Modern dünyada kadının toplumsal, ekonomik ve sosyal hayattaki rollerindeki değişimle beraber karşılaştığı sorunlar da çeşitlilik gösteriyor. Biyolojik, sosyolojik ve çevresel şartlar, kadının psikolojisini etkileyen faktörlerin başında geliyor. Bununla birlikte hormonal etkiler de hem fiziksel hem de psikolojik açıdan kadınlar için zorlayıcı durumlara neden olabiliyor. Çağımızın hastalığı depresyon ise yine en çok kadınları vuruyor. Yapılan araştırmalara göre kadınlarda depresyon sıklığı erkeklere nazaran daha fazla görülüyor.
Pek çok karşı cinse göre şımarıklık olarak görülse de depresyon beyni etkileyen bir hastalık olarak tanımlanıyor. Hele ileri düzeyde ise kişinin başa çıkamayacağı boyutlara ulaşabiliyor.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü, NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan ile kadınların depresyon sorunlarını ve tedavisini konuştuk.
Bu belirtilere dikkat!
Kadınların depresyona girmesinde çevresel faktörlerin yanı sıra hormonal faktörler de etkili oluyor. Sürekli üzgün hissetme hali, daha önce zevk ceren şeylere karşı ilgi azalması, uyku düzensizliği, iştah kaybı veya artışı, kilo problemi, sürekli yorgunluk, kendini değersiz hissetme, umutsuzluk, çaresizlik hislerinin yoğun yaşanması, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler depresyonu işaret ediyor. Adet döngüsü değişimleri, gebelik, düşük yapma, doğum sonrası lohusalık dönemi, menopoz gibi hormonal etkenler kadınlarda depresyonu tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor. Diğer taraftan çalışan kadının evdeki sorumluluklarının devam etmesi, ev hanımlarının çocuklarını yalnız başlarına yetiştirmeleri, eş ile yaşanan sorunlar, yaptıkları işin o esnada somut bir şekilde gözükmemesi gibi durumlar fazladan strese sebep olarak depresyonu tetikleyebiliyor.
Bu durumları yaşayan herkese kesin depresyon tanısı konulabilir mi?
Depresyon tanısı psikiyatrik muayene ile konulmaktadır. Doğru teşhis ve tedavi sürecini belirlemek için kan tahlilleri, QEEG, Beyin MR’ı, psikometrik testler gibi çeşitli tetkikler yaptırmak da önemlidir.
Peki nasıl kurtulacağız depresyondan?
Depresyon tedavisinde psikoterapi, ilaçlar ve beyin uyarımı teknikleri kullanılan farklı yöntemlerdir. Hafif şiddetteki depresyonda psikoterapi yeterli olabilir. Orta şiddette bir depresyon yaşanıyorsa psikoterapiyle birlikte ilaç tedavisi uygulanabilir. Mevsimsel depresyonda Fototerapi olarak adlandırdığımız yöntem de kullanılmaktadır. Eğer bir düzelme olmuyorsa “beyin uyarım tekniği” olan Manyetik Uyarım tedavisi (TMU) kullanılabilir. İntihar riski gibi ağır durumlarda hastaneye yatış ve yoğun bireysel psikoterapinin gerekli olduğu durumlarda aile terapisi ve biyolojik tedaviler de uygulanır. İlaç ve beyin uyarım teknikleri (TMU, Elektrokonvülsif Tedavi-EKT) gibi farklı tedavi yöntemleri kullanılabilir. Standart tedavilerle yanıt alınamayan depresyon hastalarında Ketamin İnfüzyon tedavisi de uygulanmaktadır.
Depresyon tedavisinde kadını tek olarak ele almak yeterli olmaz. İlaç, psikoterapi, elektromanyetik tedaviler dışında aile bireylerini de kapsayan tedaviler de önemlidir. Ama esas önemli olan depresyon düzeyinin ilerlemeden kontrol altına alınabilmesidir.
Kaynak: Formsante Dergisi
Okunma : 3325