Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan Bloomber HT’de yayınlanan Aslı Şafak’ın sunduğu “İşin Aslı” programının canlı yayın konuğu oldu. Kapitalist anlayıştan kurtulmak isteyenlerin son sığınağının Mesnevi’nin temelini oluşturan yaklaşım olduğunu aktaran Tarhan, insanın içindeki kötücül parçanın terbiye edilmesi gerektiğini vurguladı. Tarhan; “Hepimizin içinde iyicil ve kötücül parçalar vardır. Kişi o kötü parçayı terbiye ederek hayatını kolaylaştırır ve erken olgunlaşır. Ünlü filozof Slavoj Žižek, kapitalizmden kurtulmak isteyenlerin yeni sığınağının Mesnevi’nin temelini oluşturan yaklaşım olduğunu ifade ediyor.” dedi.
“Ergenlik dönemi bazı yaklaşımlara göre normal şizofrenik bir dönem”
İnsanoğlunun yaşam evrelerinden biri olan gençlik dönemi hakkında psikolojik ve dini yaklaşımlar açısından değerlendirmelerde bulunan Tarhan; ergenlikte sıra dışı davranışların normal karşılanması gerektiğini ifade ederek, bazı psikologların bu dönemi ‘normal şizofreni’ olarak tanımladıklarının altını çizdi. Tarhan; “Gençlik dönemi insan hayatında fırtınaların olduğu dönemlerden biridir. Hormonal fırtınaların yaşandığı bu dönemde insanın bedeni gelişiyor ama ruhu ona paralel olarak gelişmiyor. Halk arasında ergenlik dönemindeki kişilere delikanlı denir. Bazı psikoloji ekolleri ergenlik dönemi için ‘normal şizofreni dönem’ derler. Sebebi ise bu dönemden geçen kişinin sıra dışı davranması olabilir. Bu yaklaşımın Hz. Peygamberin bir sözüyle uyumlu olduğunu görünce oldukça şaşırmıştım. Hadiste buluğ çağının deliliğin bir şubesi olduğu aktarılıyor. Bazı kişilerde uzamış ergenlik olabiliyor, erkeklerde ergenlik artık 40 yaşını buluyor. Erkekler büyümüyor çünkü anneler oğullarını herkes ona hizmet edecek gibi yetiştiriyor. 40 yaş aslında kişinin hayatta birçok tecrübeler ve krizler yaşadığı, fırtınaların içinden geçtikten sonra deneme yanılma yoluyla öğrendiği bir dönem. Ayrıca psiko-sosyal açıdan ortalama bir yaş. Tabi bu dönemler kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Kimisi daha erken olgunlaşırken kimi 40 yaşına gelse de olgunlaşamayabiliyor.” dedi.
“İnsanoğlu tecrübelerden ders alarak ve deneme yanılma yoluyla öğreniyor”
Doğuştan öğrenmenin insanoğlu için geçerli olmadığını ifade eden Tarhan, öğrenme şekillerinde ailenin ve tecrübelerden ders almanın önemine değindi. Tarhan; “İnsan çocuğu ile hayvan çocuğunun doğuştan bir fark var. Hayvan çocuğu doğduğu zaman hayatı öğrenmiş olarak doğuyor. Ama insan çocuğu ergenlikle hayata uyum sağlıyor. Ergenlikte prematüre, öğrenmek üzere doğuyor. Eğer kolay öğrenirse psiko-sosyal süreci güzel aşıyor. Ortam sağlıklı değilse, evde güvenli ortam yoksa ve aile ilişkileri sağlıklı değilse rehber eksikliği nedeniyle deneme yanılma ile öğreniyor. Ortalama bir insan nasıl öğrenir? Bir hata yapar öyle öğrenir. Ama insan ömrü her zaman buna yetmeyebilir. Akıllı insan ne yapar? Başkalarının tecrübelerine bakarak öğrenir. Bu akıllıca bir yaklaşımdır. Üçüncü öğrenme tarzında ise kişi aynı hatayı tekrar eder durur. Burnunun dikine gider, ‘benim dediğim olsun’ der. Anadolu’da bu insanlara hödük denir.” ifadeleriyle öğrenme şekilleri içerisinde tecrübenin önemine dikkat çekti.
“Kapitalizmden kurtulmak isteyenlerin yeni sığınağı Mesnevi”
Mesnevi’nin temelini oluşturan yaklaşımın kapitalist anlayıştan kurtulmak isteyenlerin son sığınağı olduğunu aktaran Tarhan, insanın içindeki kötücül parçanın terbiye edilmesi gerektiğini vurguladı. Tarhan; “Hepimizin içinde iyicil ve kötücül parçalar vardır. Her insanın içinde vahşi bir at vardır. Kişi onu terbiye ederse patron benim der. Bunun adı nefis terbiyesidir. Kişi o kötü parçayı terbiye ederek hayatını kolaylaştırır, erken olgunlaşır. Bu sayede yaşına uygun sağlıklı kararlar alır. Eğer vahşi atı terbiye edemezse, isteklerini kontrol edemez hale gelir. Gerçek liderliği nöroliderlik olarak tanımlıyoruz. Kendi kendinin lideri olamayan, başkalarının lideri olamaz. Popüler kültürün dayattığı özgürlük yaklaşımlarından; zincirleri kır, duvarları yık, canının istediği hayatı yaşa dayatmaları gerçek özgürlük değildir. İlk özgürlük insanın kendisine kazandırdığı özgürlüktür. Arzulara, dürtülere, hırsa, doyumsuzluğa, çıkarcılığa karşı büyük bir özgürlük kazanır. Bunlar üçüncü dalga psiko - terapi yöntemleridir. Asırlardır bizim üzerinde oturduğumuz Anadolu irfanı bunu öğretiyor. Ünlü Hırvat filozof Slavoj Žižek, kapitalizmden kurtulmak isteyenlerin yeni sığınağının Mesnevi’nin temelini oluşturan yaklaşım olduğunu ifade ediyor. Kapitalizm, hedonizmi yani haz peşinde koş ve canının istediği yap düşüncesini küresel bir anlayış haline getirdi. Hedonistik tatmin en ufak bir problemde mesela eşlerden biri hasta olduğunda diğer tarafa ‘dünyaya bir defa geldin bırak, hayatını yaşa’ yaklaşımıyla fikir veriyor. Kişi hedonistik tatmini ego ideali seçtiyse sosyal destek zayıflıyor.” ifadelerini kullandı.
Okunma : 2274
ÜHA