NEÜ Meram Tıp Fakültesi’ndeki programa, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, Meram Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı, Başhekimi Prof. Dr. Hamdi Arbağ, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
“Mevlana’dan Terapiye” konusuyla konuşmasına başlayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan; çocuklarda soyut düşünce, öğrenmenin yaşı, kültürel öğrenme gibi konuları Mesnevi’den örneklerle anlattı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuklarda öğrenmenin 0-6 yaş arasında en üst seviyesinde olduğunu ve öğrenme ortamının da çok önemli olduğunu kaydetti. Sevgi eğitimi almamış vahşi bir ortamda yaşamış çocuğun sevgi hissini bilemediğini söyleyen Tarhan, bu yüzden de çocuğun devam eden yaşantısında hep aynı vahşi yaşam tarzıyla devam ettiğini söyledi.
Hz. Mevlana’nın diğerkâmlık felsefesine değinirken; kadın erkek beyni arasındaki biyolojik farklılığa da değindi. Tarhan şunları kaydetti:
“Sevgi, duygudaşlık, duygusal zeka gibi konularda şu örnekleri vermemiz gerekir. Bir çocuk yaralanıyor, kız çocukları gidip yaralanan çocuğa yardım ederken, erkek çocukları oynamaya devam ediyorlar. Yani erkekler doğuştan empati özürlü oluyorlar. Mevlana ise bunu öğretmiyor bize. Bu yüzden Mevlana’yı doğru anlamak ve doğru yaşatmak hayati bir meseledir. ”
“Mevlana bizim, ancak Mevlana’yı batı kullanıyor”
Pozitif psikolojinin tanımlamasını yaparken, batılıların Mevlana’yı kopyalayıp kitaplarına koyduklarını söyleyen Prof. Dr. Tarhan aslında diğerkamlık terimini batılıların empati haline getirip yeni bir kavrammış gibi bize geri sunduklarının altını çizdi. Mevlana’nın çok vurguladığı ve bizim kültürümüzde olan diğerkâmlık kavramının bizim olduğunu söyleyen Tarhan, akademisyenlerin, bilim adamlarının bu konuda çalışmalar yapmaları gerektiğini söyledi. Mevlana’nın kullandığı yönteme halk terapisi dendiğini vurgulayan Tarhan bu konuda şunları söyledi:
“ Hikayeler kullanılarak yapılan bir çeşit tedavi yöntemi. Bu yöntemde kişiye bir hikaye anlatılıyor ve bu hikaye üzerinden kişinin farkındalığı uyandırılıyor. Bu yöntemi Yunanlıların kullandığını biliyoruz. ”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Hz. Mevlana’nın zora talip olduğunu ve farklı bir şey yapıp ortaya eser çıkardığı için evrensel düzeyde başarıya imza attığını kaydetti. Tarhan, Mevlana’nın farklı bir yol kullandığını, herkesin aynı yolu kullanırsa aynı sonuca varacağını söylerken, kişinin kendini yeterli görmeyip zora talip olması gerektiğini kaydetti.
“Aşka İnanmayan Sıfıra Yakındır”
Hz. Mevlana’nın eserlerinde aşkı özellikle kullandığını ve beyinle ilişkilendirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mevlana’nın sadece insanlarda değil dünya üzerindeki tüm varlıklarda, hayvanlarda bile şevk kavramına önem verdiğini ifade etti. Aşksız insanın hayati bir eksikliği olduğunu belirten Tarhan, “Aşk denildiği zaman karşı cinse aşk anlaşılıyor bu doğru değil. Duygusal yükü olmayan, aşka inanmayan insan sıfıra yakındır” dedi.
“Mutlu Olmak İçin Yatırım Gerekiyor”
Mutluluğun kendiliğinden olmadığını ve bunun için de insanın vermesi gerektiğinin altını çizen Tarhan, Hz. Mevlana’nın ve Yunus Emre’nin bu meselelere kafa yorduklarını kaydetti. Anadolu’da tam bir felaket dönemi yaşandığı, insanlara ahlak eğitimi gerektiği dönemde Mevlana’nın ve Yunus Emre’nin bu yolda çaba sarfettiğini belirterek; böylesi büyük insanlardan sonra Şeyh Edebalilerin ortaya çıkıp, Osmanlı gibi bir cihan devletini kurduklarını, bunun arka planında da Mevlana gibi büyük isimlerin olduğunu ifade etti. Mesnevi’nin mutluluk aşılamak da dahil pek çok konuda bize yol gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan eserle ilgili şu sözlere yer verdi: “Biz günlerce psikoterapi yapıyoruz. Mevlana bunu çok önceden eserlerinde yapıyor. İstediğiniz kadar seanslar düzenleyin, Mevlana’nın bir hikayesinde verdiği dersi veremiyorsunuz. Hz. Mevlana’yı okuyarak içimizdeki hazineyi de farkedeceğiz. ”
Program NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a plaket takdimiyle sona erdi.
Okunma : 4129