Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Hürriyet Aile köşesinde bu hafta “Evlilik" konusuna ilişkin bir yazı ele aldı.
Hayatın her alanında olduğu gibi evlilikte de sorunların zaman zaman yaşanması gayet normaldir. Önemli olan sorun değil bu sorunların her iki tarafın katılımı ve fedakarlığı ile aşılmasıdır. Evlilikteki sorunların çözümünde ortak çıkış yolu bulunabilir. Bir adım o atar, bir adım diğeri ve orta yolda buluşulur. Ama fedakarlığın hep bir taraftan beklenmesi adil değildir. ‘Hep sen fedakârlık yap gel’ tarzında yaklaşım evliliğe zarar verir.
Çözülmesi gereken sorunla ilgili çok yönlü birdurum değerlendirmesi yapılmalıdır. Durum analizi, ihtiyaç analizi, kar-zarar analizi yapılır. Örneğin çiftlerden biri kariyeri için bir başka kente ya da ülkeye gidecek. Eşi onunla gitmek istemiyor. Sen gitmek istemiyorsun diye eşinin kariyerini bitirmek adil bir yaklaşım mı? İki tarafın da stratejik hedefleri, mesleki kariyerleri ve ihtiyaçları var. Bazı şeyleri zaman çözer. Ortak çözüm bulmak için beraber hareket etmek gerekir.
Evlilikte ikincil, üçüncül travmalar…
Taraflardan birinin eşine ‘İstifa et, kariyerini bırak gel’ dediği zaman gelecekte pişmanlıklar yaşanabilir. Böyle durumlarda ileride ‘Senin yüzünden kariyerim mahvoldu’ gibi örneklere çok rastlıyoruz.
Evlilikte yeni bir ikincil, üçüncül travmalar oluşuyor.
Evlilik kurumunda fedakarlıkların daha çok kadından beklendiğini gözlemleriz. Bazı erkeklerde bazen düşünce katılığı yaşanır. Kendi doğrularına göre eşinin davranmasını bekler. Kimi zaman kadını köleleştirmeye çalışır. Oysa öyle bir hakkı yoktur. Benzer durumlar genellikle kadının çalıştığı durumlarda yaşanır. Madem çalışan bir kadınla evlendin o zaman ‘eşitler ilişkisi’ni kabul edeceksin. Eşitler ilişkisini kabul ettiğine göre de birlikte karar vermeyi başarmamız lazım.
Fedakârlık yapmak erkeğe daha çok yakışır…
Evliliklerde liderlik konusu da sorunun çıktığı bir başka konudur. Genellikle evin reisi erkektir diyen bir anlayış var. Evlilikte tek doğru yoktur. Günümüzde ailede eş başkanlık sistemi uygulanmalıdır. Hukukun temel ilkelerinden biridir, psikolojik üstünlük güçlü olandadır. Ekonomik güç erkeğin elindeyse erkek güçlü kişidir ve psikolojik üstünlük ondadır. Fedakârlık yapmak erkeğe daha çok yakışır. Erkeğin eşine fedakârlık yapması gerekiyor ama buna karşı erkeğin liderliğini kabul etmesi gerekiyor. Ama iki taraf da çalışıyor ve evin bütçesine benzer katkı yapıyorsa böyle durumlarda o evlilik eş başkanlık sistemiyle yürür. Yoksa dağılma olur.
Fedakarlık hisseden kadının aidiyeti artıyor…
Evlilikte kadının kendini değerli hissetmesi önemlidir. Kadın kendine değer verildiğini, kendi için fedakârlık yapıldığını hissettiğinde aidiyeti artıyor. Akıllı erkekler ne yapıp ne edip kendini sevdirirler. Mutlu ederler demiyorum, sevdirirler. Kadın sevdiği zaman çok rahat fedakârlık yapar. Sağlılklı bir evlilikte çiftlerin sevgi bağlarını arttırması lazım. Çiftlerin aralarındaki bağı güçlendirmek için beraber zaman geçirmek de önemlidir. Birlikte zaman geçirme çiftlerin arasındaki sevgiyi arttırmaya yardım eder.
Sevgi ve adalet birleşince güven oluşuyor
Çiftler arasında adaletin sağlanması da mutlu ve sağlıklı bir evliliğin önemli şartlarından biridir. Sorunların çözümünde de adil olunmalıdır. Adalet aileden başlar. Adaleti ailede yaptığımız ve uyguladığımız zaman güven oluşuyor. Adaletin olduğu yerde güven oluşuyor. Güven en büyük sermaye. Sadece sevgi, güven oluşturmuyor. Adil bir ilişki varsa sevgi artı adalet, eşittir güven oluşuyor. Ama adil bir ilişki yoksa otoriter, korkutucu bir ilişki varsa bu zamanda o evlilik yürümez. Artık mümkün değil. Bu çağın doğrusu değildir.
Krizler fırsata çevrilebilir
Her krizin bir tehdit boyutu bir de fırsat boyutu vardır. Evlilikte yaşanan sorunlarda da bu göz önünde bulundurulmalıdır. Tehditte ne vardır? Tehditte evlilik dağılmak üzere. Fırsat boyutu nedir? Evliliği daha iyi bir hale getirmek için fırsat boyutu değerlendirilebilir. Ne olur? Evlilik bağlarını güçlendirmek için fırsat vardır. Bir tarafın fedakârlık yapması gibi bir adım var. Öbür taraf da ondan sonra fedakârlık yapar. Doğru bir çözüm üretilirse burada kriz fırsata çevrilir.
Akıl ve kalp dengesi bir arada olmalı
Evlilik ilişkisinde akıl ve kalp dengesi olmalıdır. İkisi de birbirini tamamlayıcı olmalıdır. Sadece akılla da gidilmez, sadece kalple de... Akıl ve kalp dengesi gerekiyor. Şu anda evlilikteki en büyük kırılma sebeplerinden birisi evlendikten sonra kadının kendini çocuklarına adamasıdır. Eşini ihmal etmesi. Erkeğin de kendini işe vermesi aileyi ihmal etmesidir. Bu ikisi arasındaki mesafe uzuyor. Mesafe uzayınca soğukluk başlıyor, soğukluk başlayınca da çatışmalar çıkıyor.
Okunma : 3197