Son günlerde artan çocuk kayıpları ve cinayetlerinin nedeni, popüler kültür ve medyaya bağlandı. Cinayeti işleyen kişilerin, medya yoluyla, öç alma hazzı yaşadığı belirtildi.
Türkiye, son günlerde çocuk cinayetleri ile ilgili zorlu bir süreçten geçiyor. Adana’da, önceki gün annesi pazardayken kaybolan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz, öldürülmüş halde bulundu.
Merkez Seyhan ilçesi Tellidere Mahallesi'nde, annesi pazardayken evden ayrılan ve bir daha haber alınamayan Gizem Akdeniz'in bulunması için yürütülen soruşturma kapsamında, küçük kızın babasının kuzeni S.A. (25) gözaltına alındı. Katil zanlısı olarak gözaltına alınan S.A'nın, Gizem'in ablasıyla evlenmek istediği, ailenin buna karşı çıkması üzerine, intikam duygusuyla cinayeti işlediği öne sürüldü.
Adana'da kayıp Gizem'in cansız bedeninin bulunmasının ardından, Manisa’dan da kötü haber geldi. Manisa'da 4 gündür kayıp olan ilkokul öğrencisi Umut Zambak'ın (9) cesedi, Akhisar İstasyonu'ndaki kullanılmayan su kuyusunda bulundu.
Gittikçe artan çocuk cinayetlerinin nedenini ilişkin görüşlerini paylaşan Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikolog Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sentetik esrar kullanımı ve medyada bu haberlerin sürekli yer alması, cinayetlerin artışına neden oluyor, dedi.
SENTETİK ESRAR KULLANIMI YAYGINLAŞTI
Çocuk cinayetlerine, istatiksel olarak baktığımızda, cinayet şeklindeki ölüm oranlarının, Türkiye’de ortalamanın üzerinde olduğunu görüyoruz. Özellikle son günlerde, bu durum artmaya başladı. Bu ani artışların iki sebebi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ilk sebebin, bazı kriminal, suça meyilli, vicdan azabı çekmeyen psikopat kişilerin, toplumda artması olduğunu söyledi. Tarhan “Bu kişiler, en önemli sorunu teşkil ediyor. Bunların çoğu da sentetik esrar kullanıyorlar. Bu durum, kişiliklerinden korku ve suç işleme konusundaki vicdani sorumlulukları tamamen ortadan kalkıyor. Bu nedenle sentetik esrar kullanımının yaygınlaşması, cinayetlerin artmasına neden oldu” açıklamasında bulundu.
“MEDYADA YER ALAN HABERLER, BU KİŞİLERDE MUTLULUK ETKİSİ OLUŞTURUYOR”
İkinci olarak medyatik etkiden bahseden Prof. Dr. Tarhan, çocukların ölümü ile ilgili konuda, medyatik ilginin olması, onlara bir suç yöntemi öğretiyor. Kişi, aileden öç almak istiyorsa -bu sentetik esrarın etkisiyle de olabilir- sevmediği bir kimseyi düşman gibi görür. Ailenin çocuğu dahi olsa, düşman gözüyle bakar, ‘hak ediyorlar’ tarzında duygu oluşuyor. ‘Ben bu şekilde öç alırım, medyada da rezil ederim’ gibi bir düşünce yapısına sahip insanlarla karşı karşıyayız. Burada, popüler kültür ve medya, onlara yöntem çağrıştıran bir metot gibi işliyor. Dünyada böyle bir konu çok konuşulduğu zaman, ona paralel suçların, seri katillerin artması gibi örnekler vardır, dedi.
“DEVLETİN CİDDİ YATIRIM YAPMASI GEREKİYOR”
Medyada konuşuldukça, kişilerde öç alma duygusunun arttığını ifade eden Tarhan, bir anlık öç almanın hazzını yaşıyorlar, dedi. Bunu önlemek için bu kişileri cezalandırmak yeterli olmuyor. İdam etseniz bile etkili olmuyor, diyen Tarhan “Koruyucu güvenlik çalışmaları yapılmalı. Risk grupları belirlenmeli. Burada devletin ciddi bir yatırım yapması gerekiyor. Bu durumu ‘her zaman vardı da görünür oldu’ diye yorumluyorlar. Fakat öyle değil, bu durum, şu anda her zaman olan olayların üzerinde seyrediyor. En azından bilimsel araştırmalar yapılmalı” ifadelerini kullandı.
“AİLELER ÇOCUKLARINA ‘HAYIR’ DEMEYİ ÖĞRETMELİ”
Anne baba, çocuğunu korumada 10 tedbir alıyorsa, 20 tedbir alacak diyen Tarhan, aileler daha bilinçli davranacak. Çocuklarını eve hapsetmeden, onlara bununla ilgili eğitim verecek. Güvenli davranış eğitimleri verilecek çocuklara. Okullarda özellikle bu öğretiliyor, hayır demeyi bilmeyen çocuğa, ailenin bunu öğretmesi gerekiyor. Örneğin Amerika’da, güvenli davranış öğretileri var. Çocuk, hangi dokunma iyi hangi dokunma kötü bunu öğrenmeli. Bunlar uçuk düşünceler değil, küçük yaştan çocuklara iyi ve kötünün ayrımı yaptırılmalı ve hayır demek öğretilmeli, dedi.
“KORKMAK YERİNE ÖNLEM ALINMALI”
Nevzat Tarhan, “Medyanın suça teşvik ettiği doğru ama medya bu haberlere, görüntülere hiç yer vermemeli demiyoruz. Sonuçta, kaybolmuş bir çocuğun bulunması için bu yöntem deneniyor. Bu nedenle, korkmak yerine önlem almak gerekiyor. Medya haberleri, kimlik gizleyerek veya korkutarak değil, bilgilendirici şekilde verebilir. Olumlu bilgilendirme yaparak bunlara yer vermeli” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
AJANS HABER
HABER 7
Okunma : 4810