Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın Üniversite öğrencilerine yönelik konferanslarına devam ediyor. Rektör Tarhan, son olarak Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Etkinlik Kulübünün düzenlediği konferansa katıldı. Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü’nde gerçekleştirilen “Biyolojik Psikiyatri ve Sosyal Psikiyatri İkilemi” konulu konferansa çok sayıda tıp fakültesi öğrencisi katıldı.
Konuşmasında biyolojik psikiyatride anlamlılık, zaman ve yeniliği arama gibi genlerin olduğuna dikkat çeken Rektör Tarhan, uluslararası katılımlı gerçekleştirilen kongrelerin en çok konuşulan konusunun genlerin psikiyatrideki karşılığı olduğunu söyledi. Genlerin davranışlarda belirleyici olduğunun altını çizen Tarhan, psikiyatrinin biyolojik boyutunun günden güne önem kazandığını kaydetti.
Rektör Tarhan;
PSİKİYATRİDE HIM HIM DÖNEMİ BİTTİ…
“Psikiyatride önceye göre psikanaliz kökenliler, hastayı dinlerdi ve en çok da hım hım derlerdi. Şimdi o tarz psikiyatri bitti. İki tip psikiyatrist var. Biri divan psikiyatristi diğeri de biyoloji psikiyatristi. Şimdi divan psikiyatristleri tarih oldu. Psikanaliz artık nöropsikanaliz oldu. Psikanalizler analizde başarı gösterirken tedavide yeterli başarıyı gösteremiyorlardı. Artık bir ilaçla birçok hastalık iyileşiyor, kontrol altına alınıyor. İlaç ve psikoterapiyle şimdi hastalıklar iyileştirilebiliyor. Bu konuda ölçekler var uyguladığımız. Yanlış kalıp ve inanışları düzenliyoruz artık.”
Tıp öğrencilerine hekimlik etiğine ilişkin de tavsiyelerde bulunan Rektör Tarhan,
“Kişi kendi davranışlarının farkına varması psikoterapinin birinci basamağı. Psikiyatriye büyük katkı sağlar. Öz bilinç ve öz yönetim adına kişinin kendini tanıması ve geliştirmesi çok önemli. En büyük liderlik kişinin kendine liderliğidir. Kişi kendinin lideri olmalı. Kendi kendini yönetebilmeli, arzu ve dürtülerine karşı özgür olabilmeli. Asıl özgürlük budur. Dürtü ve duyguların kontrol edilebilmesidir. Farkındalık bu noktada önemli. Genç arkadaşlarıma, hekim arkadaşlarıma ideal hekimin en önemli özelliğinin kendini tanımak olduğunu söylüyorum her zaman. Güçlü ve zayıf yönlerini bilirse eğer kişi karşısındaki hastayı anlaması da o kadar kolay olur. Bir hocam; ‘Terzinin hatasını ütü, aşçının hatasını maydanoz, hekimin hatasını da toprak örter’ derdi.”
VİDEO İÇİN…
Haber-Fotoğraf: Şaban Özdemir(NPGRUP)
Okunma : 3771