Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Kayseri Valiliği’nin paydaşları olduğu Gençlik ve Aile Çalıştayı kapsamında düzenlenen panelde Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Değişen Dünyada Gençlik” başlıklı bir konuşma yaptı. Çocuğa evde güvenli, sevgi dolu ve çekici bir ortam oluşturulması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evi sıcak bir ortam yaptığımız zaman bağımlılığa girse bile tekrar çıkıyor. Eğer ev sıcak ortam değilse sağlıklı çocuk yetişmiyor. Ev kendini güvende hissettirirse sığınak haline geliyor. Çocuğu korkutmayla büyütürseniz güven azalıyor, korku artıyor.” diye konuştu.
Güvende hissetiren ev sıcak oluyor ve bir sığınak haline geliyor…
Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Kayseri Valiliği, Talas Belediyesi, Erciyes Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi ve Cihannüma Dayanışma Derneği Kayseri İl Temsilciliği’nin paydaşları olduğu ‘Gençlik ve Aile Çalıştayı’, Kayseri Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Değişen Dünyada Gençlik” başlıklı konuşmasında günümüz gençliğinin karşı karşıya olduğu risklere değinerek ailelere ve ebeveynlere düşen görevlere dikkat çekti.
Aile konusunu işlemek için geç kaldık
Aileyle ilgili yaşanılan olayların olumsuzluklarının 10-20 sene sonra ortaya çıkacağını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile konusunu fark edip ele almak için geç kaldık ama yine de nereden başlanırsa kârdır. Yapılacak şeyler var. Kültürümüz sorunları çözmek için çok müsait bir durumda. Amerika’da 1950 ile 2000 yılları arasını kapsayan bir araştırma yapılmış. Bu araştırma ile hem mutluluk seviyesini hem de kişi başı geliri analiz etmişler. 50’li yıllardan 2000’li yıllara dek gelir 20 bin dolardan 35 bin dolara çıkmış ancak mutluluk seviyelerinde tam aksi bir yönde azalma yaşanmış. Bunun üzerine Amerikalılar paranın mutluluğu satın alamadığını söylediler. Bizde de parayla saadet olmaz olarak ifade ediliyor.” dedi.
Evlilik sayısı azaldı, boşanmalar arttı
Türkiye’de evlilik sayılarının 2001’de 544 bin iken 2018’de 533 bin olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Fakat aynı dönemde boşanmalarda yüzde 54.8 artış yaşandı. Evlenme hızı, boşanma hızının çok gerisinde kaldı. Aile yapısı daha kırılgan hale geldi. İstatistiklere göre 1994 ile 2006 yılları arasında Türkiye’de tek kişilik hanelerde artış olurken 5 kişilik hanelerin sayısında azalma yaşandı. Avrupa’ya baktığımızda ise evlilik dışı çocuk oranının yüksek olduğunu görmek mümkün. Örneğin Fransa’da yüzde 59.7, İsveç ve Norveç’te yüzde 56, İzlanda’da yüzde 69, Portekiz’de yüzde 52, Hollanda’da yüzde 50 ve Türkiye’de de yüzde 2.9 gibi oranlar çıktı. Fransa’da bu sonuçlardan sonra çocukların kimliklerine anne ve baba isimleri yerine ebeveyn 1 ve ebeveyn 2 yazılmaya başlandı. Hayran olduğumuz batı kültürü böyle bir durumda ve böyle olmasını da onlar seçti.”
Avrupa’da daha fazla sığınma evi var
Türkiye’deki sığınma evi sayısının oldukça az olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “İsveç’te binin üzerinde kadınlar için sığınma evi var. Herhangi bir belge istemiyorlar, beyan esas olduğu için hemen kabul edip yerleştiriyorlar. Aynı zamanda çocukları da koruyan kanunlar çıkarıldı. Anne ve babadan sözlü ya da fiili şiddet gören çocuklar aileden alınıp, devlet tarafından koruma altına alınıyor.” dedi.
Narsizm pandemisi başladı
Benmerkezciliğin ve dünyacılığın bu derece yükseltildiği bir çağın insanlık tarihinde hiç yaşanmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Narsizm pandemisi başladı. Ülkemizde de başladığını söyleyebiliriz. Bencillik ve ego savaşları bunun en büyük sebebidir. Egosu yüksek kişilerin en zayıf noktası iş birliği kurma becerilerinin olmamasıdır. Şu an batının en büyük sosyal sorunu yalnızlıktır. Yalnızlık arttıkça da mutsuzluk ve intiharlar artıyor, bu bir salgın haline geliyor.” diye konuştu.
Zeki, çalışkan ve iyicil insan yetiştirmek gerekiyor
Korku, tehdit ve zorlamayla yetiştirilen bir ailede çocuk eve gelirken mahkemeye çıkacak, sorgulanacak gibi hissediyorsa o evde mutluluğun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ev sıcak bir ortam olmaktan çıkmış oluyor. Evi sıcak bir ortam yaptığımız zaman bağımlılığa girse bile tekrar çıkıyor. Eğer ev sıcak ortam değilse sağlıklı çocuk yetişmiyor. Ailede zeki ve çalışkan çocuk yetiştirmek yetmiyor, aynı zamanda iyicil insan olarak yetiştirilmesi gerekiyor. Anne, baba ve eğitim sistemi olarak iyicil insan yetiştirmeyi hedef piramidinin en üstüne koymazsak hiçbir yere varamayız, sadece ‘mış’ gibi yapmış oluruz.” ifadelerini kullandı.
Evin güven hissettirmesi gerekiyor
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sıcak aile ortamı olmasının evin çekici olması anlamına geldiğini belirterek “Evin böyle olması için çocuğun evde kendini güvende hissetmesi gerekiyor. Biz eskiden aileye sevgi yuvası derdik. Aile sevgi değil, güven yuvasıdır. Ev kendini güvende hissetirirse sığınak haline geliyor. Güvenli olması için çocuğu korkutmayla büyütürseniz güven azalıyor, korku artıyor. Dışarıda baştan çıkarıcılar, çeldiriciler çok. Eskiden yakın çevrede koruyucular çoktu ama şimdi öyle değil.” dedi.
Nasihat değil güzel anı öğretici ve kalıcı oluyor…
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bir ailenin mutlu olması için de aile fertlerinin bir arada zaman geçirmesinin, özellikle çocuğa anne ve babanın daha fazla zaman ayırması gerektiğinin altını çizdi. Tarhan, nasihatler yerine çocuğun ailesiyle yaşadığı güzel anların daha öğretici ve kalıcı bilgiler içerdiğini söyledi. Mutlu ailenin bir başka özelliğinin de takdir, onay ve övgü sözcüklerinin kullanılması olduğunu kaydetti.
Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ‘Modernite ve Aile’, Prof. Dr. Orhan Koçak ‘Teknoloji Bağımlılığı ve Gençlik’, Dr. Şöhret Karaduman da ‘Aile, Ahlak ve Değerlerin İfsadı’ konularında konuşma yaptı.
Okunma : 1418
ÜHA