Üsküdar Üniversitesi ve Çölyak Vakfı arasında iş birliği protokolü imzalandı. Çölyak hastalığında Türkiye’de farkındalığı artırmak amacıyla bir araya gelen Çölyak Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Elif Bal Beşikçi ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan işbirliğinin ayrıntılarını görüştü.
Üsküdar Üniversitesi Senato Salonunda gerçekleştirilen iş birliği protokolüne Çölyak Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Elif Bal Beşikçi, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Genel Sekreter Selçuk Uysaler, Genel Sekreter Yardımcısı Asil Barış Bağ, Kurumsal İletişim Daire Başkanı Tahsin Aksu ve Medya PR Birim Yöneticisi Şaban Özdemir katıldı.
Çölyak Vakfı Kurucusu Elif Bal Beşikçi: “Çölyak hastalığı farkındalığını yükseltmeyi amaçlıyoruz”
Çölyak Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Elif Bal Beşikçi, Türkiye’de glütensiz beslenmenin farkındalığını oluşturmanın Çölyak Vakfının amacı olduğunun altını çizdi. Beşikçi; “Üsküdar Üniversitesinin Çölyak Vakfımızı desteklediğini bugün bu resmî törenle sonuca ulaştıracağız. Çölyak Vakfı Nisan 2023 yılında kuruldu ve vakfımız kurulduğu yıldan bu yana Çölyak hastaları için çeşitli faaliyetlerde bulundu. Amacımız Çölyak hastalığını Türkiye’de farkındalık olarak yükseltmek ve hastalığın getirdiği özellikle glütensiz beslenmenin mücadelesini vermek. Gerek üniversitelerde gerek hayatın her alanında okullarda, iş yerlerinde ve sosyal yaşantıda glütensiz beslenmeye ulaşabilmek adına mücadeleler vermek amacıyla çalışmalar yapıyoruz. Bugün burada iş birliği içinde olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Sosyal sorumluluk projeleri kıymetli”
Çölyak Vakfı gibi sosyal sorumluluk projelerinin çok kıymetli olduğuna ve toplumu bilgilendirme çalışmalarının oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Dünyada özellikle Danimarka’da on milyon nüfus var, yirmi milyon kişi dernek geliştirmiş. Birleşmiş Milletler sivil toplum kuruluşlarının hükümetin katılımcısı değil, ortağı olduğunu ilan etti. Çölyak Vakfının kurulması ve bu alandaki çalışmaları önemli.” dedi.
“Farkındalık çalışmalarıyla birçok insanın erken tanısına vesile olacaksınız”
Konuşmasında tek hekimin görüşüyle hareket edilmemesi gerektiğinden bahseden Prof. Dr. Nevzat Tarhan; “Üç türlü hekimlik yöntemi vardır: Tedavi edici hekimlik, bilinen hekimlik, önleyici hekimliktir. En önemlisi koruyucu hekimlik yani kişilerin hasta olmaması için çalışmasıdır. Hastalıklar konusunda toplum bilgilendirmeleri, farkındalık çalışmalarıyla birçok insanın erken tanısına vesile olacaksınız. Hekimlikte mesleki körlük vardır hatta birçok meslekte vardır. Nadir görülen hastalıklar özellikle rutin hastalıklar içerisinde boğulurlar ve en yakın ihtimalle değerlendirirler. Ayrıntılı inceleme, sorgulayıcı bir yaklaşımla rutin bir şeyi gözden kaçırıyor bu nedenle tek hekimin görüşüyle hareket etmemek gerekir. Dirençli durumlarda bu konuda muhakkak ikinci görüş alabilmek çok önemli. Bunlar özellikle mide, bağırsak yanması olan hastalıklarda dikkat edilmelidir. Düzelmeyen, kronikleşen büyüme gecikmesi olan vakalarda çölyak seçenek olarak düşünmek lazım. Bu farkındalık çalışmalarına biz üniversite olarak, ‘Kendi yemekhanemizde neler yapacağız?’ diye araştırma yapacağız ve bu konuda öğrencilere seminer verme, üniversite kültürü kapsamında faaliyetler yapabiliriz. Beslenme ve diyetetik bölümü ve çocuk gelişimi bölümümüzle irtibat kurarak bunu çalışmak gerekir hem bilimsel çalışma yapabilecek hem de farkındalık çalışması yapabiliriz. Biz üniversite olarak bu konuda elimizden geleni yapmaya çalışacağız.” şeklinde konuştu.
Okunma : 791
ÜHA