Biliyoruz çocuğunuz sizin biriciğiniz. Onun için yapmayacağınız şey yok, endişeleniyorsunuz, haklısınız.
Ama onun yerine yaşamak, her şeyini halletmek, ona bir şey bırakmamak duygusuyla hareket etmek zarar veriyor. Psikiyatr Nevzat Tarhan'ın 'Maydanoz Anne' ler diye nitelediği annelerden olmayın ve bunları yapmayın. İşte Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın uyarıları.
Sevgiyi abartmayın
Sevgi ve disiplin çocuğun eğitiminde iki önemli unsur, ikisi arasında bir denge kurmalısınız. Çocuğa fazla sevgi göstermeniz onun için risk oluşturabilir. Evet kadınların annelik duygusu doğasında vardır. Bu özelliği bünyelerinde bulunan oksitosin hormonundan kaynaklanır ama biraz denge lütfen.
Her dediğini hemen yapmayın
Bir dediğini iki etmemek çocuğa yapacağınız en büyük kötülük. "Aman üzülmesin. Onu zora sokmayalım" diye düşünüp buna göre hareket ettikçe çocuk hazıra, kolaya alışır ve tembel olur. Hayatın zorluklarıyla yüzleşmekten kaçar. İçeceği su için bile yerinden kalkmak istemez, her şeyi başkasından bekler. Hazır çözümler arar.
Fazla müdahale etmeyin
Çocuğunuzun her şeyine fazla müdahale ettiğinizde "Nasılsa benim adıma, benim düşünmem gerekeni düşünüyor, yapmam gerekeni yapıyor" diyerek hayatın bütün yükünü sizin omuzlarınıza yükler, sorun çözme becerisi geliştiremez, özgüveni eksik kalır. Mücadeleciliği, girişimciliği, özgüveni gelişmez; çok kırılgan olur. Halbuki çocuğun hayatı öğrenmesi için bazı şeylerde tek başına bırakmalısınız. Örneğin çocuğun sokakta oynamasına izsin vermelisiniz. Çocuk düşebilir, bir yerini acıtabilir ama bu riski göze almak gerekir. Nasıl bir kaplumbağa yürüyebilmek için başını kabuğundan çıkarma riskini göze alıyorsa çocuğun da sağlıklı büyüyebilmesi için birtakım risklerle karşı karşıya kalması, bunlarla ilgili çözümler üretmesi ve ilerlemesi gerekir ki hayatı öğrenebilsin. Sizin göreviniz aslan terbiyeciliği değil, bekçilik yapmak. Çocuklarınızı bir bekçi gibi uzaktan kontrol etmeli, onu tehlikelerden korumalısınız.
Aşırı korumacı olmayın
Sevginiz gibi koruyuculuğunuzu da dengeli şekilde kullanmalısınız. Çocuğunuza birtakım sorumluluklar vermekten çekinmemelisiniz. Yoksa çocuk yedi yaşına geldiğinde ayakkabısını bağlayamaz, 20 yaşına geldiğinde ne giyeceğini bilemez, kahvaltıda ekmeğin üzerine ne süreceğini size sorar hale gelir. Annelerin aşırı korumacılığının bir eseri olarak çocuklarıyla yataklarını ayırmadıklarını bile görürüz.
HÜRRİYET
Okunma : 5734