Türkiye'nin en önemli psikiyatr uzmanlarından Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, darbecilerin psikolojisini yorumladı.
Darbe yapan insanların psikolojisi hakkında neler söylersiniz?
Darbe psikolojisine, darbe yapanlar ve darbe kurbanları diye çift taraflı bakmak lazım. Darbe yapan kişiler genellikle paranoyası yüksek kişilerdir. Yasa dışı işler yürüttükleri için dışarıdan direniş görme beklentileri çok yüksektir. Bu tip paranoyası yüksek kişilerde küçük bir kıvılcım bile çıktığı zaman silahının bütün mermilerini hedefe boşaltabilirler.
Bu durum yalnızca darbeci kişilerde mi geçerli?
Hayır. Ailede asayişi, eşini ve çocuklarını döverek sağlamaya çalışan kişi neyse devlet meselelerinde diktatör/otoriter kişiler de aynı. Kadına yönelik şiddet ile topluma yönelik şiddetteki psikolojik dinamik aynı zeminde. Ailede bu meseleyi yukarıdan aşağı uygulanan şiddettir diye de tanımlarsak devlet yönetiminde ise bunu yukarıdan aşağıya uygulanan terördür diyebiliriz.
Peki, şiddetin/terörün devam etmesi nasıl bir psikoloji ile açıklanabilir?
Tek bir nedeni var: Kontrolü elde bulundurmak. Devlet meseleleri terörize edilerek kontrolü elde bulundurmayı hedefliyorlar. Korku ve dehşete düşen insanları daha kolay zapt altına alırız düşünceleri var. Bu özellikleri nedeniyle darbeci kişiler başarıyı “yaşam sebebi” gibi görürler. Başarılı olmaktansa ölmeyi tercih ederler. Esas söylem başarısız olmaktansa çarpışarak ölmektir. Onun içindir ki kan akıtmak darbecilere çok yatkın bir eylem.
Darbecilerin durulacağı bir an var mı peki?
Darbeciler, ancak çok değer verdikleri şeyi kaybedeceklerini anladıkları zaman eylemlerinden vazgeçerler. Kıymetli şeyleri yakınları olabileceği gibi sahip oldukları iktidarları, paraları da olabilir.
GANDİ GİBİ DİK DURULABİLİRSE...
Darbeye maruz kalanlar açısından bakarsak olaya ne söyleyebiliriz?
Darbeciler için en önemli şey, tehdit altında oldukları zaman şiddete daha da başvurmaları. Darbecilere açık, dürüst politikalarla yaklaşılırsa korkuları gider, silahlarını kullanmamaya başlarlar. Darbecilere, “Biz seni onaylamıyoruz. Şiddeti benimsemiyoruz.” denilmesi gerekir. Eğer bu şekilde hareket edilmezse gerilla savaşı kaçınılmaz olur. Darbecilere dik bir duruşla, Gandi gibi yaklaşılıp sabırla beklenilirse darbecilerin ezberi bozulacak. Şu anda İhvan-i Müslimin, Gandi gibi dik durabilirse ezber bozulacak ve darbeci sistem çöküşe geçecek. Zaten tüm bu eylemler büyük ihtimalle provakatif eylemler. Halkta silah olmadığı biliniyor. Demek ki, kitlelerin başkanlık sarayına yürümesi isteniyor. Tunus’ta bu oyun oynandığını çok rahat bir şekilde gördük.
Peki, General Sisi’nin görünüşü psikolojisi hakkında ipucu veriyor mu?
Bir insanı yorumlamak için muayene etmek lazım. Kaldı ki General Sisi, çok fazla da kamuoyuna çıkmıyor. Çıksa da güzel bir profil sergiliyor. Yeri gelmişken hemen söyleyeyim, güzel yüzlü diktatörler çok daha münafıkane kişilerdir. General Sisi’nin iki yüzlü yönünün yüksek diktatörlerden olduğunu düşünüyorum. Kitleleri bir birine düşürerek elde etmeye çalışan kişilik tarzının olduğunu söyleyebilirim. Son tahlilde Sisi’nin söylediklerine kesinlikle inanmamak lazım. Eğer Sisi’nin verdiği sözlere güvenerek hareket edilirse insanları yarı yolda bırakabileceğini söylemek zor olmasa gerek.
TÜMHABER
Okunma : 4758