Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Memur-Sen Konfederasyonu ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi tarafından düzenlenen “Disiplinerarası Yaklaşımla Aile Kongresi” ne konuşmacı olarak katıldı.
Aynı zamanda “Değer Olarak Aile” başlıklı oturumun moderatörlüğünü de üstlenen Tarhan, “Gelenek ve Modernizm Arasında Aile” başlıklı bildiri sundu. Konuşmasında aileyi zorunlu kılan üç ihtiyaca dikkat çekerek; “Aileyi zorunlu kılan üç ihtiyaç var. Duygusal paylaşım ihtiyacı, güvenli paylaşım ihtiyacı ve sosyal destek ihtiyacı. Aile, insandaki bu üç ihtiyacı karşıladığı için yok edilemiyor.” İfadelerini kullandı.
“Dünyanın çözüm bulamadığı konuya çözüm bulmaya çalışıyoruz”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, düzenlenen kongrede çok ciddi amaçların hedeflendiğini belirterek; “Bu kongrenin orijinal tarafı Multidisipliner bir aile kongresi olması. Sadece sosyal bilimcileri değil, fen bilimcileri, sadece sosyologları değil, psikologları, psikiyatristleri de ilgilendirmesi. Aile konusunu çözülmesi gereken sorun olarak gören kişilerin yaptığı önemli açılımlardan birisi. Biz şu anda tüm dünyanın çözüm bulamadığı bir konuya çözüm bulmaya çalışıyoruz. Bu konuda dünyada ciddi bir kötüye gidiş var. Sosyal Bilimciler bu gidiş içerisinde 50 yıl sonra ne olacağını öngöremiyor. Zihinsel dönüşüm olmadan sosyal dönüşüm olmaz, sosyal dönüşüm olmadan da siyasal dönüşümler beklemek gerçekçi olmaz. Bu yüzden biz burada zihinsel dönüşüm ve bu asrın ihtiyacına uygun neler yapılması gerekir? Bunlara cevap arayacağız. Ailenin değerleri yaşatıp yaşatmadığı ile ilgili kalıp yargıların sorgulanması gerekiyor. Bu kongre değer olarak aileyi ele alırken sadece tezi değil, antitez ve sentezi de sunmayı hedefliyor.” Şeklinde konuştu.
“Aileyi zorunlu kılan 3 ihtiyaç var”
Dijital dönüşümün aileyi de etkilediğine dikkat çeken Tarhan; “Ailede de iyilik halinin oluşturulmasına ihtiyaç var. Ailede de mutluluk biliminin uygulanmasına ihtiyaç var. Ailede de pozitif psikoloji odaklı aile doğrularına ihtiyaç var. Bu durum bizi ciddi şekilde araştırmaya yönlendiriyor. Dünyada varlık seviyesi, refah seviyesi arttı ama mutluluk seviyesi buna paralel olarak yükselme göstermedi. Bu hususta aileyi zorunlu kılan üç ihtiyaç var. Duygusal paylaşım ihtiyacı, güvenli paylaşım ihtiyacı ve sosyal destek ihtiyacı. Aile, insandaki bu üç ihtiyacı karşıladığı için yok edilemiyor. Bu çağda aileyi zayıflatan üç hastalığı da şu şekilde sıralayabiliriz; Birincisi sekülarizm. Bu çağda insanlık ciddi şekilde sekülarizmle tanıştı. İnsanlık tarihinde insanlık hiç bu kadar dünyasallaşmamıştı, dünyevileşmemişti. Sekülarizm hedonizmi, zevkçiliği getirdi. Zevkçilik bencilliği, bencillik de yalnızlığı getirdi. Bu asırda aileyi zayıflatan ikinci madde ise sosyal anomi. Sosyal olarak normların değişmesi. Aileyi bir arada tutan normların bozulması, aileyi koruyan surların yıkılması ve mahremiyet alanının daralması. Üçüncü madde de bireycilik. Aile değil, birey kutsaldır anlayışı empoze edilmeye çalışıldı. Bu üç hastalık da bu çağda aileyi zayıflatan üç hastalık olarak adlandırılabilir.” İfadelerini kullandı.
“Aile tanımının yeniden yapılması gerekiyor”
Aile kavramının yeniden tanımlanması gerektiğinin altını çizen Tarhan; “Aile kavramının tanımlamasının yeniden yapılması gerekiyor. Ailedeki normların yeniden belirlenmesi gerekiyor. Modernizm, toplumu değiştirdiği gibi aileyi de değiştirdi. Toplumda eğer aile yok olursa aile toplumda yapıtaşı olduğu için aile kurumu bozulursa sağlıklı çocuklar yetişemez. Batı dünyasında şu anda intiharın ve boşanmaların artmasının sebebi bu. Evlenenlerin %50’si boşanıyor.” İfadelerini kaydetti.
Okunma : 2261
ÜHA