Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, TRT 1’de yayınlanan Bekir Develi’nin sunduğu Ramazan Sevinci programının canlı yayın konuğu oldu. Tarhan, “Pandemi Döneminde Ramazan, Pandemi Sonrası Normale Uyum” konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Birçok insanın psikolojik dinamikleri bozuldu”
Pandemi süreci ile ilgili paylaşımlarda bulunan Tarhan, pandeminin insan psikolojisine etkisine değindi. Tarhan, “Pandemi sürecindeki belirsizlik kaygıyı arttırdı, Üsküdar Üniversitesi olarak Koronafobi Araştırması yaptık. Yaptığımız araştırma sonucunda %50-%75 arası klinik düzeyde kaygı sonucu ortaya çıktı. Zamanla kendiliğinden düzelenler olacaktır ancak birçok insanın psikolojik dinamikleri bozuldu. Bu travma insanda çaresizlik, güçsüzlük, yalnızlık, çaresizlik, kuşatılmışlık duygusunu uyandırdı” dedi.
“İnsani açıdan bir kriz doğabilir”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyal mesafe ve fiziksel mesafe kavramları ile ilgili paylaşımlarda bulundu. Tarhan, “İnsanlar fiziksel mesafe kavramını sosyal mesafe, psikolojik mesafe gibi algılayıp birbirinden kaçıyorlar. Bu benmerkezciliğe dönüşürse insani açıdan bir kriz doğabilir. Bu süreçte önemli değişimler yaşandı. Batı dünyasında hakikati arama eğilimi fazlalaştı. İnsan anlam peşinde koşmak için yaratılmış bir varlık ancak kapital sistem insanı haz peşinde koşan varlıklara dönüştürmüştü” şeklinde konuştu.
İnsanlar varoluşsal sorgulamalar yapmaya başladı
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sürecinde ABD’de yaşanan değişimler ile ilgili bilgi verdi. Tarhan, “Amerika’da bu süreçte suç, şiddet, cinayet arttı. Bu konunun araştırmalarını yapmaya başladılar. Pandemi sürecinde Amerika’da silah satışları artmış. Aynı şekilde intihar da artmış, Émile Durkheim kriz, savaş, afet durumlarında intihar oranı düşer der, ancak durum tam tersi oldu. Bunun sebebi insanların varoluşsal sorgulamalar yapmaya başlaması ve ulaştığı yüksek belirsizlik düşüncesidir. Ezber bozulmuş oldu. Batı’da bunun yanı sıra arama motorlarında dini araştırmaların yapılması da arttı” dedi.
“Her yaşın özgürlük beklentisi vardır”
Eğitim sistemimizde manevi eğitim olmadığına dikkat çeken Tarhan, manevi eğitimin zorunlu ders olması gerektiğini vurguladı. İnsan spiritüel değerleri olmadan, vicdan bekçisine sahip olmadan iyi insan olamaz ve ahlaki normlar geliştiremez. Bu normlar küçük yaştan beri öğretilmelidir. Bunu bilimsel metodoloji ile yapmak gerekiyor. İyi bir mühendis yetiştirebilirsiniz ama bu onun iyi bir insan olacağı anlamına gelmez. Önemli olan iyi insan yetiştirmektir. Ülkemizde de 65 yaş üstü kendini bu dönemde değersiz hissetti. Her yaşın özgürlük beklentisi vardır ve yaşlılar da bunu bekliyor” ifadelerini kullandı.
“Pandemi döneminde özgürlüğümüzün kısıtlı olduğunu gördük”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sürecinin insana neler kattığını anlattı. Tarhan, “Ramazan Açlık duygumuzu terbiye etmek adına çok önemli. Bu aslında sabır ve dayanıklılık eğitimidir. Doyum erteleme becerisi kazandırır ve bunu tedavide bir basamak olarak da kullanıyoruz. Bağışlayıcı ve affedici olmak da psikolojide bir tedavidir. Bizler pandemide özgürlüğümüzün kısıtlı olduğunu gördük. Bu süreç kendimizi eğitmek için güzel bir adım oldu. İnsanlar sahip olduğu şeylerin değerini bilmeye başladı. Araştırmamıza göre Ramazan’ın gerektirdiği şeyi aslında bize pandemi yaptırdı.
“Pandemi sonrası felsefecilere, sosyal bilimcilerine ve din adamlarına iş düşüyor”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, pandemi sonrası süreç ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tarhan, “İnsanlığın yeni ihtiyaçları ortaya çıktı ve yeni çözümler üretmek gerekiyor. Felsefecilere, sosyal bilimcilerine ve din adamlarına burada çok iş düşüyor. Endüstri ciddi bir değişim yaşayacak, özellikle de eğlence endüstrisi. Minimalizmin önü açılacak. Hızlı ve lüks yaşantının insanın yararına olmadığı anlaşıldı. Bireysel dönüşümler ve varoluşsal sorunlar ortaya çıkacak. Bilim ve teknoloji hakikati ortaya çıkarmada çok büyük bir yardımcı ve kesinlikle önem verilmesi gereken bir konu” dedi.
Okunma : 2706
ÜHA