Toplumun temel taşı ailenin güçlendirilmesinin önemine işaret eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, özellikle aile politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ailelere aile danışmanlığı konusunda uzman kişiler tarafından eğitimler verilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, milli eğitimden belediyelere kadar çok geniş bir alanda ailenin bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, güçlü bir toplumun güçlü bir aile ile mümkün olacağını söyledi.
Güçlü toplum için ailenin güçlendirilmesi gerektiğini ve bu konuda politikalar belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gündeme getirdiği evlilik konusundaki görüşlerin bu anlamda önemine işaret etti.
Türkiye’de istatistik verilerinin ailede bir kriz yaşadığının göstergesi olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Erdoğan’ın uyarısının ardından Türkiye’de aile politikasını belirleyenlerin muhakkak bu hedefi iyi saptamasını ve sorumlu kişilerin harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Tarhan, “İlgili makamlar muhakkak bununla ilgili plan yapmalı ve bununla ilgili çeşitli stratejiler geliştirmeleri gerekir, yapılmazsa sözde kalır. Şu anda burada sorun belli, teşhis belli ve bununla ilgili yapılacak şeyler de belli. Eğitim sisteminde, yerel yönetimler seviyesinde yani halka ulaşılacak noktalarda önlemler alınabilir. Milli eğitim şu anda sadece öğrencilere ulaşıyor. Belediyeler de ailenin bilinçlendirilmesi anlamında sorumluluk almalı” dedi.
Geleneksel aile, yeni evlilikleri koruyordu
Geleneksel aileden çekirdek aileye dönüşle beraber birtakım sorunların ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Geleneksel ailede genç çiftlerin daha az hata yapmalarını sağlayan bir sistem vardı çünkü geniş aile vardı. Anneanne, babaanne, hala, teyze, yengeler bir arada yaşıyordu. Şimdi çekirdek aileye döndük, gençlere sosyal destek zayıfladı. Genç çiftler hata yapıyorlar, kavga çıkıyor ve o sorun büyüyor. Sevgi var ama iyi ilişki kuramadıkları için evlilik bitiyor. O an iyi ilişki kurmalarını sağlayan geniş aile yok. Bunun yerini uzmanlarla ve eğitimle tamamlayacağız” dedi.
Aile danışmanlığı eğitimi verilmeli
Aile danışmanlığı sisteminin aktif hale getirilmesi gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile danışmanlığı eğitimi de bu alanda uzmanlaşmış kişilerce verilmeli. Bu alanda yüksek lisans yapan, bu alanda eğitim alan uzmanlar tarafından bu eğitim verilmeli. Batı temelli aile danışmanlığı eğitimi boşanmayı destekliyor. Bu konuda önce zihinsel dönüşüm yapılması şart. Kendi değerlerimizi koruyarak modernleşmemiz gerekiyor. Batının hastalıklı değerleri ile biz bu sorunu çözemeyiz” dedi.
Modern dünyada gençler daha çok yalnızlık hissediyor
Modernizmin hastalığının narsisizm olduğunu ve bu hastalık nedeniyle evlilik kurumunun yara aldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Manchester Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada gençlerde sosyal ve psikolojik izolasyon olduğu ortaya çıktı. Gençler arasında yaşlılardan daha yüksek oranda yalnızlık ortaya çıktı. Yaşlılarda % 27 olan oran, gençlerde %40 oranında çıkıyor ve bu gençler evlenmek istemiyorlar. Evliliği bir külfet gibi görüyor, evliliği ayak bağı gibi, özgürlüğe engel gibi görüyorlar. Bu değişim insanlığın yararına değil. Narsisizm batının hastalığı haline geldi. Narsist insan evliliği yürütemiyor. Çünkü empati yapamıyor, birlikte yaşama durumu oluşturamıyor. Evlilik kurumunun zarar görmesinde narsist kültürün yayılmasının çok önemli etkisi var” diye konuştu.
Aile içinde iletişim becerileri geliştirilmeli
Evlilikte iki kişilik mutluluk olduğunu, evin bir güven alanı olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile bir sığınaktır. Aile ve evlilik kurumuyla ilgili projelerin mutlaka yapılması gerekiyor. Kitleleri içine alan evlilik olgunluğu ile ilgili programların yapılması lazım. Gelişmiş ülkelerde örneklerini görebiliyoruz. Sorunlu aileler daha boşanma noktasına gelmeden hafta sonu aile fertleri kampa alınıyor. Çocukların da katıldığı bu programlarda iletişim, stres yönetimi, sorun çözme becerileri gibi konularda çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaların benzerleri de ülkemizde yapılmalı” diye konuştu.
Ailenin dağıldığı ortamda sağlıklı çocuk yetişmez
Ailenin muhakkak güçlendirilmesi gereken bir kurum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Toplumun güçlenmesi için ailenin güçlendirilmesi şart. Aile içi şiddetin en önemli sebeplerinden bir tanesi aile bağlarının zayıflaması. O nedenle aileye yapılan yatırım, bir anlamda topluma yapılan yatırım demek. Nasıl bir bina taşlardan oluşuyor ise toplumun yapı taşı da aile. Ailenin dağıldığı ortamda sağlıklı çocuk yetişemez” dedi.
Boşanma oranları yüksek
Ülkemizde boşanma oranlarının da arttığını belirten Tarhan, “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2017 yılında evliliğin ilk 5 yılında boşanma oranı %39. Dünyada bu oran %50-%60 arası değişiyor. Evlenen ilk 5 yılda boşanıyor. 5-10 sene sonra bu artık kontrolden çıkacak. Bu bir güvenlik sorunudur ve muhakkak devlet politikası olarak üzerinde durulması gerekiyor. Türkiye’nin bu konuda dünyada örnek olacak şeyler yapabileceğini düşünüyorum. Dünyada da bu konuda arayışlar var. Bu alanda iyi politikalar üretirsek dünyaya örnek modeller geliştirebiliriz. Bizde aile değerleri var ana şu an kullanılmıyor. Onları yeniden inşa etmemiz gerekiyor. O zaman dünya bizden alıp bunu uygulayabilir” dedi.
Okunma : 2964
ÜHA