Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu yıl 40’ıncısı düzenlenen TÜYAP Uluslararası Kitap Fuarında okurları ile bir araya geldi. ‘Bireyden Topluma Stres’ konulu söyleşi gerçekleştiren Tarhan, kaleme aldığı kitapları okurlarına imzaladı. Söyleşi ve imza programında Tarhan’a ilgi oldukça yoğundu. Kontrol edilebilen stres faydalıdır diyen Tarhan bütün işin stresi yönetebilmek olduğunu söyledi. Tarhan, “Psikiyatride stresi yenmek yoktur stresi yönetmek vardır.” ifadelerini kullandı.
28 Ekim – 5 Kasım 2023 tarihleri arasında düzenlenen 40. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, 1000 'i aşkın yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla yüzlerce yazarı İstanbul ve çevre kentlerden okuyucularla buluşturdu.
Fuar kapsamında yazar Prof. Dr. Nevzat Tarhan da bu yıl okurlarıyla buluşan isimler arasındaydı.
İlk olarak Gazeteci Şaban Özdemir moderatörlüğünde “Bireyden topluma stres” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Marmara salonunda gerçekleştirilen söyleşide Tarhan stres ve stresin yönetilmesine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Stresin mutsuzluk sebebi olmadığını, strese yüklenen anlamın mutsuzluk getirebileceğine dikkat çeken Tarhan, doğru anlam yüklendiğinde stresin yönetilebileceğini söyledi. Tarhan, stresi kontrol etmekte sabrın ve şükrün çok önemli bir yerde olduğunu belirtti.
“Kontrol edilebilen stres faydalıdır.”
Stresin biyolojik ve psikolojik zararlarından bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sıfır stresin mümkün olmadığını belirtti. Tarhan; “Sıfır streste hiçbir şey yapmama durumu oluyor. O insan vücudu için daha büyük bir stres aslında. Hiçbir şey yapmayan insan psikolojik doğasına uygun hareket etmediği için kendi organları ona göre körelmeye başlıyor. Birçok organı çalışmadığı için beyindeki birçok network kullanılmadığından kuyudan su çektikçe nasıl kuyu açılır insan da çalıştıkça açılan bir canlı. Hedefe yönelik çalışırsa açılıyor. Bu nedenle kontrol edilebilen stres faydalıdır. Kontrol edilemeyen stres insana zarar veriyor. Bütün iş stresi yönetebilmek. Psikiyatride stresi yenmek yoktur stresi yönetmek vardır. İnsanın belli bir amaç ve hayat için bir hedef belirlemesi, kendine yol çizmesi ve strateji geliştirmesi gerekiyor. Onun için insanın stresini yönetebilmesi için hayatına anlam ve amaç katması gerekiyor.” dedi.
“Belirsizlik kendi başına bir stres kaynağı”
Kaygının en büyük sebebinin anlamsızlık olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Korkuların nedeni anlamsızlıktır. Kişi bir şeyi anlamlandıramadığı zaman belirsizlik oluyor. Belirsizlik bile kendi başına bir stres kaynağı. Stres baktığımız pencereye ve açıya göre değişiyor. İnsan hayatta kendine böyle hedefler koyarsa yaptığı işte çile çekmeye değer. Kendisi için, geleceği için, toplum için çile çeken insanların yaptıkları stres değildir hedefe giderken bir engeli aşmaktır. Bu insanı geliştirir.” şeklinde konuştu.
“Stres kronik olursa zararlıdır”
Stresin fizyolojik ve psikoloji etkilerine de dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, stresin hastalık boyutu ile ilgili bilgi verdi. Tarhan; “Stres kronik olursa zararlıdır. İnsanlar tehlikeye maruz kaldığı zaman savaş veya kaç tepkisi veriyor. Bir de yeni tespit edilen donakalım tepkisi veriyorlar. Savaş tepkisi verdiği için beyin tehdite karşı omuz, boyun, sırt kasları kasılıyor, göz bebekleri büyüyor, beyine giden kan artıyor. Bütün enerji kaynaklarından glikoz, şeker, kan yağları kana pompalanıyor vücut kendini savaşmaya göre hazırlıyor ve bütün enerjisini savunmaya yönlendiriyor. Buna sempatik aktivasyon deniyor. Otonom sinir sisteminin sempatik bölümü aktif hale geliyor. Bir de parasempatik aktivasyon var, beyinin vagus siniri var vücudun en uzun siniridir. O siniri kişi harekete geçirebilirse ‘tehlike geçti, sakin ol, rahatla, problem çözüldü’ diye kendine soğukkanlı telkinde bulunursa parasempatik aktivasyon oluyor kaslar gevşiyor, vücut rahatlıyor kişi o strese karşı bir şey öğrenmiş oluyor.” ifadelerini kullandı.
“Sabır ve şükür stresin ilacıdır”
Stresin kişinin yüklediği anlamla ilgili olduğunu hatırlatan Tarhan, kişi strese doğru anlam yüklerse stresi yönetebileceğini söyledi. Stresin bir tehdit, bir de fırsat boyutu olduğunu vurgulayan Tarhan, “Tehdit boyutuna odaklanırsa ‘neden oldu, nasıl oldu, niye bunu yaptım’ diye odaklanırsa stresi yönetemez, daha çok artırır. Fırsat boyutunu yönetirseniz ‘bu bana ne öğretti’ dersiniz. İnsanın kontrol edebileceği şey var edemeyeceği şey var. Gücünün yettiği şey var yetmediği şey var bunları ayırt edebilmemiz için de aklımız var. Aklımızı kullanırsak stresimizi yönetebiliyoruz. Kontrol edemediğimiz şeyleri de yüksek bir güce yüksek bir değere inanıp kabullenip yönetebilen kişiler stresi daha iyi yönetebiliyorlar. Bu nedenle sağlam inancı olan kişiler strese karşı doğanın, hayatın anlamsız olmadığın, hiçbir şeyin tesadüf olmadığını görüyorlar. Bunun da bir anlamı vardır, hikmeti vardır diye düşündükleri için stresi yönetiyorlar. İnanç sistemimizde iki tane kavram vardır ki stresin ilacıdır. Birisi sabır diğeri şükür kavramı. Bu ikisi stresi kontrol etmede çok önemli. Gücünün yettiği şeylerde insan elinden geleni yapacak, elinden geleni yaptıktan sonra ‘bu olayın benim için yüksek bir anlamı, yüksek bir değeri var bunun için beklemem lazım acelecilik, sabırsızlık yapmamam lazım bugün çile çekeceğim ama ileride beni bekleyen daha büyük bir şey vardır’ diyecek. Mevlana’nın bir sözü vardır, ‘kolun kırıldıysa bekle Allah belki sana kanat verecektir’ diyor. Strese bu açıdan baktığın zaman sabır onun için doğanın hız ve ritmine uymaktır.” diye konuştu.
Okurların sorularını da cevaplayan Prof. Dr. Tarhan, söyleşi sonrasında kitap imza salonunda okurlarına kitaplarını imzaladı.
Tarhan’a okurlarının ilgisi yoğun oldu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a kitaplarını imzalatan okurlar, Tarhan ile de sohbet etme ve fotoğraf çektirme fırsatı yakaladı.
Okunma : 800
ÜHA