Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği bölümü tarafından düzenlenen 5. Türkiye’de İş Sağlığı Ve Güvenliği Alanında Yaşanan Sorunlar Ve Çözüm Önerileri Sempozyumunda Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da katıldı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Tarhan, İş Sağlığı ve Güvenliğinin bir kültür haline gelmesinin önemine dikkat çekti. Tarhan, eğitimde öğrencilere yeterli alt yapıyı sağlamaya çalıştıklarını ve öğrencilerden çok güzel dönüşler aldıklarını da belirtti.
Sempozyuma Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı Güvenliği Bölüm Başkanı, MESKA Vakfı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, Endüstri Mühendisi, IECRx Uzmanı Öğr. Üyesi Efari Bahçevan, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı, Yetkili Risk Yönetim Profesyoneli Dr. Hüseyin Baran Akınbingöl, Bosh Rexroth Teknik Müdürü, A Sınıfı İş Güvenliği ve CMSE Uzmanı Necmi Türer, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Dr. Özkan Kaan Karadağ, Maden ve Patlayıcı Yüksek Mühendisi, A Sınıfı İGU Maden Denetleme Uzmanı Öğr. Gör. Ertuğrul Kaya, Kimya Mühendisi, A sınıfı IGU Öğr. Gör. Abdurrahman İnce konuk oldu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İSG Kültürünü topluma yayacak projeler yapılmalı”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kişilerin bağımlılık, dikkat bozukluğu, ruhsal sorunları gibi problemlerin kaza sebebini arttırdığının altını çizdi. Kaza çıkmaması için İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) alanındaki çalışmaların önemli olduğunu hatırlatan, ülkemizde İSG kültürünü oluşturmamız gerekiyor diyen Tarhan, ortak projelerle toplumda yaygın etki oluşturmak gerektiğini, İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünün topluma yaymak için projeler yapmak gerektiğini sözlerine ekledi.
“İş sağlığı ve güvenliği bir kültür haline gelmeli”
İş Sağlığı ve Güvenliğinin bir kültür haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, İş Sağlığı ve Güvenliği algısının insanların zihin haritasına bir seçenek olarak yerleşmesi gerektiğinin altını çizdi. Tarhan, iş kazalarında psikolojik faktörlerin ve duygusal ihmallerin de önemli bir rol oynadığını, çalışanlardaki psikolojik motivasyonun İş Sağlığı ve Güvenliği ile doğru orantılı olduğunu da ekledi.
“İyi bilim, iyi bilimcilerle yapılır”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan İş Sağlığı ve Güvenliği alanında Doktora programı olması için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Tarhan; “Önlisans, lisans ve yüksek lisans eğitim programlarımızın yanı sıra en yakın zamanda doktora eğitim programımızın açılması için gereken çalışmaları başlattık ve takipçisiyiz. Bu konuda azim ve kararlılıkla gitmemiz gerekiyor. İş Sağlığı ve Güvenliği yüksek lisans ilk açılan bölümlerimizden biri. Fiziksel altyapımız bu şartlara çok uygun. Akademik kadromuz çok güçlü. İyi bilimin iyi bilimcilerle yapıldığının farkındayız, çalışmalarımıza devam ediyoruz.” İfadelerini kullandı.
“Daimi hedefimiz büyümek ve gücümüzü arttırmak”
Açılış konuşmalarının ikincisini Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şefik Dursun gerçekleştirdi. Dursun, “İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda akademik olarak Yükseköğretim Kurumunun da desteğiyle doktora programının açılması için güzel çalışmaların içindeyiz. Hedefimiz hep ileri olmalı. Bizim hedefimiz daima büyümek ve gücümüzü arttırmak. İş Sağlığı ve Güvenliği alanında sürekli yenilikçi gelişmelerin öncüsü ve takipçisi olacağız.” Şeklinde konuştu.
Nasıl Bir Eğitim Almamız Gerekiyor?
Ülkemizde Büyük Endüstriyel Kazalar Mevzuatı, Uygulamalardaki Sorunlar ve Çözüm önerileri konusunda konuşan Dr. Hüseyin Baran Akınbingöl “Bu alanda çok büyük sıkıntılar var. Çalışanların İSG eğitimi akreditasyonu yok, herkes bir takım eğitimler veriyor ve bunun sonucunda katılım belgesi veya sertifikalar veriyor bunların mutlaka standartlarının oluşturulması gerekiyor. Örneğin sağlık eğitimi verilecekse kim verecek ne zaman verecek kaç saat verecek teknik eğitimler nasıl verilecek bunların kesinlikle standartlarının oluşturulması gerekiyor. Dedi
Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan: “Genç Nüfusa İSG Eğitimi Vermek Gerekiyor”
İş Güvenliği Eğitimlerinin Genel Değerlendirilmesi konusuna değinen Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, “Nüfusumuz genç ve burada okul öncesinde 1 milyon 564 bin, İlköğretim öğrencimiz 10 milyon, orta öğretim öğrenci sayısı 5 milyon 649 bin, Anadolu liselerinde 3 milyon 250 bin öğrenci var. Diğer okullarla birlikte toplam olarak 17-18 milyon öğrencimiz var. Bu öğrencilere iş güvenliği kültürünü kazandırmamız gerekiyor. İleride kazaya fazla uğramamaları için bunun okul öncesinden üniversiteye kadar her öğrenci yıl ikişer saat yaşam güvenliği dersi gibi bir ders almaları gerekiyor.” Şeklinde konuştu.
Öğr. Üyesi ve Efari Bahçevan: “Risk Aşamalarını İyi Değerlendirmek Önemli”
Öğr. Üyesi ve Efari Bahçevan, Risk Değerlendirme Teknikleri Ve Standartlarla Uygulamaları ile ilgili bilgi verdi. Bahçevan, “Uluslararası komitede risk analizi, risk değerlendirmesi ve risk yönetimi ayrıca çerçevelenmiş durumda, tanımlanmış yapılan işler ya da faaliyet tanımlandıktan sonra tehlike belirleniyor, belirlenen tehlike risk alarak tahmin edilmeye çalışıyor. Bu aşamada yapılan çalışma risk analizi oluyor. Yapılan çalışma değer verilip kıymetlendirdiği zaman katlanabilir mi değil mi diye yorum katıldığı zaman risk değerlendirmesi oluyor ve uygun bir şekilde dokümante edilerek bir sonraki adıma geçiriyor. Bu aşamalar İSG açısından çok önemli.” Dedi.
Dr. Özkan Kaan Karadağ: “Meslek Hastalıklarına Önem verilmesi Gerekiyor”
Dr. Özkan Kaan Karadağ, 2013’ten bugüne meslek hastalıkları konusuna ilişkin paylaşımlarda bulundu. Karadağ, “İş kazası ya da meslek hastalıklarında sosyal güvenlik sistemlerinin ya da adli makamların tazmin rakamları diğer yaralanma ya da hastalıklara bağlı tazmin rakamlarının üzerindedir. Ancak Türkiye’de artık böyle değil.” Şeklinde konuştu.
Yangın Güvenliğinin En Önemli Basamağı Yangının Çıkmasına Mani Olmak
İşyerlerinde Yangın Tehlikesine Karşı Yapılması Gereken Görevlendirmeler ve Çalışılması Gereken Sistemler konusunda konuşan Öğr. Gör. Abdurrahman İnce, “Yangın güvenliğinin en önemli basamağı yangının çıkmasına mani olmak için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Yangın tehlikesinin daha iyi anlaşılması ile tehlike algısı ve risk değerlendirme yetisinde gelişme sağlanarak korunma tedbirlerine verilen önem artırılmalıdır. Yangına sebebiyet verebilecek unsurların daha iyi anlaşılması ile bunların kontrolü cihetine gidilerek yangınların çıkması minimize edilebilir ama asla sıfırlanamaz.” İfadelerini kullandı.
Ferdi Kaza Sigortası Kapsamında Yapılan Denetlemeler konuşuldu
Necmi Türer ‘Makine Emniyeti ve Lojistik Yükleme Raporlarında Emniyet Çözümü’ konusu ile ilgili bilgi verdi. Öğr. Gör. Ertuğrul Kaya ise Soma maden faciasından sonraki dönemde ferdi kaza sigortası kapsamında yapılan denetlemeler ve etkilerinin değerlendirilmesi konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Programın soru cevap ardından sona erdi.
Okunma : 3055
ÜHA