Batıda özellikle de ABD’de son dönemlerde “Bebek Ağlama Poliklinikleri” yaygınlaşıyor.
Bebeği sürekli ağlayan anneler soluğu bu merkezlerde alıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan bebeklerin hangi psikolojiyle ağladığını anlattı.
Bu yıl 47’incisi Antalya’da gerçekleştirilen Ulusal Psikiyatri Kongresi sona erdi. "21. Yüzyılda Psikoterapi" temalı kongrede 4 gün boyunca psikiyatri alanında yurt içi ve yurt dışından alanında uzman isimler bilimsel toplantı ve tartışmalarla psikiyatrinin geldiği noktayı tartıştı. Kongreye Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da katıldı. Tarhan kongrenin öne çıkan başlıklarına ilişkin bilgi verdi.
Kongrede; 36 panel, 20 çalışma grubu, 20 kurs, uzmanla buluşma toplantıları ve konferanslarda ruh sağlığına dair bütün konuların konuşulduğunu ifade eden Tarhan
Dr. Yeşim Erim’in sunduğu “Mentalizasyon Temelli Psikoterapi” konulu sunumunun çok önemli olduğunu söyledi. Anne ve bebeği arasındaki iletişimi konu alan Erim’in sunumuna ilişkin Tarhan;
ANNELER BEBEKLERİNİN DİLLERİNİ OKUYAMIYOR
Bir annenin bebeğini anlaması çok önemli. Eğer bebeğini anne anlamazsa bebek rahat edemeyecektir. Sayın Erim’in de sunumu bu yöndeydi. Bebeği annenin anlamasının önemini konu alıyordu.
“Anneler bebeğimi anlayamıyorum demek yerine bebeğimi anlıyorum iddiasıyla kendini rahatlatıyor. Eğer anne bebeğini anlayabilseydi bebekler hiç ağlamazdı. Öyle ki ağlamaları azalacak birçok hastalıkları da bitmiş olacaktı. Buradan da şu sonuç çıkıyor. Bebeklerini rahat ettiremeyen anneler bebeklerinin dillerini okuyamıyor.
İnsanın zihin teorisiyle bu açıklanabiliyor. Bebeğin duygularını bir annenin okuyabilmesi için anne kendini hazırlamalı. Mentalizasyon temelli tedavi de bu anlamda önemli. Bu tedavide annenin çocuğu bir için bağlanma objesi olduğu ortaya çıkıyor. Annesine göre çocuk kendini güvende hissediyor.
Annenin çocukla bakış kontağı kurabilmesi önem taşıyor. Sözel iletişim kurulamadığı için annenin jest, mimiği bebeğiyle iletişim de önemli. Böylece niyete yönelik bir paylaşım öne çıkıyor.” Dedi…
Anne ve bebeği arasındaki iletişimin dikkatli bir şekilde kurulması gerektiğine vurgu yapan Rektör Tarhan;
ÇOCUĞUNUZ HASTALIK HASTASI OLMASIN!
“Örneğin çocuğun karnı ağrınca annenin çocuğu rahatlatmaya yönelik sosyal davranışı ortaya çıkıyor ve bebeğini rahatlatıyor. Beyin de bunu aynalamayla alıyor. Ve çocuk karnı ağırınca annesinden hep ilgi bekliyor. Çünkü karın ağrısı ve annenin ilgisi arasında bebekte bir öğrenme oluşuyor. Bunu çocuk bilinçli yapmıyor ancak beyine aynalama yöntemiyle öğretiliyor. Anne çocuğa yanlış öğretiyor. Annenin hatalı tutumu devam ettiği sürece çocuğun ileride hastalık hastası olma riski ortaya çıkıyor. Bu da bebek tarafından annenin ne derece modellendiğini gösteriyor. Gerçek ağrıyı anne ayırt edebilmeli.
ÇOCUK AĞLAMA POLİKLİNİKLERİ KURULUYOR
Çocuk ağladığında bir anne çocuğunu sürekli sallarsa daha fazla ağladığı yapılan deneylerde gözlemleniyor. Çünkü çocuk güven hissi alamıyor, panik yapıyor ve huzursuzlukla ağlıyor sürekli. Anneler de her zaman bir davranışta bulunacaklarında bebeğimde güven hissi uyandırıyor muyum, uyandırmıyor muyum u sorgulaması gerekir. Aksi halde çocukta felaket duygusu oluşturulabilir. Burada annenin yüz ifadesi ve beden dili çok önemli. Bebek güveni buradan alır. Annelerin bu yanlış davranışlarından ötürü ABD’de “Çok ağlayan bebek Poliklinikleri” kuruluyor.
Annenin bu anlamda bebeğine güven veremediği ortaya çıktı. Güven veremeyince de bebek hasta olmadığı halde sık sık ağlıyor. O nedenle bebek güvensiz ve düzensiz büyütülürse beyninde işaretlenmiş felaket duygusu oluşuyor. Kaygı artıyor ve anneye daha fazla yapışıyor. Çünkü çocuk bağlanmak için güven objesi arıyor dolayısıyla da sık sık ağlıyor.” Dedi.
Şaban Özdemir (NPGRUP)
Okunma : 3518