ettiği satın almanın maddi değerle ilgisinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Tarhan, “Satın alması için kişinin kendinden bir şey vermesi gerekiyor.
Yani terapiyi satın almazsa, kendinden bir şey vermezse, terapilik bilgiyi karşılık ödeyerek almazsa kişi o bilgiyi unutuyor. Yani zamanını ve zihnini oraya vermesi, odaklanması, onu önemsemesi, ciddiye alması, bir satın almadır. Bu bilgiyi satın almasını sağlamak gerekiyor” dedi.
KİPT, hastaya odaklı bir sistem
Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi’nin üç önemli özelliği olduğunu belirten Tarhan, “Birincisi terapi kalıbı içerisinde kalmıyorsunuz. Eklektik özelliği var.
Burada hasta odaklılık çok önemli. Hastanın ihtiyacına göre ne kadar terapotik birikim fazlaysa cihazın o kadar fazlaysa ihtiyaca göre onlardan birini kullanıyorsun.
Analitik yöntem yaramıyorsa davranışsal ya da kognitif yöntem uygulanıyor. Bunun gibi bir çeşitlilik var. Terapist rahat hareket ediyor.
İkinci özelliği, insan ve hasta odaklı bir sistem olması. Hastaya nasıl faydalı oluruma odaklı bir sistem bu. Üçüncüsü de esneklik var. ” diye konuştu.
Kendi tecrübelerinizi mutlaka yazın
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi’nin gelecekte çok daha fazla kullanılacağını, yaygınlaşacağını ve önem kazanacağını belirterek “Kendi kendini her zaman geliştirebilen bir teknik.
Bu tekniği kullanan terapistler bu yöntemi geliştirecekler. Bunun için sizin kullanırken yaşadığınız pratik ve yöntemleri muhakkak yazılı hale getirin.
Kendi tecrübe ve vakalarınızı yayınlarsanız bu kendi kendini büyüten bir sistem olarak gelecekte çok daha etkili olur. Çünkü her vaka her örnek yeni bir bilgi ve yeni bir deneyimdir” diye konuştu.
Uzm. Dr. Oğuz Omay: “Paylaşmanın önemi üzerine odaklanıyoruz”
Fransa Le Teppe Tıp Merkezi Perinatal Psikiyatri Ünitesi’nden Uzm. Dr. Oğuz Omay ise “KİPT: Hassas-Sezgisel-Yaratıcı Bir Psikoterapi” başlıklı konuşmasında psikiyatri vakalarında hasta ile doktor, hemşire ve sağlık görevlisi arasındaki doğru iletişim ve ilişkinin önemine işaret etti. Karşılaştığı vakalar ve olaylardan örnekler veren Uzm. Dr. Oğuz Omay, Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi’nin en önemli üç özelliğini sezgisel, hassas ve yaratıcılık olduğunu söyledi.
Omay, “KİPT, hastanın bağlanma ihtiyaçlarını gözetir ve bu ihtiyacı gözeteceğini de hastaya ilk andan itibaren hassas ve sezgisel biçimde gösterir.
Terapist hastaya nezaket gösterme, hastanın ihtiyacına ve duygusuna somut biçimde uyum sağlama çabası ile hastanın bağlanma ihtiyaçlarına karşıt bir şey yapılmayacağını ona hissettirmeye çalışır” diye konuştu.
Dr. Omay, “Odağımız sıcak buluşma anları. Hastayla görüşmemizde bunları yaratmaya çalışıyoruz.
Hastayı bu şekilde anlamaya çalışıyoruz. Hastayı bu şekilde anladıktan sonra hastanın daha önce nasıl anlaşılamamış olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Paylaşmanın önemi ve paylaşmanın yarattığı etkiler üzerine odaklanıyoruz. Paylaşımı mümkün kılan odaklar yaratmaya çalışıyoruz” dedi.
Prof. Dr. Nazan Aydın: “KİPT, kişilerarası alanda bir dönüşüm yaparak sıkıntıyı azaltmayı amaçlıyor”
Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Psikiyatrist Prof. Dr. Nazan Aydın ise “Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisi-5N1K “ başlıklı konuşmasında KİPT’in halihazırdaki sorunlarla ilgili, ileriye bakan, kişilerarası alanda bir dönüşüm yaparak sıkıntıyı azaltmayı amaçlayan, sıkıntının çözümü için kişilerarası ilişkileri ve kaynakları kullanan bir psikoterapi olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nazan Aydın, hastanın geçişi, dengeli ve gerçekçi şekilde organize etmesine yardımcı olmayı hedefleyen yöntemin majör depresyon başta olmak üzere yaşlılarda, ergenlerde ve perinital depresyonda ve Bipolar Bozukluk tedavisinde kullanıldığını söyledi.
Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar, KİPT’in uygulama alanlarını anlattı
Sempozyumda iki ayrı panel düzenlendi. İlk panelde Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcısı, NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Gökben Hızlı Sayar da “Kişilerarası İlişkiler Psikoterapisinin Etki Mekanizması” başlıklı konuşmasında KİPT’in diğer psikoterapilerle ortak bazı faktörleri kullandığını belirterek KİPT’in etki mekanizmasında dört temel yol olduğunu belirterek bunları “Sosyal desteği artırması, kişilerarası stresi azaltması, duygusal işlemeyi kolaylaştırması ve kişilerarası becerleri geliştirmesi” olarak sıraladı. KİPT’in bu etki mekanizmalarını depresyon, travma sonrası stres bozukluğu ve yeme bozukluğu gibi birbirinden farklı psikiyatrik bozukluklarda kullanıldığını ifade etti.
Paneller kapsamında psikolog Gül Yağmur Günay “KİPT ve Diğer Psikoterapiler”, Uzm. Dr. Ayça Öngel Atar “Perinatal Dönemde KİPT”, “ İdil Arasan “Demans Hasta Grubunda Yakın İlişkilerin Ele Alınması”, Uzm. Dr. Ürün Özer “Travmada KİPT Kullanımı”, Uzm. Dr. Nalan Öztürk “Yeme Bozukluklarına KİPT ile Yaklaşım”, NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Hemşire Tülay Demiray “Hemşirelikte Kişilerarası İlişki Odaklı Yaklaşım” ve Üsküdar Üniversitesi’nden Nurefşan Tomaç “Sosyal Hizmetlerde Kişilerarası İlişki Odaklı Yaklaşım” başlıklı konuşma yaptı.
Okunma : 5221
ÜHA