Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Herkesin bildiği bir sır olan çocuk istismarını tedavi etmeye çalışacağız”

Çocuk istismarı ve ihmali, dünyada milyonlarca çocuğu ve ailelerini etkileyen önemli toplumsal sorunların başında geliyor. Araştırmalar, Türkiye’de aile içinde gerçekleşen istismar olaylarının, aile dışında gerçekleşen istismar olaylarından daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Aile içi istismarda yaş ortalaması 5 ila 7, aile dışı istismarda ise 7 ila 10 yaş arasında değişiyor.

İstismarcıların yüzde 80’ini tanıdıklar oluşturuyor

Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşa göre dağılımları incelendiğinde; “ %30’unun 2-5, %40’ının 6-10, %30’unun 11 – 17 yaş grubunda olduğu görülüyor. Yani olguların %70’ini küçük yaş grubu  oluşturuyor.  İstismarcıların %96’sının erkek, %80’inin de çocuğun tanıdığı birisi olduğu dikkat çekiyor.” 

Proje ile ailelere farkındalık kazandırılacak

Çocuk ihmali ve istismarı konusunda; çocuklara temel psikososyal beceriler kazandırmak, çocuğun etrafındaki yetişkinlere ve aileye farkındalık kazandırarak bilinçlendirmek amacıyla TOGEMDER (Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği) ve Üsküdar Üniversitesi iş birliğinde “Yengeç Bireysel Rehabilitasyon Modelinde ‘Biz Geleceğiz’” projesi hayata geçirilecek. T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilen proje protokol imza töreninin ardından pilot ilçe olan Üsküdar’da başlayacak.

Proje 9 ay sürecek

9 ay sürecek olan “Yengeç Bireysel Rehabilitasyon Modelinde ‘Biz Geleceğiz’” projesinin hedef kitlesini Üsküdar’daki 5 pilot okuldan 6-12 yaş arasındaki 400 öğrenci, eğitim alacak olan öğrencilerin velileri, okul yöneticileri, öğretmenler, okul çalışanları, eğitim verilecek okulların bulunduğu mahalle muhtarları, din görevlileri ve belirlenen ilçelerdeki sivil toplum kuruluşları oluşturuyor. Proje kapsamında cinsel istismar farkındalık ve önleme eğitimi verilecek.

Projeyi hayata geçiren protokol imza töreni gerçekleşti

Projeyi hayata geçirmek üzere TOGEMDER İcra Kurulu Başkanı, İstanbul Milletvekili Belma Satır, TOGEMDER Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Türken Uysal, İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ile Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’nın katılımıyla Üsküdar Üniversitesi Senato Salonu’nda protokol imza töreni gerçekleşti. Projenin kapsamına ilişkin bilgiyi Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi - Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ABD ve SOBE Müdürü Prof. Dr. Gökben Hızlı Sayar verdi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Proje, savunmasız çocukları korumakla ilgili”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bir proje yazmanın, onu mantıksal çerçeveye oturtmanın ve içerisindeki verileri okuyabilecek analizler yapabilmenin önemine değinerek “Az zamanda ortaya çok faydalı olacağını düşündüğümüz bir proje çıktı. İçişleri Bakanlığımız ve Milli Eğitim Bakanlığımız projeye destek veriyor. Hayata geçirmek üzere olduğumuz projenin savunmasız ve korunmaya ihtiyacı olan çocukları savunma ile ilgili olduğunu söyleyebiliriz.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çocuk istismarı herkesin bildiği bir sır”

 Aile içinde çocukların ihmal ve istismarı ile ilgili sırrın aslında herkes tarafından bilinen bir sır olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Gördüğümüz çok fazla sayıda vaka var. Fakat konuşulmuyor, susuluyor. Biz bir yarayı tedavi etmeye çalışıyoruz. Yarayı tedavi ederken de en ideal yöntem, başka yara açmamaktır. Birçok ailede aslında herkesin bildiği ve gördüğü gizli bir yara var. Bu yarayı başka yaralar açmadan nasıl tedavi ederiz diye düşündük. ‘Olayın ardından sosyal hizmetler rapor tutsun, hukuka teslim edilsin ve gereken yapılsın’ yaklaşımı klasik yaklaşım yarayı daha da büyütüyor, daha karmaşık hale getiriyor ve büyük krizlere sebep olabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Hayır deme becerisi kazandırmaya çalışacağız”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, proje çerçevesinde olay daha küçükken farkındalık oluşturarak, anne – babayı ve toplumu bilgilendirerek ‘Hayır’ deme becerileri çalışacaklarını söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Aynı zamanda anneye, babaya, yakın akrabalara ve eve gelen ziyaretçilere güvenli davranış öğreteceğiz. Böylece olay büyümeden önlenecek. Koruma altında olan çocuklarla ilgili olarak Yengeç Projesi 2014’lerde yazılmıştı ama uygulamaya geçmemişti. O projenin yazılım kısmını bitirdik ve üniversitede yayın olarak yayımladık. Bütün modüller her şeyi ile hazır. Anne ve baba eğitimi, eğitici eğitimi, kurbanların eğitimi ve faillerin eğitimi gibi 25 adet modül var. Uygulamaya hazır şekilde pilot ilçede çalışmaya başlayacağız. Olumlu sonuçlanmasını ve ardından projeyi Türkiye çapında yaymayı umuyoruz. Bunun için de ailelere ulaşabilmemiz çok önemli. Milletvekilimiz Belma Satır, birçok konuda hızlı ilerleyebilmemizi sağladı ve projeyi devam ettirebileceğimize inanıyoruz.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çözülmemiş çocukluk çağı travmaları gelecekte problemlere sebep oluyor”

Çocukluk çağı travmaları ile ilgili ölçeklerinin olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu ölçekler, kişinin çocukluk çağında yaşadığı çözülmemiş travmalarının ileri yaşlarda birçok sosyal probleme sebep olduğunu gösterebiliyor. Zeki insanların kendisinden beklenmeyen davranışlar sergilemesinin altında bazı zihinsel tuzaklar var. Zihinsel tuzakların da arkasında çocukluk çağında düzelmemiş travmalar, atlatılamamış yaslar var. Bu konuda çalışmanın gelecek için bir yatırım olacağını söyleyebiliriz. Çin atasözünde ‘Bir yıllık varlık istiyorsanız buğday ekin, on yıllık varlık istiyorsanız ağaç dikin, 50 – 100 yıllık varlık istiyorsanız insan yetiştirin’ deniyor. İnsan yetiştirmenin meyvesi geç alınır, sonuçları sessiz olur ama gelecek güvence altına alınmış olur. Bilinçli insanların yetiştiği bir toplumun geleceği de güvencede demektir.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Çocuklar mesafesiz terk edişle karşılaşıyor”

 Mesafesiz terk edişin de çocuklarla ilgili ele alacakları önemli bir konu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Anne evde, baba işte fakat çocuk ihmal ediliyor. Araştırınca karşımıza ‘mesafesiz terk ediş’ çıkıyor.  Anne, çocuk ile birlikte evde aynı ortamdalar fakat çocuğun eline tableti vermiş, bilgisayar veya televizyonun karşısına geçmiş, onunla oynamıyor, sohbet etmiyor. Burada duygusal ihmal var. Böyle bir durumda çocukta zihinsel ve dil becerilerinin yanında birçok diğer beceri gelişmiyor. Çocuk engelli birey gibi yetişiyor. Tamamen ilgisizlik söz konusu. Anne, çocuğa bakmayı yedirmek ve içirmek olarak görüyor, baba da çalışıp eve ekmek getirmek olarak görüyor. Çocukla birlikte zaman geçirmek, onunla oynamak, paylaşmak, hayatı ve zorlukları anlatmak bu projede işleyeceğimiz konular arasında yer alıyor. Bu konularda farkındalığı olan anne ve babalar çocuklarını daha iyi yetiştirecekler. ‘Eşime daha iyi davranıyorum’ diyebilecekleri bilgiler projede anlatılacak. Mağdur olabilme potansiyeli olanları korumak üzere bu projeyi hayata geçireceğiz. Üniversite olarak tamamen gönüllülük esası ile hareket ediyoruz. Hocalarımız ve doktora yapan öğrencilerimiz gönüllü olarak projeye katıldılar. Pilot çalışmadan alacağımız sonuçlara göre daha gelişmiş şekilde devam ettirebilirsek gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.”

Levent Yazıcı: “Çok iyi sonuçlar alacağımıza yürekten inanıyorum”

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ise proje sonunda çok iyi sonuçlar alınacağına inandıklarını belirterek “Çocuğun olduğu yerde bizim olmamız çocuğun geleceği için hep beraber çalışmamız çok anlamlı.” dedi. Levent Yazıcı, şunları söyledi:

“Bu çerçevede özellikle hem eğitim alanında hem sosyal yaşamı destekleyen TOGEMDER gibi bir derneğimiz ve beraberinde çocukla ve çocuğun eğitimiyle yine özellikle psşkolojisi ve sosyal gelişimiyle de  ilgili genellikle insan ve toplum ruh sağlığıyla ilgili çok etkin ve yetkin çalışmalar yürüten Üsküdar Üniversitesi ile birlikte bu iş birliği protokolünü imzalamak kurum olarak bizim için de çok önemli. Ben bu süreçte Üsküdar örneğinden başlayarak özellikle ilk uygulamalarından sonra sonuçları birlikte değerlendirmek suretiyle İstanbul’daki özel eğitim ve rehberlik alanında birlikte çalıştığımız rehberlik araştırma merkezlerimiz ve bütün paydaşlarımızla beraber bu süreci yetkin olarak yürüteceğiz. Çocuğumuzun ihmal ve istismarı toplumda öncelikle tabii ki öğretmenler açısından yakından teması gerektiren ve belirlenmesinde yine rehberlik servisleri başta olmak üzere okul ve kurumlarımızın üst düzeyde sorumluluğu olan bir konu. Bu nedenle bu alandaki bilgi birikimimizi artırmak, bu konudaki yeni alan çalışmalarını gerek sivil toplum gerek üniversitelerin birikimiyle birlikte değerlendirmek bizler için de çok öğretici olacak. Emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ederim. Alanda uygulamaları gerçekleştirdikçe çok iyi sonuçlsr alacağımıza yürekten inanıyorum.”

Füsun Türken Uysal: “Bilinçli toplum güçlü gelecek demektir”

TOGEMDER Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Türken Uysal, “Biz Geleceğiz” Projesi ile çocukların ihmal ve istismarını önlemek, çocukların psikososyal gelişimlerini sağlamak üzere aile ve yakın çevreleriyle iş birliği yaparak konu üzerindeki çalışmaları başlatmak üzere bu imza töreninin gerçekleştirildiğini söyledi. Uysal, “Bilindiği gibi bilinçli toplum güçlü gelecek demektir. Bu proje kapsamında pilot bölge olarak Üsküdar ilçemizi seçtik. Bu proje Üsküdar’da başlayıp daha sonra yaygınlaşmasını planladığımız bir proje olarak hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Hatta diğer illerimizde de bu projenin uygulanabilirliğini istemekteyiz. Proje inanıyorum ki hem sivil toplum, hem il milli eğitim ve hem de üniversite olarak güçlü bir birliktelikle farklı bir boyutta farkındalık yaratacağımız bir proje olacak. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz. ” dedi.

Belma Satır: “Üsküdar Üniversitesi, Üsküdar’ın bir değeri olduğu için bu projeyi önceledik”

TOGEMDER İcra Kurulu Başkanı, İstanbul Milletvekili Belma Satır ise Emine Erdoğan’ın Onursal Başkanı olduğu TOGEMDER’in uzun zamandır Üsküdar’da faaliyet gösteren bir dernek olduğunu belirterek Füsun Türken Uysal başkanlığında yaklaşık 6 aydır yeni göreve gelen ekip olduklarını söyledi.

Göreve gelmelerinden titibaren çok sayıda kurum, kuruluş ve camianın kendileriyle ortak çalışma ve projeler yapmak istediklerini kaydeden Belma Satır, “Üsküdar’da yerleşik olmamız ve Üsküdar Üniversitesi Üsküdar’ın bir değeri olduğu için bu projeyi önceledik. Bunun birkaç sebebi var: Birincisi Hanımefendi Emine Erdoğan için çocuklar çok değerli. Dezavantajlı gruplar çok değerli. Kadına yönelik istismar, eğitim ve diğer tüm konular çok önemli. Biz bu projeyi kendisine götürdüğümüzde memnuniyetle yapılmasını bize talimatlandırdı. Bu projede yol yürümemizin bir diğer sebebi de bizim danışma kurulumuzda bir önceki dönemde Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı yapmış olan Doç. Ayşenur İslam da bu projenin İstanbul’da başlamasının önemli olduğunu, bunun TOGEM üzerinden başlamasının önemli olduğunu söyledi ve çalışmaya başladık. Hocamızın söylediği gibi kısa sürede yol aldık. Bu noktaya geldik.” dedi.

Belma Satır: “Çok iyi hazırlanmış ve çalışılmış bir proje”

Üsküdar Üniversitesine özel olarak teşekkür ettiklerini belirten Belma Satır, “Hocalarımız bize karşılıksız destek verecekler. Çok heyecanlıyız. Burada güzel işler çıkaracağız. Bu proje inşallah bir yıl değil daha ilerleyen zamanlarda da İstanbul’un bütün ilçelerinde ve belki Türkiye’de de uygulanacak. Çünkü çok iyi hazırlanmış ve çalışılmış bir proje.” dedi.

Program, tarafların protokolü imzalaması ve hatıra fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi.  

Okunma : 1850

ÜHA