Şiddetin eğitimli insanlar tarafından uygulanması eğitimsizlere göre insanı daha fazla şaşırtır.
Eğitimli kesim arasında şiddetin artmasının sebebi ego kabarmasıdır. Eğitimli kişi, eğitimin neticesi olan insanî erdemleri taşımayıp, ‘ Ben özelim ve üstünüm!’ duygusuyla hareket eder ve kendi fikirlerini karşı tarafa empoze etmeye kalkışırsa, sonuçta çatışma yaşanır. Eğer karşıdaki de eğitimliyse ve kendini ezdirmiyorsa, ilişki savaş halini alır. Eşler arasında şiddet yaşanmaması için, eğitim uygun ahlâkî erdemlerle birlikte gelişmelidir. ‘ Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır’ şeklinde bir atasözümüz vardır. Yani şiddet ve kabalıktan kırılma özelliği, sadece insana aittir. Bir başka atasözümüz de ‘ Boğaz dokuz boğumdur’ tarzındadır ve bu ‘Söylemeden önce dokuz defa düşün’ demektir. Dokuz defa değilse bile, üç defa düşündükten sonra konuşmayı öğrenmeliyiz. Dürtüsel hareket eden, aklına geleni hemen söyleyiveren insanlar vardır. Bu kimseler, ‘ Dur, düşün, konuş!’ ve ‘ Dur, düşün yap’ sözlerini slogan halinde çerçeveletip duvarlarına asmalıdırlar. İnsanlar, konuştuklarında karşılarındakine zarar vermemek için, ‘acaba bunu söylersem, karşımdaki nedüşünür?’ sorusunu kendilerine sormalıdırlar.
Bazı kimseler, karşıdakinin hislerini önemsemeyip, onu sinirlendirdiğinde, kendisini ‘gol’ atmış gibi mutlu hisseder. İşte o zaman evlilik, eşler arasında bir iletişim olmaktan çıkıp, bir maç ya da müsabaka haline dönüşür.
Eğitimli kişinin uyguladığı şiddetin çözümü daha zordur. Kadın, eğitimli insanın davranışından daha çok zarar görür. Eğer eğitimli almış kimse, sosyal hayatındaki ilişkileri iyi olmasına rağmen, evde eşine kötü davranıyorsa, bu hareketini ‘ kontrol bende’ demek için yapıyordur. Burada eşini suçlamak yerine, kendi kimlik ve kişiliğini ezmeden, problemi nasıl çözebileceğini düşünmelidir.
Araştırmalar, banka hesabı olmayan evli kadınların, hesabı olanlara göre daha çok dayak yediklerini göstermekteyse de, ekonomik bağımsızlık sanıldığı gibi şiddeti azaltmaz. İnsanların olaylara yaklaşımları değişmedikçe, - ne kadar paraya sahip olunursa olunsun – şiddet, şekil değiştirerek devam eder. ‘Dayak fakir ve cahil ailelere göredir’ miti gerçek dışıdır.
Burada çözüm olarak düşünülen bir husus da, tarafların kültür düzeyini yükseltmektir. Bu sebeple aileler, kız çocuklarını okutmaya özen gösterip, ‘ kızımın bir mesleği olsun, kocası kendisine şiddet uygularsa, kendini daha kolay savunsun’ diye düşünürler. İnsanın eğitim düzeyinin yüksek oluşu, ona elbette güven verir; ancak bunun faydası yanında şöyle bir sakıncasından da söz edilebilir. Bu durumda kadın kendini güvende hissettiğinden, en küçük bir sürtüşmeyi bile, kısa sürede evlilik tartışması haline getirebilir. Bunun dışında, eğitimsiz bir kadın da, kocasıyla pekala güzelce geçinebilmektedir. Bu yüzden insanın kişiliğini eğitmek, ona meslek kazandırmaktan; iletişimi öğretmek, ekonomik bağımsızlık sağlamaktan daha önemlidir.
Okunma : 8673