Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan Millî Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Yurt Dışı Millî Eğitim Bakanlığı Bursiyerleri ile Buluşma Etkinlikleri”nin 12. buluşmasına konuşmacı olarak katıldı. ‘Küresel Yalnızlık, Psikolojik Sağlamlık ve Mutluluk Bilimi’ temalı program çevrimiçi düzenlendi. Modernizmin psikolojik sağlamlık üzerindeki etkilerine değinen Tarhan; “İnsan mutlu olamayınca intihar ediyor. Hayattaki tüm zevkleri tattım, tadacak bir şey kalmadı duygusu intihara neden oluyor. Mutsuzluğun bu kadar yaygınlaştığı bir topluma psiko-sosyal bakış açısıyla çözüm üretilemiyor. Covid – 19 salgınıyla insanlığın resetlenmesi gerektiğini gördük. Sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilmemiz gerekiyor.” dedi.
“Doğru pozisyonu alırsak geleceği yakalarız”
Dünyadaki yeni gelişmelere adaptasyon sağlamanın önemini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Psikoloji bilimlerinde son gelişmelerden biri mesela dijital devrim meydana geldi. Bugün Covid-19 sonrası post pandemik psikiyatrik hastalıklarını ele alacağız. Dünyada poliklinik ve hastanelerde ciddi bir doluluk oranı var, küresel sarsılma yaşanıyor. Hatta buna ‘Great Reset’ diyenler var. Dünya büyük bir resetlenmeye girdi. Yeni normaller olacak ve birçok şey yeniden yapılandırılacak. Zamanın rüzgârlarına karşı doğru bir şekilde ayakta durabilecek miyiz? Bu çok önemli. ‘Uçurtmayı ne uçurur?’ diye sorulduğunda, ‘Uçurtmayı rüzgâr uçurur’ diye klasik bir cevap verilir. Hâlbuki uçurtmayı rüzgâr değil, rüzgâra karşı aldığı pozisyon uçurur. Yanlış pozisyon alırsa, tepe taklak gider. Şu anda dünyadaki dijital dönüşüm ve koronavirüs pandemisi ciddi bir rüzgâr. Bu rüzgârda doğru pozisyon alırsak, ayakta kalır ve yolumuza devam ederiz. Aslında psikolojik sağlamlık diye tanımlayacağımız durum tam da bu. Hayat ne yazık ki bizim planladığımız gibi gitmiyor, önümüze çıktığı gibi gidiyor. Bu yüzden seçimlerimiz yeterli olmuyor. Böyle durumlarda eski psikolojik teorilerle şimdiki psikolojik teorilere bakıp, bunun ayrımını çok iyi yapmak gerekiyor. Doğru pozisyonu alırsak geleceği yakalarız.” dedi.
“Dünya yeni bir evreye doğru gidiyor, yeni bir gençlik var”
Teknolojik gelişmeleri yapılan çalışmalarla örneklendirerek sosyal açıdan değerlendirilmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Tarhan; “Şu anda dünyada teknoloji bakımından süper gelişmeler var. Fakat insan ilişkilerinde ve sosyallikte benzer gelişmeler yok. Sosyal medyada daha çok insan var ama dost yok. Daha az insanlık var. Daha büyük televizyon daha az kitap. Pahalı saatler ama hiç vakit yok. Daha fazla kuşku daha az güven, daha çok ayrımcılık daha az sempati var. Daha çok maddi refah var ama huzur yok. Büyük ev küçük aile, gelişmiş ilaçlar yetersiz sağlık, aya gitmek komşuyu tanımamak, yüksek gelir daha az huzur, yüksek zekâ daha az uyku, iyi bilgi daha az erdem, sayısız ilişki oluyor ama sıfır gerçek sevgi. Gençlerle ilgili bir sosyal medya gerçeği var. ABD’de bu konuda bir istatistik yapıldı. 1910’dan sonra bu konu üzerinde ciddi bir şekilde çalışılıyor. 8 ve 12. sınıf öğrencilerinin her gün yüz yüze görüşme istatistiği çıkartılıyor. 2010’dan sonra öğrencilerde sosyal temas, fiziksel temas azalmış. Bu oranlar dünya yeni bir evreye doğru gidiyor, yeni bir gençlik var demektir. 1950-2000 arasında gayri safi milli hasıla 20 bin dolardan 35 bin dolara çıkmış. Ama ‘Çok mutluyum’ diyenlerin oranı aşağı yukarı yine aynı hatta daha da azalmış. Bu konuda Amerikalıların bir sözü vardır: ‘Para mutluluğu ve saadeti satın alamaz’ diyorlar. Türkiye’ deki istatistikte bu sözü doğruluyor. Demek ki maddi refahın artması manevi refahın artmasına ve bireyin kendini iyilik halinde hissetmesine yetmiyor.” şeklinde konuştu.
“İyicil davranışları arttırmadığımız zaman, kötücüllük kendiliğinden yayılıyor”
Ölüm kavramına verilen anlamın kişinin bakış açısına göre değişebileceğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Entropi, termodinamiğin ikinci yasası fizik yasalarından birisidir. Sosyal entropi ve davranışsal entropi şeklinde ikiye ayrılıyor. Nasıl ki aydınlık ve karanlık bir denge içindeyse evren düzenli bir şekilden düzensiz bir şekle doğru gidiyorsa mesela odamızı ısıtmıyorsak soğuması gibi, bu şekilde iyi ve kötü arasında da bir entropi vardır. İyicil davranışları arttırmadığımız zaman, kötücüllük hemen kendiliğinden yayılıyor. Aslında iyi bir insan olmak, iyilik yapmak bir erdem değildir. İnsan olmamızın bir kirasıdır. İslam’da kötü insan olduğu zaman varoluşunun kodlarına zarar veriyor. Beynin üzerinde zihin var, zihnin üzerinde kuantum bilinç olduğu tartışılıyor. Türkiye’de İnkılap Yayınları’nın çıkardığı ‘What The Bleep?’ isimli bir kitap var. Orada bir kuantum fizikçisi, bir ilahiyatçı ve bir psikiyatrist oturmuşlar bilinci tartışıyorlar. Şu anda insan sübjektif gözlemci ve öldüğünde bu gözlemcilik bitiyor. Onun için ölümle ilgili Tanatoloji olarak söylediğimiz bilim dalında ölüm, bu hayatın devamı olan bir durumdur. Ölüme karşı korkularımız bizim seçimlerimizdir. Ölüme verilen anlam bizim elimizde.” şeklinde konuştu.
“Sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilmemiz gerekiyor”
Dünyada intihar oranlarında ciddi bir artış yaşandığını ifade eden Tarhan, Covid -19 sonrası meydana gelen yeni gerçeklere değindi. Tarhan; “Sevdiği işte insan yorulmaz aksine anlam katar. Modernizmin sunduğu haz, mutluluk değil. Haz hız peşinde koşmaktır. Bugün bu kavram ego ideali sayılıyor. Her gün arkadaşlarıyla gezenlerin sahte bir mutluluğu var. İnsan mutlu olamayınca intihar ediyor zaten. ‘Hayattaki tüm zevkleri tattım tadacak bir şey kalmadı ki’ diyor ve intihar ediyor. İngiltere’de 16- 24 yaş arasında intihar edenlerin, ölenlerin sayısı tren kazasından daha fazla. Onun için mutsuzluğun bu kadar yaygınlaştığı bir toplum psiko-sosyal çözümle çözüm üretemiyor. Covid-19 salgını bizde bunu hızlandırdı. Ciddi bir şekilde kendimizi resetlemek zorundayız. Gerçekten insanlık resetlenmeli, sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Covid – 19 salgınıyla insanlığın resetlenmesi gerektiğini gördü… Türkiye’nin inşası için eğitim alanında önemli adımlar atılıyor. Bizim arı gibi olmamız lazım. Kendi toprağımızdan aldığımız bilgiler ve yurt dışından aldığımız bilgilerle sentez yapacağız. Yeni şeyler üreteceğiz.” dedi.
Okunma : 1745
ÜHA