Üsküdar Üniversitesi öğrencileri açtıkları bağımsızlık bayrağı ve okudukları manifesto ile gençlere maddeden uzak bağımsız bir hayat çağırısı yaptı. İSTKA (İstanbul Kalkınma Ajansı) desteği ile gerçekleşecek proje kapsamında madde bağımlılığı üzerine tarama ve test araştırmaları yapılırken aynı zamanda çok geniş bir bilinçlendirme çalışması yürütülecek.
Üsküdar Üniversitesi davranış bilimleri alanındaki uzmanlığı ve akademik birikimiyle madde bağımlılığı üzerine yürüttüğü projeleri, tespit ve çözüme yönelik mücadele eden iki merkez etrafında birleştirdi. Üsküdar Üniversitesi’nin bünyesinde faaliyet gösteren BATAMER ve BAUMER ile özellikle gençleri tehdit altına alan “bağımlılık” konusunda ortak paydada çalışmalar yürütülüyor. Bu anlamda başlatılan ve İSTKA’nın desteği ile kurulan BATAMER (Toksik ve Bağımlılık Yapan Maddelerin Kanıta Dayalı Tayin, Tarama ve Danışma Merkezi) bir yıl boyunca İstanbul’daki tüm halka açık ve ücretsiz olarak tanı koyulmasına hizmet edecek. Merkezde, analitik alanda en ileri teknolojiye sahip cihazlarla ölçümler yapılacak. Hızlı ve geçerli analiz yöntemlerini içinde barındıran bu merkez, alanında uzman farmakolog, eczacı, kimyager, psikiyatrist ve psikologlarla birlikte geniş kapsamlı bir tarama hizmeti sunuyor.
Üsküdar Üniversitesi çatısı altında faaliyet gösteren, bağımlılık alanında bilimsel araştırmalar yapmanın yanı sıra projeler üreten, toplumu bilgilendirmek ve bilinçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüten BAUMER (Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezi) “Bağımsızlık Hareketi” ile gençlere “Bağımsız olun ve hayatı fark edin” mesajı veriyor. BAUMER proje kapsamında bir yıl boyunca Beykoz Belediyesi ve Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak farkındalık eğitimlerini sürdürecek.
“Bağımsızlık hareketini başlatıyoruz…”
Üsküdar Üniversitesi, akademik yılının ilk dersini “Hayatı Fark Et Bağımsızlığını İlan Et” konulu panel ile verdi. İlk dersin açılış konuşmasını Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan gerçekleştirdi. Tarhan, konuşmasında; “Davranış Bilimlerine odaklanan bir üniversite olarak “bağımlılığın” değiştirilmesi gereken bir davranış şekli olduğuna inanarak, daha sağlıklı gençler için “Bağımlılık” konusuna özellikle eğiliyoruz. En temel amacımız gençlerin bağımlılıkla ilgili farkındalıklarını artırmak, nitelikli kişiliğe sahip, hayata karşı hazırlıklı bireyler olarak gelişmelerini desteklemek. Bu amaç doğrultusunda gençlere “Bağımsız olun ve hayatı fark edin” mesajını veriyoruz. “Hayatı fark et, Bağımsızlığını ilan et” mottosu ile başlattığımız “Bağımsızlık Hareketi” ile bağımlı olunan nesnelerden çok bağımlılık davranışının fark edilmesini, bağımlılığın aslında yanlış bilgi ve duygulardan kaynaklandığını anlatmayı hedefliyoruz. İlk çıkış noktamız, gençleri bağımlı olmaya iten bakış açılarının dışında farklı bakış açılarının da olduğunu fark ettirmek… Akademik kadromuz ve araştırma merkezlerimizle, bu hareket doğrultusunda gençlerimizi tehdit altına alan “bağımlılık” ile mücadele ediyoruz.
Öğrencilerimiz bugün burada bağımsızlık bayrağını dalgalandırarak önemli bir adım attılar. Dileğimiz bütün gençlerin bu bilinçle hayatlarındaki her türlü bağımlılığa son vererek kendi bağımsızlıklarını ilan etmeleridir” şeklinde konuştu.
‘Toplum yararına projeler ürettiği için Üsküdar Üniversitesi’ni kutluyorum’
Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, üniversiteleri bir kalkınma kurumu olarak gördüklerini belirterek toplum yararına projeler ürettiği için Üsküdar Üniversitesi’ni kutladı. Ceylan, ‘Gelecek 10 yılda Türkiye’de yardımcı sağlık personeli sayısında yüzde 150 oranında artış bekliyoruz. Sağlık alanında inanıyorum ki bu üniversitenin öğrenciler gelecek 10 yılda işsizlik sorunu yaşamayacak ve nitelikli insan gücü olarak istihdama katkı sağlayacaklar’ dedi.
Hayatı Fark Et Bağımsızlığını İlan Et
Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Hüsnü Erkmen’in moderatörlüğünü üstlendiği “Hayatı Fark Et Bağımsızlığını İlan Et” panelinde BATAMER Müdürü Prof. Dr. Tuncel Özden, BAUMER Müdürü Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, NPFUAM Müdürü Prof. Dr. Tayfun Uzbay ve ŞİDAM Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, bağımlılığın neden zor tespit edildiği, bağımlılığın bir suç olup olmadığı, gençlerin bağımlılıktan uzak durması için neler yapılabileceği konuları tartışıldı.
Prof. Dr. Tuncel Özden, bağımlılık yapan maddelerin tespitinin çok zor olduğuna dikkat çekerek BATAMER’in bu yöndeki çalışmalara destek vermek amacıyla kurulduğunu söyledi. Bağımlılık yaratan maddelerin tespit edilmesi için çalışma yapan kurumların sayısının yetersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Tuncel, Türkiye’de sadece İstanbul Adli Tıp Kurumu ve Ankara Adli Tıp Kurumu laboratuvarlarında tespit yapılabildiğini, bunun da ancak adli olaylar için kullanılabildiğini kaydetti. Prof. Dr. Tuncel, merkezde bağımlılık yapan her türlü maddenin kısa sürede tespit edilmesinin sağlanacağını söyledi.
Bağımlılık hastalıktır, tedavi edilebilir
Prof. Dr. Sevil Atasoy ise uyuşturucu ile mücadelede Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 190 ülkenin uluslararası düzeyde çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekerek uyuşturucu madde kullanımını engellemenin yanısıra gerekli tüm önlemlerin alınmasının şart olduğunu vurguladı. Prof.Dr. Atasoy, madde bağımlılarının suçlu olarak değil hasta olarak kabul edilmeleri gerektiğini belirterek ‘Bağımlıların tedavi edilmeleri, yardım almaları sağlanmalı ve toplumdan dışlamak yerine sosyal hayata karışmalarını sağlamak gerekir. Nasıl kalp ya da kanser hastalarına ceza vermeyi düşünmek akıldışı bir durumsa madde bağımlılarını hapsetmek, bu kişilerin tedavilerine yasal engel koymak insan ve hasta haklarına karşı bir uygulamadır. Madde bağımlısı kişilerin her türlü hizmetten yararlanmaları gerekir. Madde bağımlılığı bilime dayalı yöntemlerle önlenmelidir. Bağımlıların cezalandırılması faydadan çok zarar getirir. Bağımlı insan bir beyin hastalığına tutulmuştur. Bağımlılıkla mücadelede ve tedavide yasal, ahlaki çerçeveden çıkılararak sorun bilimsel çerçeveye yerleştirildiğinde doğru adım atılacaktır.’ dedi.
Bonzai biyolojik bir silahtır
Prof. Dr. Tayfun Uzbay da son günlerde neden olduğu ölümlerle sıkça gündeme gelen Bonzai’nin hem biyolojik hem de psikolojik bir silah olduğunu belirterek ‘Bütün bağımlılık yaratan maddeler biyolojik silahtır. Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. En büyük risk grubu da risk almaya en yatkın olan ergenler ve gençlerdir. Madde bağımlılığı ile mücadelede sosyo kültürel özellikler, coğrafi konum masaya yatırılmalı, siyasiler görüşlerini harmanlayarak bir program oluşturulmalı ve o program hükümetler değişse bile her zaman uygulanmalı’ diye konuştu.
Gençlere kulak vermek istiyoruz
Prof. Dr. Nesrin Dilbaz da bağımlılığın sadece uyuşturucu madde ile sınırlı olmadığını belirterek kumar, yemek, cinsellik hatta internetin de bağımlılık yarattığını belirterek kurulan merkez sayesinde bağımlılığın tüm çeşitleri ile ilgili farkındalık yaratmayı amaçladıklarını söyledi. Prof. Dr. Dilbaz, ‘Bağımsız olmak isteyen gençlere kulak vermek istiyoruz. Öncelikli amacımız koruma değil tedavi. Gençlerin bağımlılıkla ilgili farkındalıklarını artırmak istiyoruz’ dedi.
Panelin ardından Üsküdar Üniversitesi öğrencileri sahneye çıkarak bağımsızlık manifestosunu okuyup Bağımsızlık Bayrağını açtılar. Bağımsızlık bayrağı Üsküdar Üniversitesi tüm yerleşkelerinde dalgalanacak.
Tören Üsküdar Üniversitesi öğrencileri tarafından oluşturulan İşaret Dili Korosu'nun mini konseri ile sona erdi.
Üsküdar Üniversitesi Bağımsızlık Manifestosu
Yaşamına sahip çık;
Hayatının sorumlusu sensin!
Kaygılarından kurtulmak senin elinde;
Sosyal cesaretini arttır.
Yaşam tüm anların toplamıdır;
Hayatı fark et, hayata dokun!
Hayal ettiğin her şey için;
Aklının sınırlarını keşfet!
Hayat tercihtir;
Hayır demeyi öğren!
Hayatı fark et,
Bağımsızlığını ilan et!
Okunma : 4885