Van’da düzenlenen 6. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’ne katılan Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, metaverse’nin evrenin bir simülasyon olduğu ihtimalini güçlendirdiğine dikkat çekti. “Aslında bir simülasyonda yaşıyoruz” diyen Tarhan, “Madde birincil, bilgi ise ikincil görülüyordu. Şimdi anlaşıldı ki madde ikincil, bilgi birincildir. En doğru tanrı tasavvurunu kuantum bize sunacak.” dedi. “Yalan, aldatma, hile ve merhametsizliğin ahlak olduğu kapital sistemde, tekrar akla dayanan hakikate ve o hakikatin bilgeliğine ihtiyaç artacak” diyen Prof. Dr. Tarhan, gelecekteki bu ihtiyaca cevap verecek bilgilerin de üretilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 6. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’ne katıldı
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 6. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi’ne “Akıl Beyin Ruh Üçgeninde İnsanoğlu - Hakikat Sonrası Çağda Mıyız?” başlıklı sunumu ile katıldı.
Metaverse günlük hayatımıza girecek
Metaverse’ten günümüzde çok yaygın olarak bahsedildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Metaverse’te Virtual Reality, bilim kurgu ve dijital oyunlar var. Bunlar şu anda kuantum bilgisayarlar çıkar uygulanırsa Metaverse sanal gerçeklik olarak günlük hayatımıza girecek. Örneğin bu şekildeki toplantılarda üzerimizdeki sensörlerle avatarımızla katılarak dinleyip, konuşup, sorular sorabileceğiz. Yani sanal olarak 3 boyutlu şekilde var olabileceğiz. Hatta kuantumdan sonra 4’üncü boyuttan da bahsediliyor.” dedi.
Bilginin ömrü 2-3 yıla kadar düştü
Endüstri devri başlamadan milattan önceki yıllarda tarım dönemi yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Tarım dönemi binlerce yıl sürdü ve Endüstri 1.0, 2.0, 3.0, 4.0 ile bitiyor. Bilimdeki gelişmeler ve küresel nüfus artışı da eş zamanlı olarak gerçekleşmiş. Daha önce bir bilginin ömrü 30 sene iken şimdi 2-3 yıla düştü ve daha da düşecek gibi görünüyor. Bilimin matematize olmamış haline felsefe diyoruz. Örneğin hesaplamalı psikiyatri var. Bu konuyu Amerikan Psikiyatri Derneği’nin 2007’deki kongresinde sunduk. O sunumu bütün dünyaya izlettiler. Hesaplamalı psikiyatri matematik modelleme yaparak insan psikolojisinin nasıl etkilendiğini gözlemlemeye çalışıyor.” diye konuştu.
Aslında bir simülasyonda yaşıyoruz
Akaid ve kelam ilimlerinin yeniden yorumlanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Metaverse, evrenin bir simülasyon olduğu ihtimalini güçlendiriyor. Biz aslında şu anda dünyada yaşıyoruz diyoruz ama aslında bir simülasyonda yaşıyoruz. Son Bilgelik Psikolojisi kitabında da bu konuya yer verdim. Evrime alternatif olarak akıllı tasarım ortaya çıktı. Örneğin bir kuş dünyanın bir ucuna gidip sonra başladığı yere geri dönebiliyor. Onların beyninde dünyadaki elektromanyetik pusulaya göre çalışan bir mekanizma var. Bu durum günümüzde anlaşılmaya başladı. Evrenin dijital tabanlı bir evren olduğu ortaya çıktı. Daha önceleri diyalektik materyalizm bize önce maddenin var olduğunu maddeye diyalektik olarak bilginin çıktığını söylüyordu. Madde birincil, bilgi ise ikincil görülüyordu. Şimdi anlaşıldı ki madde ikincil, bilgi birincildir.”
En doğru tanrı tasavvurunu kuantum bize sunacak!
‘Şu anda zaman sonsuzdan gelip sonsuzluğa gidiyorsa misafir olduğumuz bu dünyada farklı bir enerji bandında yaşıyoruz’ diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Öldükten sonra da farklı bir enerji bandına gideceğiz. Bunun için akıllı tasarım olması gerekir. Hatta bununla ilgili Hawkins’in tespiti var: Benim bu matematiksel aklım bu koca evrenin bu dünya o kadar hareketli ve neşeli, canlıyken koca evrenin boş kalmasını benim aklım kabul etmiyor, diyor. Yüksek bilgisayar teknolojileri olarak üstün topluluklar var. Onlar yönetiyor. Onlar Kristof Kolomb’un Amerika’ya gittiği gibi bize gelebilirler’ gibi bir tezi var, tevhidi bilemediği için… Hawkins tevhidi bilmiyor ve bu yüzden de kafasındaki akıllı tasarımın bir tasarlayıcısı olduğunun farkında değil. Tevhidi bilseydi dış gerçekliğin bir yaratıcısı olduğunu bilirdi. Dünyada 4 bin 300 tane din var. Hepsi de kendisinin doğru olduğunu ifade ediyor. Tanrıyla ilgili çeşitli tasavvurlar var. En doğru tanrı tasavvurunu kuantum bize sunacak.” ifadelerini kullandı.
Evrende hiçbir bilgi kaybolmuyor
Zamanın geriye gittiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kuantum dolanıklığın kanıtlanması; kuantum bilgisayarlar, şifreleme ve iletişim ağları gibi yeni alanları doğuracak. Evrende hiçbir bilgi kaybolmuyor. Aynı kaynaktan yaratılan iki madde ya da iki nesne birbirleri ile sürekli bir dolanıklık halinde bulunuyor. Örneğin aynı anda fırlatılmış fotoğraflar birbirleri ile sürekli etkileşim halindedir.” dedi.
Post Materyalist Bilim Manifestosu yayınlandı
Post Materyalist Bilim Manifestosu’nun 2014’te ABD’de Arizona ve Colombia üniversitesi akademisyenleri tarafından yayınlandığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evren bir simülasyon mu? Uzay-zaman ötesinde ne var? gibi soruların yanıtı arandı.” dedi. "Bilimsel sağlamlıkla hakikati arama yolculuğu bizi tevhide götürüyor" hipotezinin tartışılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Elektromanyetizma ve kuantum gerçekliği her şeyin matematik modelleme olması mümkün mü dedirtti. Levh-i mahfuz ve Nasiyesi’nden (Perçem) tutulmayan canlı olmaması ne anlama geliyor?” dedi.
Materyalizm evreni açıklamıyor
Maddenin katı, sıvı ve gazdan sonra artık bilgi halinin de olduğunu söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evrende önce bilgi, bilgiden sonra matematik, geometri, enerji, fizik, kimya ve biyoloji var. Ama en önce de evrensel veri tabanı var. Bu Kuran’ı Kerim’de Levh-i Mahfuz olarak geçiyor. Allah insanı yaratıyor, insan zamanı gelince dünyaya gidip sınavdan geçiyor ya da kalıyor sonra da Levh-i Mahfuz’daki geldiği yere dönüyor. Kuantum da bunu doğruluyor. Materyalizm evreni açıklamıyor. Materyalizm şu an bilimsel olarak çökmüş durumda. Artık materyalizmi savunan bir kimse çağdışı kalmış demektir.” dedi.
Akla dayanan hakikate ihtiyaç artacak
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Yalan, aldatma, hile ve merhametsizliğin ahlak olduğu kapital sistemde tekrar akla dayanan hakikate ve o hakikatin bilgeliğine ihtiyaç artacak. O halde gelecekteki bu ihtiyaca cevap verecek bilgiler üretmeliyiz. Fizik, biyoloji, matematik, psikiyatri ve nörobilim ile Kur'an-ı Kerim öğretisinin bir sentezi yahut yeni bir ontolojik tartışmayı yaratılış kongresinde ele almak istedim.” dedi.
Bilgi ve duygular beyinde üretiliyor, kalp hakikati değiştiriyor
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insan beyninde otomatikleşmiş bir network olduğunu ifade ederek “İnsan bir süre sonra sorgulamadan hareket ediyor. Sorgulamadığı için yanlışları doğru zannediyor. Duyguları artık yanlış inanışları onaylamış durumda oluyor. Bir nevi kalbi mühürlenme olayı oluyor. Kalbin mühürlenmesini ise sınav sırrına aykırı diye düşünürken şuna benzettim. Taksim’de bir televizyon stüdyosu var. Buradaki rejiden bilgi üretiliyor. O bilgiler Çamlıca kulesine gidiyor. Oradan bütün dünyaya yayınlanıyor. Bilgi Taksim’den üretilmesine rağmen Çamlıca’dan yayınlanıyor. Aynı şekilde bizim de bilgiler, duygular, düşünceler, davranışlar beynimizde üretiliyor. O bilgiler beynimizde kimyasal harflere dönüşerek kalbimize geliyor. Kalpten bütün vücuda dağılıyor. Biz burada hissediyoruz. Kalp hakikati değiştiriyor. Oradan da evrensel akışla bağlantı kuruluyor. Kalbi mühürlenmiş kişilerin beyni artık uzayda bağlantısı olmayan bir televizyon gibi çalışıyor. Sadece kendi içinde kayıtlı bilgilerle çalışıyor. Nefis tarzında… Onun için kalbini rabbine aç, Allah’la her an yanında gibi düşünmek duygusal olarak hakikati de gösteriyor.” dedi.
Okunma : 1568
ÜHA