Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ve Sosyoloji Kulübü'nün düzenlediği “Çalıkuşu’ndan Aybüke’lere Fedakar Öğretmenlerimiz” 24 Kasım Öğretmenler Günü Paneli, Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Gazeteci Şaban Özdemir'in moderatörlüğünde yapılan etkinliğin konukları emektar öğretmen Adile Özkurt, yeni nesil öğretmen olarak ifade edilen Ahmet Naç ile toplumsal duyarlılık oluşturan yazılarıyla Özay Şendir'di. Panel Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehit öğretmenler için saygı duruşu ile başladı.
Panelin açılış konuşmasını Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı. Tarhan, öğretmenliğin önemine dikkat çekerek öğrencinin okulu ve dersi sevmesinde öğretmen faktörüne vurgu yaptı. Tarhan şunları söyledi:
Tarhan: “Öğretmen öğrenciyi severse öğrenci okulu, dersi seviyor”
"Küçükken büyüklerimiz her zaman bize ne olmak istediğimizi sorardı. Çoğu kişi ise o dönemde öğretmen olmak istiyorum derdi. Bunu başaran insanlara saygı duyuyoruz. Öğretmenlik bireyin gelişimi açısından önemli nokta. Öğrencinin okulu, dersi sevmesinde öğretmenin tutumu çok önemli. Öğretmen çocuğu severse öğrenci dersi seviyor, okulu seviyor. Genel de çocuklar psikolojik olarak kendisini seven öğretmenlerini çok daha fazla sever. Ailede çok önemli bir faktör. Çünkü herkesin ilk öğretmeni anne ve babasıdır. İlk önce öğrenmeye anne ve baba ile başlar çocuk. Sonrasında büyüdükçe öğretmenlerinden öğrenirler."
Adile Özkurt: “Öğretmenlikte zor meslek gibi bir algı var”
Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Şaban Özdemir moderatörlüğünde yapılan panelde ilk sözü emekliliği hak ettiği halde öğrencilerinden ve eğitimden kopamayan, meslek hayatında 42 yılı geride bırakan Adile Özkurt aldı. Özkurt, "Öğretmenlik zor meslek gibi bir algı var. Aslında severek yaptığınız zaman size zor gelmez. O yüzden her işi severek yapmanız gerekiyor. Eskiden öğrenciler veliler bize saygı duyuyordu şimdi ise her ay bir öğretmene saldırı haberi okuyoruz. Bu bizi çok üzüyor. İlerde bu sorunlar yaşanmasın diye okul derslerinin yanında saygı sevgi dersi de verir hale geldik. Maalesef öğretmenlik şu anda eskisi kadar önemsenen bir meslek olarak görülmüyor. Ben öğretmeyi sevdiğim için emekli olduğum halde halen öğretmeye devam ediyorum güzel nesiller yetiştirmek için. Mesleğimi aşk ile yapıyorum" dedi.
Öğretmenlik çok önemli ve kutsal bir meslek
Adile Özkurt'tan sonra meslek hayatında 11 yıllı geride bırakan, yaptığı çalışmalarla onlarca ödüle layık görülen sınıf öğretmeni Ahmet Naç söz aldı. Kendisine yönelik ‘yeni nesil öğretmen’ nitelendirmelerini kabul ettiğini ifade eden Naç, şu değerlendirmelerde bulundu.
"Benim küçüklük hayalim her şey olmaktı. Futbolcu, şarkıcı, tiyatrocu hepsini olmak istiyordum. Sonra bunların toplandığı tek bir noktanın olduğunu gördüm. O da ilkokul öğretmenliğiydi. İlkokul öğretmenliğinde bütün her şeyi öğretiyorsunuz bu yüzden ben de ilkokul öğretmeni olmaya karar verdim. Şu an ilkokul öğrencilerine ne verirseniz olumlu ya da olumsuz onu örnek alırlar. Öyle ki yanlışlıkla verdiğiniz bir bilgiyi bile evde savunurlar.Çünkü sizi çok üstte görüyorlar. O yüzden onlara eğitimin saygının sevginin önemini küçük yaşta öğretiyoruz. Ben öğrencilerimin hepsinin öğretmen olmasını istiyorum çünkü öğretmen olunca eğitim seviyesi yükselir ve gelişmiş ülke oluruz." dedi.
Özay Şendir: "Toplum neyi konuşursa medya da onu konuşuyor"
Panelin üçüncü konuşmacısı Özay Şendir ise son dönemlerde eğitim sisteminde sık yapılan değişikliklere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şendir, "Eğitim sistemimiz sürekli değişiyor ve biz bunu önemsemek yerine futbolda kim kimi yenmiş onu konuşuyoruz. Eğitim sistemini vatandaşlarımız önemser ise devletimizde önemser ve sürekli değişen bir sistem yerine belirli bir sistemimiz olur. Toplum neyi önemser ve konuşursa medya da onu konuşuyor. İlkokulda bir hocamı hiç sevmezdim çünkü hep ödev verirdi. Bir yaz tatili bir kitap önerdi ‘Şeker Portakalı’ adında. Bu kitabı herkese okumayı tavsiye ediyorum. O yaz tatilinden sonra hocaya karşı tavrım değişti ve her sene o kitabı okumaya başladım. Her yıl o kitabı yeniden okurum. Öğretmenlik gerçekten çok önemli ve kutsal bir meslek. Anneannesi öğretmen bir ailenin torunuyum. O nedenle öğretmenlerin kıymetini çok iyi biliyorum. Doğu'da çalıştıkları okula kütüphane yapanlar, duvarlarını boyayan, hademeliğini yapan öğretmenlerimiz var. Bu insanlar gerçekten eğitime önem veren insanlar. Sizde o insanlara ve mesleğe saygı duyup destek vermelisiniz." dedi.
Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abulfeyz Süleymanlı koordinatörlüğünde gerçekleştirilen panelde sosyoloji öğrencilerinin hazırladığı 3 ayrı film de ilgiyle seyredildi.
Dinleyicilerin sorularının da cevaplandığı panelde programın sonunda panelistlere plaket takdim edildi.Son olarak ise toplu olarak aile fotoğrafı çekildi.
Okunma : 6700
ÜHA