Evlilik, ömürlük bir yolculuktur. Bu uzun yolculukta, tahmin edilemeyecek kadar güzel anlar da yaşanır, hesaba katılmayan sorunlar da baş gösterir. Önemli olan bir kere kanatlandıktan sonra hep havada kalmayı başarabilmektir. Duyguyla mantığı, aşkla arkadaşlığı dengede tutabilen kişiler, bu yolculukta menzile varabilirler. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın Evlilik Psikolojisi isimli kitabı, hayat boyu sürecek sağlıklı birlikteliklere, bir başka deyişle bu uzun ve keyifli yolculuğa rehberlik edecek nitelikte.
Tarhan, kitapta her yönüyle evliliği anlatıyor. Kitabın başında modern çağda evlilik hakkında genel bir çerçeve sunan yazar, daha sonra evlilik öncesi ve nişanlılık döneminden başlayarak, tüm aşamalarıyla evlilik sürecini ele alıyor. Evlilikte sevgi ve iletişimin önemini ve mantık-duygu dengesini vurgulayan yazar, okuyucuya mutlu evliliğin sırlarını veriyor, yaşam boyu sürecek sıhhatli evlilikler için yol gösteriyor.
Evlilik Psikolojisi’nde kadının ve erkeğin farklı psikolojik ihtiyaçları, eşler arası iletişimin püf noktaları, kıskançlık, aldatma, boşanma gibi zor anlara özel tavsiyeler, çocuk sahibi olma kararının zamanlaması, hamilelik ve loğusalık dönemi gibi konularda pratik bilgiler veriliyor.
NiŞANLILIKTA DİNİ NİKAH KIYILIR MI?
Türkiye'de nişanlı olmak kavramı en az evli olmak kadar önemseniyor. Evliliğe atılan ilk adımlardan birisi kabul edilen nişanlılık evresi, uzunluğundan kısalığına kadar pek çok konu ile ailelerin gündemine düşüyor.
"Nişanlı genç kız" olmak da erkeğe nazaran daha fazla önemsenen durumlardan biri.Bu nedenle eş adaylarının nişanlılık döneminde birlikte vakit geçirirken dini açıdan ters durumlarda kalmalarını engellemek amacıyla, evlilik öncesinde dini nikahın yapılması son yıllarda adeta bir gelenek halini aldı. Biz de bu konuyu olumlu ve olumsuz taraflarını konuşmak için masaya yatırdık. Son kitabı "Evlilik Psikolojisi"nde evlilik öncesi ve sonrası pek çok konuyu ele alan Prof. Dr. Nevzat Tarhan'a sorduk:
Hocam nişanlı bir çiftin dini nikah kıymalarının olumlu ve olumsuz tarafları nelerdir?
Söylediğiniz gibi son yıllarda nişanlı çiftler arasında resmi nikahtan önce dini nikah kıyılması neredeyse bir gelenek halini aldı. Bu durumun evlenecek kişiler ve aileleri açısından yararları olduğu kadar zararları da vardır. Nikah, dini nedenlerle birbirleriyle rahat görüşemeyen çiftlerin önündeki engelleri kaldırır ve böylece karşılıklı tanımayı kolaylaştırır. Ancak özellikle erkekler, dini nikah yapıldığında mahremiyetin ortadan kalkmasını cinsellik anlamında fırsat olarak değerlendirebilirler. Bu ise evlilik gerçekleşmediği takdirde genç kız için yıkım olacaktır.
Ya evlilik gerçekleşirse?
Evet evlilik gerçekleşebilir de tabii... Ama bu durumda erkek eşini kolay elde edilebilir biri olarak da görebilir.
Peki dini nikahın nişanlılık döneminde yapılmasının bir sakıncası var mı?
İki taraf için de gerçek evlilik olarak algılanıyorsa ve karşılıklı güveni zedelemeyecekse, nişanlılık döneminde dini nikah yapılmasında sakınca yoktur. Çünkü evlilikte güven çok önemlidir. Nikahtan sonra her iki tarafın da artık kolay yollu dönüşün olmayacağını kabul etmesi ve bu konuda birbirlerine güven vermesi gerekir.
Yani gençlerin nasıl algıladığı ile ilgili bir konu aslında öyle mi?
Elbette... Eğer nişanlılık döneminde dini nikah yapan kişiler, resmi nikaha kadar yaşanacak herhangi bir olumsuzlukta "olmazsa boşanırız diye düşünmüyorlarsa; "benim için dini nikah, resmi nikah kadar bağlayıcı" diyebiliyorlarsa, o zaman dini nikah çiftler arasındaki güvene zarar vermeyecektir. Ancak kişiler evliliğin asıl başlangıcı olarak resmi nikahı görüyorlarsa, o zaman dini nikah yaptırmak riskli olacaktır.
En çok genç kızlar zarar görüyor
Son olarak nişanlılık kavramı toplumumuzda nasıl algılanıyor?
Kültürümüzde nişanlılığı geri dönülecek bir süreç olarak görmeme eğilimi vardır. Çünkü nişan safhasına gelene kadar evlilik sürecinin büyük bölümü bitmiştir. Böyle bir aşamada "evlilikten vazgeçtim" demek, toplum nazarında ciddi nedenler gerektirir. Bazı bölgelerimizde nişan aşamasında ayrılmış genç kızlar, adeta boşanmış kişi muamelesi görebilmektedir. Aslında nişanı hangi taraf atarsa atsın bundan en çok etkilenen genç kız olmaktadır.
Böyle bir durumda siz gençlerimize ne tavsiye ediyorsunuz?
Nişanın atılmasını gerektiren ciddi bir durum varsa, yapılması gereken iki tarafı da tanıyan üçüncü kişilerden ya da objektif olabilecek aile büyüklerinden görüş almaktır. Krizlerde açık ve net olmak, sorunları ertelememek ve konuşarak çözmeye çalışmak gerekir. Kriz yönetiminde alınacak karar ne getirir, ne götürür, artısı nedir, eksisi nedir vs. bunlar tek tek hesap edilmelidir. Bunu yaparken de duygular yerine mantığı devreye sokmak gerekir.
Okunma : 7855