Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile Ramazan üzerine konuÅŸtuk...
Ramazan sadece ibadet ayı deÄŸil. 12 ayın bir ayında kiÅŸinin Alllah’a yaklaÅŸması için zaman ayırmasını saÄŸlıyor. Gönlünü Allah’a yakınlaÅŸtırmak. Hatta bir veliye soruyorlar. “Sen ne yaparsın”. “Ben çözerim baÄŸlarım” diyor. “Dünyaya baÄŸlanmış olan kalpleri çözerim, onları Allah’a baÄŸlarım”.
Ramazan da ÅŸu anda özünde hikmet anlamında insanların kalbini gönlünü kesretten uzaklaÅŸtırıp vahdete yönelteceÄŸi, maddeden uzaklaÅŸtırıp manaya yönelteceÄŸi bir ay.
Ramazan’da dünyevi kalıpların dışındayız
Hocam, maÄŸfiret, rahmet ve bereket ayı insanlarımızın üzerinde nasıl bir psikolojik etki yapıyor?
Ramazan sadece ibadet ayı deÄŸil. 12 ayın bir ayı kiÅŸinin Allah’a yaklaÅŸması için zaman ayırmasını saÄŸlıyor. Gönlünü Allah’a yakınlaÅŸtırmak. Hatta bir veliye soruyorlar. “Sen ne yaparsın”. “Ben çözerim baÄŸlarım” diyor. Dünyaya baÄŸlanmış olan kalpleri çözerim, onları Allah’a baÄŸlarım. Ramazan da ÅŸu anda özünde hikmet anlamında insanların kalbini gönlünü kesretten uzaklaÅŸtırıp vahdete yönelteceÄŸi, maddeden uzaklaÅŸtırıp manaya yönelteceÄŸi bir ay. Maneviyattan uzaklaşıp maddenin içinde debelenecek birisi deÄŸildir insan. Bu dünyanın insanının bir özelliÄŸi dünyevilik sekülerizm. Ä°kincisi egosentirizmben merkezcilik. Bu çağın iki tane sosyal hastalığı bunlar. Bu iki hastalıktan kurtulma zamanıdır Ramazan. Hayattan sonrası ve ölüm insanların hiç gündemlerinde yok. Ä°nsanlık tarihinde hiçbir zaman insanlar bu kadar dünyevileÅŸmediler.
Sınırları aşmalıyız...
DünyevileÅŸmek nedeniyle insanlar gerçeklerden kopuyorlar. Hatta iki tane yavru balık yüzüyorlar, bir tane orda bilge balık geliyor onlara. Birisine soruyor, “Su hakkında ne düÅŸünüyorsun” diyor. Arkadaşına dönüyor, “Su ne ki” diyor. Suyun içinde yüzüyor, sudan haberi y ok balığın. Ama ÅŸu anda biz dünya içinde yüzüyoruz, ama niçin varız, hayatın anlamı nedir, nerden geldim nereye gidiyorum. Anlam arayışı yok insanlarda. Bir balık gibiyiz bu dünyada.
Akvaryum bize ne sınırlar çizdiyse öyle yaşıyoruz. Halbuki sınırların dışında düÅŸünmemiz gerekiyor. Bunu düÅŸünmesi için de dünyanın bize sunduÄŸu dünyevi zevkler yerine ölüm bilinci oluÅŸturması gerekiyor insanların. Ölüme anlam katması, ölümden sonraki hayatı düÅŸünen insandır.
Stratejimiz olmalı...
Akıllı insan gelecek stratejisi iyi olan insandır. Ölümden sonrası için stratejisi olmayan bir insana akıllı insan diyemeyiz. Ä°nsanı diÄŸer canlılardan ayıran özellikler vardır. DiÄŸer canlılar yemek içmek üremekle sınırlıdır. Ama insanın genetik kodlarına baktığımızda yemek içmek üremek biyolojik doÄŸasında sadece bu yok. Ä°nsanın doÄŸasında kendini geliÅŸtirmek sürekli tekamül var insanda. Bir örümcek, karınca bin yıl önce yuvasını aynı yapıyordur. Ama insan öyle deÄŸil. Bir arama davranışı var insanda. Bir diÄŸer özellik insanda geçmiÅŸ ve geleceÄŸi sorgulayan bir varlık insan. DiÄŸer bir özellik hayat nedir, varoluÅŸ nedir bunları soruyor. Ä°nsan kavramsal düÅŸünüyor, soyut düÅŸünüyor. Bütün bu özelliklere baktığımızda Ramazan dönemi insanın dünyevi kalıpların dışına çıkma zamanı olması lazım. Biz seküler kalıpların dışına çıkamıyorsak, Ramazan’ı da dünyevileÅŸtiriyorsak, Ramazan’ı da kaçırmışız demektir. Ramazan’ın direkler arasına indirmek Ramazan’ı dünyevileÅŸtirmektir.
Ramazan’ı idrak edebilmek için daha baÅŸka ne yapmamız gerekir hocam?
Ramazan’ın sosyolojik ve psikolojik yönleri var...
Çocuklar hep der ki, “Nerde eski Ramazanlar”… Biz de bunu deriz. 100 sene de aynısı deniliyordu. Bunun denilmesinin sebebi Ramazan ayının, döneminin çocuÄŸun hayatında güzel çaÄŸrışımlar yapması. Güzel anılar, güzel hikayelerle baÄŸlantılı olması. Ramazan özlemiyle yaşıyor herkes. Neden böyle oluyor? Ä°nsanın ruhunda açlık çektiÄŸi halde neden Ramazan özlemi duyuluyor? Bunun sebebi, Ramazan’da aileler Ramazan diye ses tonunu yükseltmiyor. ÇocuÄŸuna daha iyi davranıyor, eÅŸine daha iyi davranıyor. Evde bir kaynaÅŸma oluyor. Aile baÄŸları güçlendiriyor. Ramazan bu sebeple hep güzel çaÄŸrışımlar uyandırmıştır. Özellikle Türkiye’de bir dönem din karşıtı bir sistem vardı. Bu ideoloji dini yok sayarak oluÅŸturuldu. Bütün bu dini referans olan her ÅŸey deÄŸiÅŸtirildi. Ramazan bayramının adı ÅŸeker bayramı yapıldı. Ama tutmadı toplumda.
Ramazan’ın adı deÄŸiÅŸmedi. Ramazan bizim toplumsal genetiÄŸimize yerleÅŸtirilmiÅŸ durumda. DeÄŸiÅŸtirilemedi. Toplumda her ÅŸeyin kısıtlandığı dönemlerde Ramazan kısıtlanamadı. Bu da sosyolojik bir ihtiyacı psikolojik bir ihtiyacı karşılıyor. Ramazan’ın iki boyutu var, sosyolojik ve psikolojik. Bireyler mutlu olursa toplum da mutlu oluyor. Sizin dediÄŸiniz gibi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin yaptığı bir araÅŸtırma var, Ramazan’da bağımlı kiÅŸiler, alkolik kiÅŸiler bırakıyorlar. Yüzde 50’lik bir rakam, ciddi bir rakam.
Ä°nsanda Ä°man varsa Allah’ın varlığını düÅŸünmeli
* Bediüzzaman Hazretlerinin çok güzel bir sözü var, iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadeti dareyni iktiza eder diyor. Ä°man varsa bir insanda, önce Allah’ın varlığını düÅŸünmesi lazım. Tevhide inanmayan bir iman çok çiÄŸdir. Allah her ÅŸeye gücü yetti, kontrol etti. Her ÅŸeyin sahibi olduÄŸunu düÅŸünürse bir insan, kötülük yapmaya eli gitmez. Aynı zamanda sıkıştığı zaman iman tevhidteslim olmaya sebep olur. Gemidesiniz o geminin kaptanına güvenmiyorsunuz, orada huzurlu olamazsınız. Otobüste gidiyorsunuz, kaptana güvenmiyorsunuz. Bu evrenin de bir yaratıcısı olduÄŸunu düÅŸünmemiz gerekiyor. Bu evren boÅŸuna yaratılmadı, güneÅŸle aramızdaki mesafe tam yerinde. MüthiÅŸ bir matematik var evrende, bütün bunları yaratan bir güç var evrende. Öznesi gizli bir yaratılış var. Ä°mtihan sırrı olduÄŸu için kendisini göstermiyor. Bunu düÅŸünerek insan Allah’a teslim oluyor.
Biz kendimize daha çok güveniyoruz, Allah’a güvenmiyoruz. Ramazan Allah’a güvenme, teslim olma zamanı. Bunu yapabilirse insan, o iç huzuru yakalar. Ä°manın dünyadaki faydasını da yakalamış olur. Ä°man sadece öldükten sonra cennete gitmeyle ilgili bir kavram deÄŸil insanın hayatında. Ä°man bu dünyada da mutlu olması için önemli insanın. Ä°manın verdiÄŸi huzuru da yaÅŸayabilmemiz lazım. O huzurlu olursa biz dünya gemisinde geminin kaptanını tanıyan bir yolcu gibi olmamız gerekiyor. Kaptanı tanımayan bir yolcu olursak, burada huzur bulamayız, uyuyamayız.
Kötülük duygularının azaldığı ay...
* Ramazan’da toplumda kötülük duygularının azaldığı, iyilik duygularının arttığı bir dönem. Ramazan’da insanın hayatındaki kötülüklere hayır demesi çok güçlü oluyor. Alkol alanların çoÄŸu aslında bunu isteyerek yapmıyor, arzulayarak yapmıyor. Memnun deÄŸil bundan. Fakat bırakamıyor. Burada toplumsal bir atmosfer oluÅŸuyor. Ramazan’ın iklimi o kiÅŸinin bırakma iradesine destek oluyor. Böyle insanlara kızmamamız gerekir.
İyi insan olma fırsatı...
* Ramazan bunun için ciddi bir iklim oluÅŸturuyor. Sorunlu, toplumla çatışan, suça karışmış insanları alıp Allah’a yaklaÅŸtıracak doÄŸrulara, iyi insan olmayı saÄŸlayacak yollara bu insanı yönlendirecek bir fırsattır. Bu nedenle Ramazan dezavantajlı insanları sevindirme zamanıdır Ramazan. Dezavantajlı insanlar kimler, hastalar, zayıflar, güçsüzler, çocuklar, yaÅŸlılar. Bu gibi insanların ruhuna dokunma zamanı. Toplumun yarısı dezavantajlıdır. Toplumun yarısı kendisini güvende hissederse, diÄŸer yarısı güvende olur. Dünyevi mutluluk için de dezavantajlı insanlara yardım etmek gerekiyor. Ramazan bunun için bize fırsat sunuyor. Dezavantajlı insanlara yardım ederek toplumsal huzuru saÄŸlamak için. Ä°nsanların olaylara bakışı benmerkezcilik çağındayız dedik ya, herkes önce ben diyor. Böyle diyen bir insan evrendeki hakikati kaçırmış bir insandır. Hâlbuki evrendeki hakikatte biz evrenin bir parçasıyız. Ramazan dönemi insanın kendisini, sevgisini geçici, kontol edemeyeceÄŸi ÅŸeyler yerine, kalıcı ve devamlı ÅŸeylere baÄŸlama dönemidir. Yaratıcıya baÄŸlamak için bir zaman dönemidir. Bu periyodu kiÅŸi, kendi ruhsal olgunlaÅŸması için kullanması çok önemli. Ruhsal olgunlaÅŸmayı saÄŸlamamız için önce kendimizi tanımamız gerekiyor. Sonra yaÅŸadığımız toplumu tanımamız, sonra evreni tanımamız, yaratıcıyı tanımamız gerekiyor. Yaratıcıya sığındığımız zaman en büyük huzur orda ortaya çıkıyor.
Milli Gazete
Okunma : 4978