Çocuğun ruhsal, bedensel ve zihinsel gelişimi için anne çok önemlidir. Çocuğun eğitiminden birinci dereceden sorumlu kişi de annedir. Çocuğu hayata hazırlayan, ona önderlik yapan, hayatın zorlukları ile nasıl baş edeceğini öğreten annedir. Annelik duygusu ise, bir insanın hayatındaki bütün iyi duyguların, iyi özelliklerin girdiği kapıdır. Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu nedenle annenin, anneliği iyi bilmesi çok önemlidir diyor.
Rektör Tarhan Zafer Dergisi’ndeki yazısında;
Çocuk ruh sağlığı sorunlarına bakıldığında annenin farkında olmadan yaptığı eğitim ve tutum hataları vardır. Bu nedenle iyi niyetli anne çocuğunu çok seviyor, fakat çocuğa yanlış davranıyorsa çocuğun ruh sağlığına zarar verir.
Sevgi ve disiplin çocuğun eğitiminde iki önemli ayaktır. Nasıl çiçeğe fazla su verilmesi çiçeğe zarar verir ise, sevginin de fazla verilmesi çocuk için bir risk oluşturabilir.
Annenin ideal davranışı ne olmalıdır?
Anne sevgisini ve koruyuculuğunu dengeli bir şekilde kullanmalıdır. Bazı anneler vardır ki, "aman çocuğum üzülmesin" diye sorumluluk vermezler. Çocuk 7 yaşına geldiğinde ayakkabısını bağlamayı biliyor olması gerekir. Annenin koruyucu olup olmadığını tespit etmek için çocuk psikologları çocuk ayakkabısını bağlıyor mu, bağlamıyor mu diye bakarlar. Çocuk bağlamayı bilmiyor ise çocuk 17 yaşına gelmiştir sabah kahvaltıda ekmeğin üzerine ne sürüp sürmeyeceğini anneye sorar. İşte bu tür davranışlar koruyucu annelerin çocuklann-da görülür. Çocuk yürümeye başlamadan önce yatağını, okula başlamadan önce odasını ayırmak gerekir. Daha önceki dönemde anne ile çocuğun bir arada yatmasının sakıncaları yok. Çünkü yakınlık ve dokunmak çok önemli çocuğun gelişiminde...
Çocuk hazıra, kolaya alışır. Kısacası çocuk tembel olur. Çocuk kalkıp su bile almak istemez, her şeyi başkasından bekler, hazır çözümler ister. Çünkü anne sevgi fazlalığından, koruyuculuk fazlalığından çocuğun bir dediğini iki etmemiş olur. "Aman üzülmesin, aman onu zora sokmayalım, aman sıkıntıya sokmayalım" diyen anne, çocuğuna karşı fazla koruyucu ve müdahaleci davranır. Bunun üzerine çocuk "nasıl olsa annem benim adıma düşünüyor, benim düşünmem gerekeni o düşünüyor, benim yapmam gerekeni o yapıyor" diyerek hayatın sorunlarını çözme becerilerini geliştiremez. Çocuk ergenlik dönemine kadar her şeyi anneden bekler. Ergenlikten sonra da başkalarından bekler. Mücadeleciliği, girişimciliği, özgüveni azalır. Anne sevgisi fazla geldiği için çocuk anneden bağımsız olmak ve farklı şeyler yapmak ister; fakat bir yandan da anneyi kaygılı gördüğü için kendini mutsuz hisseder, iç dünyasında çelişki yaşar. O da kaygılı olmasına neden olur.
Mesela böyle annelerin çocuklarında okula giderken okul korkusu gelişir. Evde sanki patlayacak bir bomba var gibi algılar, "annem mutlu değil, ben annemin yanında olmalıyım" gibi bir duyguya kapılırlar. Annenin çocuğunun başını okşaya okşaya onu rahatlatıp okula götürmesi gerekir. Kendinden uzaklaştırması gerekir, yani çocuğun zor şartları öğrenmesi gerekir. Amaç çocuk yetiştirmek değil onu hayata hazırlamaktır.
Hiper anneliğin nedenleri
Hiper annelik annede ki kaygı düzeyinin yüksek olması ile ortaya çıkar. Mesela mükemmeliyetçi anneler vardır. Bir şeyin %100'ünü değil de %99'nu yapar ise kendini suçlu hisseder. Böyle anneler kaygılıdırlar, kendilerini gevşetemezler, rahatlatamazlar. Bu anneler, annelik yaptıkları halde kendilerini yetersiz hissettikleri için çocuğa çok müdahale etmek, karışmak isterler. Eşi ile sorunu olan kadınlarda da hiper annelik sık görülür.
Anne kendini nasıl düzeltebilir?
İyi niyet yüzünden çocuğa verilen zararlar vardır.
Annenin sevgi fazlalığının çocuğa zarar verdiğini annenin bilmesi gerekir. Çocuk psikiyatrisinde çocuktan ziyade anne-babanın tutumları değerlendirilir; annelik-babalık pratiği ile ilgili eksiklikler belirlenir. Annelik duygusu biyolojiktir. Ama annelik davranışı sosyal öğrenme ile ilgilidir. Anneliği öğrenmek gerekir, çünkü annelik kendiliğinden öğrenilmez.
Hiper babalık sendromu var mıdır?
Genellikle burada anne baba mükemmeliyetçi ise ya da anne ile ilgili eksiklik var ise baba çocuğun üzerine düşmeye başlar. Baba genel olarak güveni, otoriteyi temsil eder. Çocuğuna aşın sinirlenen, onu aşırı kontrol eden, çocuğun yediğine içtiğine giydiğine karışan, dışarıda özgürlüğünü kısıtlayan baba modeli vardır.
Hiper annelikte sevgi fazlalığı, hiper babalıkta disiplin fazlalığı vardır. Babanın bu disiplin fazlalığı nedeni ile çocuğun özgüveni zayıflar. Yani "ben başaramam, ben beceremem" diye düşünür. Yani çocukta eksiklik, yetersizlik duygusu oluşur.
ZAFER DERGİSİ
Okunma : 5912