Çağımızın hastalığının narsisizm yani özseverlik olduğunu belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, narsisizmin insana hata yaptıran bir kişilik türü olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kişiler empati yoksunudur. Bu kişilerde empati körlüğü, duygusal körlük ve sağırlık vardır. Başkalarının duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını okuyamaz, anlayamazlar” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çağımızın hastalığı olarak bilinen narsisizmin gençler arasında yaygınlaştığını söyledi. Tarhan, “Özellikle sosyal medyanın etkisi ile insanlar kendi narsistik eğilimlerini kontrol etmeye ihtiyaç hissetmiyorlar. Narsisizm egoizmin kişilik haline gelmiş şeklidir. Yani herkesin içerisinde doğuştan bir narsisistik çekirdek vardır. En narsisist varlık çocuktur çünkü çocuk kendini sever, kendine hayrandır. İnsan dünyaya geldiğinde ilk sevdiği şey kendisidir. Daha sonra büyüdükçe bu sevgiyi yöneltir. Önce annesine, daha sonra kardeşlerine, oyuncaklarına, ailesine, vatanına, milletine, yaratıcıya yöneltir. Yani insan doğar doğmaz nesne ilişkisi kurmaya başlıyor. Başkaları ve ben demeye başlıyor. Burada önemli olan bu ilişkinin sağlıklı bir şekilde kurulmasıdır” dedi.
Kişisel gelişimin önündeki en büyük engel narsisizmdir
Kişisel gelişimin önündeki en büyük engelin narsisizm olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kişinin olgunlaşmasının önündeki en büyük engel narsisizmdir. Narsisizmin en çok olgunlaştığı dönem de ergenlik dönemidir. Çünkü ergenlik dönemi kişinin sosyalleşme dönemidir. Bu dönemde birey ‘Ben kimim, nereye ait olmalıyım, niçin?’ sorularını sorar. Kimlik karmaşası yaşar. Bu dönemde kişi övgüyle beslenen bir kişiyse kendisini her şeyden üstün önemli görür ve diğer insanları ötekileştirir, ikinci sınıf görür. Bu narsistik kişilik özelliklerinde kendini özel, önemli ve üstün görmesi vardır. Kendisine hayranlık derecesinde bir duygu hisseder ve eleştiriye kapalıdır” diye konuştu.
Narsisizm yönetici hastalığıdır
Narsistik kişilerin eleştiriye kapalı olması nedeniyle bütün kusuru dış nedene bağladığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Narsisizm o nedenle yönetici hastalığıdır. Yöneticilerde çok rastlanır. Yönetici eleştiriye kapalıysa sorun kendi içerisinde büyür büyür, sonunda hatalı kararlar verilir. En büyük hatalar narsistik etkilerle verilmiş kararlarda ortaya çıkıyor çünkü narsistik körlük oluşuyor. Narsistik kişinin en büyük organı egosudur. Narsistik körlükte aynı şekilde kişi sevdiklerini kırar. Bu kırıcılık nedeniyle bir müddet sonra bu kişiler yalnız kalırlar. O nedenle narsisizmin en büyük sonucu yalnızlıktır. Güç ellerindeyken yanlarında sahte dostlar vardır yalnız değillerdir. Ama güçlerini kaybettikleri zaman etrafındaki dostları azalır” diye konuştu.
Sosyal medyada ön planda olmaya çalışıyorlar
Narsistik kişilerin kendini hep ön plana çıkartmaya çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “O nedenle narsisizmin sahnesi sosyal medyadır. Amerikan Psikoloji Birliği geçenlerde yaptığı açıklamada sosyal medyada kendisiyle ilgili paylaşım yapan kişilerin narsistik belirtisi gösterdiğine dikkat çekti. Bu tip kişiler sosyal medyada devamlı ön planda olmaya çalışıyor ama bu kişiler aslında mutlu değiller. Yani özgüven rolü oynar bu kişiler. Eksiklik duyguları yüksektir onu kapatmak için güçlü rolü oynayan kişilerdir” dedi.
Kişisel gelişim kitapları kişiyi yanlış yönlendiriyor
Kişisel gelişim kitaplarının kimi zaman kişileri narsisizme yönlendirebildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kişisel gelişim kitapları bilimsel olarak çok ciddi eleştiriyor. Kişiye sahte bir mutluluk veriyor. Bir insanın başarısını, çabasını, gayretini ve olumlu yönlerini belirtmekte fayda vardır. Bir insan olumlu ve olumsuz yönlerinin karışımından oluşan bir varlıktır. Hiç kimse dört dörtlük kötü de değildir, iyi de değildir. İnsan bunların karışımından oluşur. İyi ve kötücül değerlerin karşılığı vardır. Bu kişisel gelişim çalışmalarının bilimsel olmayanları kişiye ‘Sen başarılısın, sen yaparsın, başarısızlık yoktur sonuçları vardır, sen en iyisin’ tarzında kişiye sahte bir güven veriyorlar. Bunu olumsuz yönlerini yok sayarak veriyorlar. Böyle durumda kişi kendisini özel ve önemli görüyor. İş yerinde kimseyi beğenmiyor, eve gidiyor eşini beğenmiyor. Kimseyi beğenmiyor ve sürekli eleştiriyor. Bir müddet sonra bu kişiler dışlanıyorlar ve yalnızlaşıyorlar. Evlilikleri yürümüyor, boşanıyorlar. Kişisel gelişim programlarına giden kişilerin çoğu böyle, evliliği sürdüremiyor. Bunun arka planında bu yanlış zihinsel kodların verilmesi var.”
Narsistik kişilerde empati körlüğü vardır
Narsisizmin insana hata yaptıran bir kişilik türü olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu kişiler empati yoksunudur. Bu kişilerde empati körlüğü, duygusal körlük ve sağırlık vardır. Başkalarının duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını okuyamaz, anlayamazlar. Karşısındaki bir insan ağlar neden ağladığını anlayamaz. Narsistik kişilere teflon adam deniliyor. Teflon kendisi yanmaz ama kendine temas eden her şeyi yakar. Teflon adam da kendisi rahatsız olmaz. Acımasız ve merhametsizdir. Bu kişiler ileri yaşta yalnız kalıyor ve intihar çok oluyor. Bu hastalık bir kişilik bozukluğudur” dedi.
Çocuk anne ve babasını rol model alıyor
Çocuğun kişisel gelişiminde anne ve baba tutumlarının önemli olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuğun narsistik tarafının gelişmemesi için bazı noktalara dikkat edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Narsisizmde ilk eğitim çocukluk dönemlerinde başlar. Çocuğun kişiliğini överek büyütürsen ‘Sen aslansın, kaplansın, sen bir tanesin, senin gibi çocuk yok’ deyip kişiliğini översek o çocuk narsistik oluyor. Hitlerin annesi onu çok aşırı övüyormuş. Üstün bir çocuksun, eşin yok senin diye övüyor, ona sahte bir özgüven veriyor. Narsistik kişilerin bir özelliği de vardır; sıradan olmaktan korkarlar. Başarılı olmalıyım, en önde olmalıyım, üstün olmalıyım motivasyonuyla en ufak bir başarısızlıkta depresyona girerler ya da intihar ederler. Narsistik yaralanma dediğimiz durumu yaşarlar. Çok ufak bir durumda kırılırlar. Bazı kişiler narsisizmini bedenine yatırmıştır. Bedenimde sıfır hata olmalıdır derler. Ufak bir kusurla paniğe kapılır. Mükemmeliyetçilik hissi de eşlik eder. Bu da narsisizmin bir türüdür. Çocuğumuzun narsistik olmaması için nasıl yetiştirelim? Öncelikle empati becerisi geliştirilmelidir. Hiç kimsenin küçük görülmemesi gerektiğini ve her insanın değerli olduğunu anlatmak gerekir. Asıl değerli olmanın kişinin kendi çabasıyla bir şeyler yapması olduğunun okullarda öğretilmesi gerekiyor. Anne babanın kişiliği nasılsa çocuklar onları rol model seçer ve onlardan öğrenir. Onun için anne babanın kendi narsistik yönlerini düzeltmesi gerekiyor.”
Okunma : 8247
ÜHA