Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Hürriyet Aile köşesinde bu hafta “Empati ve Evlilik" konusuna ilişkin bir yazı ele aldı.
Başka kültürlerde yetişen, farklı karakterlerdeki iki kişinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan aile kurumunda çiftlerin uyumu, evliliğin kalitesini de belirliyor. Evlilikte uyumun en önde gelen şartlarından biri ise empati. Bizim kültürümüzde “diğerkâmlık” olarak geçen empatide karşı tarafın duygularını anlarken kendi duygularını da korumak gerekmektedir. Böyle bir ilişki kurulabiliyorsa bunun adı empatik ilişkidir. Bu ilişki modeli insanı hata yapmaktan korur, ilişkilerde doğru kararlar vermeyi sağlar. Empatik ilişki bir anlamda evlilik kurumunun sigortası olarak değerlendirilebilir.
Günümüzde yaygın kullanılan kavram empati, kadim kültürümüzde “diğerkâmlık” olarak adlandırılmaktadır. Diğerkâmlık; başkaları, diğerleri hakkında gam hissetmek, Farsça kökenli bir kelime. Empati, başkalarının duygularını dikkate almak şeklinde de özetlenebilir. Yakın ama aynı değil. Empatinin psikolojide tanımlanmasının da 100 yıllık bir geçmişi var. Empati kavramı insana özgü en önemli özelliktir.
Sosyalleşmedeki en önemli duygu, empatidir
İnsanın sosyalleşmesindeki en önemli duygu olan empati aynı zamanda insanın sosyal varlık olmasını sağlamaktadır. Kötülüklerin kaynağında empati yoksunluğu vardır. Simon Baron-Cohen’in kaleme aldığı “Kötülüğün Anatomisi” isimli kitapta empati yoksunluğu ele alınır. Suç işleyen kişiler, empati yoksunluğu nedeniyle karşı tarafın duygularını, acılarını, ihtiyaçlarını görmüyor, onlara eziyet ediyor, sadece kendi için yaşıyor.
Empati yoksunluğu, duygusal körlüktür
Empati halindeki iki kişinin beynindeki yollar birbirine çok benzemektedir. Bu durum Mikelanj Fenomeni olarak adlandırılır. Çekilen tomografilerde beyindeki yolların birbirine çok benzediği tespit edilmiştir. Benzer durumlar anne-çocuk ilişkisinde de gözlemlenebilir. Anne çocuğun hareketinden acıktığını ya da tuvalet ihtiyacını anlayabilir. Duygusal ayna nöronlar hemen okuyor.
Empati, duygusal okuryazarlıktır
Empati, duygusal okuryazarlıktır. Empati yoksunluğuna, duygusal körlük veya duygu sağırlığı da denir. Duygusal okuryazarlığı olan bir kimse empatisi gelişmiş kişidir.
Empati ile sempati karıştırılmamalıdır
1 yaşındaki çocuklar bir odaya dolduruluyor. Biri ağladığı zaman, bütün çocuklar ağlamaya başlar. Birinin canı acıdığı için ağlar. Diğerleri ise onun duygusunu ayırt edemediği için onun acısını kendi acısı sanır. Bu empati değil sempatidir. Duyguların sınırları karışmıştır. Bir kimse eş zamanlı olarak diğer kişiyle oturup ağlıyorsa bunun adı empati değil, sempatidir. Senkronize olarak ağlıyorsan bu sağlıklı değildir.
Empatik ilişki, evlilikte hata yapmaktan korur
Empatide karşı tarafın duygularını anlarken kendi duygularını korumak gerekli ve önemlidir. Böyle bir ilişki kurulabiliyorsa bunun adı empatik ilişkidir. Başka kültürlerde yetişen, farklı karakterlerdeki iki kişinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan aile kurumunda çiftlerin uyumu, evliliğin kalitesini de belirliyor. Evlilikte uyumun en önde gelen şartlarından biri ise empatik ilişkidir. Bu ilişki insanı hata yapmaktan korur, ilişkilerde doğru kararlar vermeyi sağlar.
Empatinin en güzel göstergesi: Tevazu-gurur ilişkisi
Empatinin en güzel göstergesi, tevazu-gurur ilişkisidir. İslamiyette empati, ‘Bütün kötülükleri bir odaya doldursanız kapısını kibir açar. Bütün iyilikleri bir odaya doldursanız kapısını tevazu açar’ şeklinde geçer. Tevazu demek aslında empati sahibi olmak demektiir. Başkalarının duygularına göre hareket etmek ona değer verdiğini hissettirmektir.
Empati eğilimi yetenek, empatiyi geliştirmek beceridir
İnsan ilişkilerinde yatay ilişki çok önemlidir. İnsan kendini üstün de görmeyecek, aşağıda da görmeyecek. Empati yatay ilişki kurmak demektir. Tevazu aslında alçakgönüllülüktür. Empati eğilimi yetenektir ama empatiyi geliştirmek beceridir. Empatinin öğrenilmesi ve öğretilmesi gerekiyor.
Anadolu irfanında empati var
İslam kültürüne ve İslam ahlakına bakıldığında empati eğitimi gibi kavramların ortaya çıktığını görürüz. Mesela Anadolu İrfanı dediğimiz, Yunus’u ve Mevlana’yı incelediğimiz zaman hepsinde yoksulu anlamak vardır. Empati duyguların eğitimidir. Beynimizdeki duygusal sermayemizi, duygu kaynaklarımızı nerede, ne zaman, nasıl kullanacağımızı eğitmek, öğretmektir. Duygular bir sermayedir. O sermayeyi doğru yönde kullanmak gibi insana beceri kazandırıyor.
Çocuk sorumluluk verilerek yetiştirilmeli
Anadolu irfanı çocuğa sorumluluk verir. Bunun temelinde çocuğu hayata hazırlamak vardır. Küçük yaştan beri sorumlulukla tanıştırılmalı. Mesela bizim çocukluğumuzda bir işin ucundan tutardık. Evin bahçesinde karadut vardı. Annem onları bize sattırırdı. Paraya ihtiyacımız olduğu için değil, bize hayatı öğretmek için bunu yaptırırdı. Çocuğu hayata hazırlamak çok önemli. Annelik babalık demek çocuğu mutlu etmek demek değil, çocuğu hayata hazırlamaktır. Çocuğa iki, üç kişilik sevgi verince çocuk sevgi doyumsuzu oluyor. Bir süre sonra herkesten aynı ilgiyi bekliyor. Yetişkinlikte de çocuk zorlanıyor. Hayata atıldığında güçlüklerle ve hayatın gerçekleriyle karşılaşınca zorlanıp mutsuz oluyor. Anne ve baba bu durumda ‘Benim çocuğum neden böyle oldu?’ diye soruyor. Çünkü yanlış yetiştirildi.
Okunma : 1704