TARHAN Ailesinin Soy Ağacı

14 Mart Tıp Bayramında beyaz önlük heyecanı yaşadılar…

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencileri, 14 Mart Tıp Bayramında beyaz önlük giymenin coşkusunu yaşadı. Beyaz önlükleriyle hekimliğe ilk adımı atan öğrenciler aileleri ile bu mutluluğu paylaştı. Düzenlenen törende konuşan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, geleceğin hekimlerine beyaz önlüğün sorumluluklarını anlattı. 

Geleneksel hale gelen beyaz önlük giyme töreni Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi İbni Sina Oditoryumunda gerçekleşti. 

Düzenlenen törene Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türker Tekin Ergüzel ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur başta olmak üzere fakülte akademisyenleri, öğrenciler ile aileler katıldı. 

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Beyaz sadece bir kumaş değil aynı zamanda bir onurdur”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beyaz önlük giyme töreninde açılış konuşmalarını gerçekleştirdi. Beyaz önlüğün getirdiği sorumluluklardan ve geleceğin hekimlerine tavsiyelerde bulunan Tarhan; “Beyaz önlük töreni gençlerimizin mesleğe başlangıcını sembolize ediyor. Aynı zamanda da bu beyaz önlük bir sorumluluğu, saflığı, temizliği de sembolize ediyor. Burada mesleğe yeni başlayan arkadaşlarıma söyleyeceğim önemli şeylerden birisi de merak. Meraklarını ve heyecanlarını hiç kaybetmemeleri. Meslekte eğer bir merak ve heyecan varsa en iyi ve hızlı öğrenme oluyor. Derslerde, hastanın karşısında zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsanız o akış duygusunu yakaladınız demektir. Tıp mesleği dayanıklılık eğitimi gerektiren meslek. Sabır, metanet gereken bir meslek. Diğer mesleklerden farklı olarak iki türlü sabır var. Birincisi, olumsuz şeylere karşı dayanmak. İkincisi hazlardan, zevklerden feragat edebilmek. Bu da sabrın bir türüdür. Beyaz önlük sadece bir kumaş değil aynı zamanda bir onurdur.” ifadelerini kullandı. 

Prof. Dr. Hikmet Koçak: “Hekimlik insan sevgisine dayanan bir meslektir”

Törende konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Koçak; “Eğer kişisel tarihinizi öğrenmek, yazmak istiyorsanız tıp tarihini iyi bileceksiniz. Doktorluk, hekimlik insan sevgisine dayanan bir meslektir. Eğer insanı sevmiyorsanız bunu yapamazsınız, zevk alamazsınız. Eğer hastayı sevmiyorsanız iyi bir bilim adamı olabilirsiniz fakat iyi bir hekim olamazsınız. Bugün giyeceğiniz önlük de zaten bunun bir işareti. Önlük giyerek ‘Ben karşımdaki hastaya güven veren bir kişiyim. Ben dürüstüm, doğruyum ve şeffaflıkla saflık benim mesleğimin gereğidir.’ diyorsunuz. Bugün giyeceğiniz önlük sizin hayata bakışınızı da değiştirecektir.” dedi.

Prof. Dr. Haydar Sur: “14 Mart basit bir meslek bayramı değildir”

14 Mart Tıp Bayramının ortaya çıkışına dikkat çeken Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur; “Tıp mesleğinin bugünkü şekline bürünmesi elbette hayat memat meselesi üzerinden gittiği ve insan sağlığı, ölümü ile ilgili olduğu için çok acılı olmuştur. Tıp biliminin bugünkü bilgiye ulaşması için nice canlar feda olmuştur ve nice bilim adamları kendisini bu alana adamıştır. Bu bilgileri devşirdiler, bilime armağan ettiler, insanlığa sundular. Bizler de öğrendik, öğrenmeye çalışıyoruz ve boynumuzun borcu olarak bize o kutsal emaneti verenlerin hatırına sonraki nesillere de elimizden gelenin katkısını vererek bunları taşıma görevini üstleniyoruz. O yüzden de kendimizi heyecanlı, gururlu ama bir yandan da tarihe, insanlığa karşı görevini yapmış kişilerin huzuruyla bu işi yapıyoruz. Bu mesleğe gönül verip gencecik yaşlarında bu bilinçle zorlukları görerek kendini feda etmeye hazır olan öğrencilerimizi çok seviyoruz.” şeklinde konuştu.

Edanur Turan: “İnsanların yüreğine dokunabildiğimizi intörn doktorken bile görebiliyormuşuz”

Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi İntörn öğrencisi Edanur Turan, Tıbbın insanların yüreğine dokunabildiğini söyledi. Turan; “Biz bir hayat kurtardığımızın müjdesini insanlara verirken kim bilir kaç tane yüreğe dokunuyoruz. İnsanlara neler hissettiriyoruz? Bir hasta bizim verdiğimiz reçeteyle şifa bulduğunda, ağrısı geçtiğinde neler düşünüyor acaba bizim için? Onun yüreğine nasıl dokunuyoruz, ona neler hissettiriyoruz? Yani insanların yüreğine dokunabildiğimizi intörn doktorken bile görebiliyormuşuz. Tıbbın insanların yüreğine dokunabildiği kesindir.” ifadelerini kullandı.


Emre Aydın: “Buraya gelmemizde en büyük destekçilerimiz ailelerimiz oldu”

Tıp Fakültesi Türkçe 1’inci sınıf öğrenci temsilcisi Emre Aydın, tören kapsamında konuşmasını gerçekleştirdi. Aydın; “14 Mart sadece bir tarih değil bizim için bir başlangıç, büyük bir sorumluluk ve heyecanın ifadesi. Bizler beyaz önlüklerimizi giymeyi sadece bir geleneğin parçası olmak değil aynı zamanda büyük bir sorumluluğun, fedakarlığın ve insanlığa hizmet etme bilincinin bir sembolü olarak görüyoruz. Elbette buraya gelmemizde en büyük destekçilerimiz ailelerimiz oldu. Onların sevgisi ve duaları olmasa bugün burada bu heyecanı yaşamak bizler için çok daha zor olurdu. Bugüne kadar yanımızda oldukları gibi bundan sonra da her zorluğumuzda bizlere güç vermeye devam edeceklerini biliyoruz.” dedi.

Hasan Alagöz: “Etik değerlere bağlı birer hekim olma yolunda ilerlemeye söz veriyoruz”

Tıp Fakültesi İngilizce 1’inci sınıf öğrenci temsilcisi Hasan Alagöz, duyduğu mutluluğu dile getirdi. Alagöz; “Hekimlik yalnızca bir meslek değil insan sağlığını koruma ve hayatları iyileştirme sorumluluğunu taşıyan kutsal bir görevdir. Bugün beyaz önlüklerimizi giyerek bu sorumluluğu kabul ediyor, tıp biliminin ışığında etik değerlere bağlı birer hekim olma yolunda ilerlemeye söz veriyoruz. Bu önlük yalnızca akademik bilgiyle değil vicdanla, sabırla ve adanmışlıkla taşınmalıdır. Bizleri bu mesleğe hazırlayan kıymetli hocalarımızın rehberliği ve meslek büyüklerimizin desteğiyle bilimsel merakımızı ve öğrenme azmimizi her geçen gün daha da ileriye taşıyacağımıza inanıyorum.” şeklinde konuştu.

Geleceğin hekimleri için bu unutulmaz program, açılış konuşmalarının ardından önlük giyme töreni ile devam etti.

Doktor babadan kızına anlamlı jest…

Beyaz önlük giyme heyecanı yaşayan tıp öğrencileri arasında Doç. Dr. Mehmet Fatih Küçük’ün kızı Meryem Rana Küçük de vardı. 
Kızına beyaz önlüğünü giydiren Küçük, boynundaki mesleğin sembolü stetoskobunu kızına takarak bu yolculuğunu taçlandırdı.
Tören, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

 

Okunma : 32

ÜHA

 

Haberler

Foto Galeri